Av. Ferda KAZANCIBAŞI
  • 09/08/2015 Son günceleme: 09/08/2015 20:58
  • 5.893

Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde hiçbir zümreye ayrıcalık tanınmaz ve her vatandaş eşit haklara sahiptir.

Oysa halk huzurlu bir yaşantı içinde iken, durup dururken ortaya (KÜRT AÇILIMI) sözü atılarak belli bir zümreye ayrıcalık yaratılması hedeflendi. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları arasında eşitlik ilkesini ve huzuru bozan gelişmeler başlatıldı. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bitirdiği PKK terör örgütü bu sözle cesaretlendirildi ve sinsi eller tarafından yeniden hortlatıldı. Vatan evlatlarına kurulan haince pusular ve şehit haberleri yeniden vatanı yasa boğmaya başladı. Bu kere de (BARIŞ SÜRECİ) sözü ortaya atıldı.  Sanki koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devlet’i savaş yapmış ve yenilmiş gibi algı yaratılmak istendi. Bunun devamı olarak eşkıya ile barış pazarlığına oturtulmaya çalışıldı ve halen dahi çalışılmakta. Birden bire ortaya atılan Bu barış neyin nesi?  Biz kime yenildik ki barış yapalım?  Her barışın bir bedeli olur. Bu barışta Türkiye’ye ödetilmek istenen bedel nedir? Bu defa da Türk Silahlı Kuvvetleri’nin vatanı savunduğu en kritik esnada (ANALAR AĞLAMASIN) gibi duygu sömürüsü sözlerle vatan savunmasından caydırıcılık yaratılmaya çalışıldı.

Süreç kimin işine yaradı

Ateş kes kabul edilmiş Mehmetçiğin vatan savunması görevi valilerin iznine bağlı kılınmış, kışlasından çıkamıyor. Barış süreci sayesinde meydanı boş bulan PKK Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde önemli karakol noktalarına yerleşmişler, yığınak yapma fırsatını bulmuşlar, kimlik kontrolü yapılıyor, adam kaçırılıyor, Karakollara saldırılıyor. Araçlar yakılıyor. Dört bir tarafta PKK bayrakları dalgalanıyor. Arka arkaya şehit haberleri geliyor. Türkiye bölünmeye doğru sürüklenmek isteniyor. Ey siyasiler bu mu barış süreci 

Siyasilerimiz Barış Sürecinin ne olduğu hakkında

Halka açıklama yapmadılar ve halen dahi yapmıyorlar

Siyasilerimiz barış sürecinin ne olduğu veya ne olmadığı konusunda ya bilgi sahibi olmadıkları için halka açıklama yapamıyorlar veya bildikleri halde halktan gizliyorlar. Şimdiki halde ne olduğu bilinmeyen (Süreç) sözü ile yatıp kalkmaya devam ediyorlar. Olması gereken ise siyasilerimizin (Süreç) sözünde güdülen maksadın ne olduğunu halka açıklamakla sorumlu olduklarıdır. Aksi halde halk bir oldubitti ile karşı karşıya getirilme durumundadır.

Barış sürecinin ne olduğunu PKK ve Siyasi uzantıları açıklıyor

PKK ve siyasi uzantıları sürecin ne olduğu konusunda; (TÜRK) kelimesinin Anayasa’dan çıkartılması, Kürt kökenli vatandaşlarımızın yoğun olduğu Doğu ve Güneydoğu bölgelerine (ÖZERKLİK) tanınması, ABDULLAH ÖCALAN)’ın serbest bırakılması, Türkiye Cumhuriyeti Devleti vatandaşları arasında eşitlik ilkesine aykırı olarak (İMTİYAZ TANINMASI) gibi şartlar ileri sürüldü. Aksi halde yeniden silaha sarılacakları yönünde küstahça tehditlerde bulunuldu. PKK’nın ve siyasi temsilcilerinin küstahlık ve şımarıklıkları son haddini buldu.

Nihayet Şanlı Türk Silahlı Kuvvetleri PKK yuvalarını bombalıyor

Jetlerimiz sınır içi ve sınır ötesi fesat yuvalarını yerle bir ederken Türkiye halkı adına umut ışığı oldu. En başta Doğu ve Güneydoğu da kepenkleri kapattırılan, haraca bağlanan, çocukları dağa kaçırılan ve devamlı korku ve tehdit altında yaşayan Kürt kökenli vatandaşlarımız ve en başta Türkiye halkı bütünü ile rahat nefes alacağı günlerin müjdesini solumaya başladı.

Süreç yanlıları rahatsız oldular 

Türkiye’nin parçalanması hevesi kursaklarında kalan en başta yabancı güçler olmak üzere, PKK ve meclis içindeki uzantıları, dış güçlerden çıkarı olan içimizdekiler ve bir kısım medya sözcüleri, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin harekâtından nasırlarına basılmış gibi son derece rahatsızlık içindeler. Koro halinde (PKK’yı bombalamayı bırak, Sürece bak) diyerek ağız birliği halindeler.     

Sonuç olarak

1.  Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti eşkıya ile pazarlığa oturtulamaz.

2.  Şehit haberleri ile evlerden feryatların yükselmesine, gencecik gelinlerin haykırışlarına ve. Türkiye’nin baştanbaşa kana bulanmasına sebep olan (Abdullah Öcalan) serbest bırakılamaz.

3. (Barış Süreci)’nin ne olduğu veya ne olmadığını tabanlarına danışmadan ve görüşünü almadan savunuculuğunu yapan liderler partideki makam yetkilerini kötüye kullanmaktadırlar.

4.  Silaha sarıldı diye barış adına hiçbir sınıf ve zümreye imtiyaz tanınamaz. Vatandaşlar arasındaki eşitlik ilkesine aykırı yasal düzenleme ve uygulama yapılamaz. Eğer bir iyileştirme yapılacak ise, ayrıcalık tanınarak sadece Güneydoğu halkı için değil, ayırımsız bütün bir Türkiye halkı adına yapılmalıdır.

Ya terörün kökü kazınacak, ya da sürece teslim olunacak.

 

Yazarın Yazıları