Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Muharrem ERGÜL
Muharrem ERGÜL

Barika-i hakikat

Hep deriz ya "ortak akıl", "ortak akıl" diye. Deriz demesine de, iş karar verme aşamasına gelince ortak aklı bir kenara bırakıverir kişisel tavrımızı despotça ortaya koyarız.

Lafa gelince ortak akıl

İcraata gelince benim aklım.

Evde tek karar verici kim? İşyerinde tek karar verici kim? Yaşadığımız yörede tek karar verici kim? Devlet yönetiminde tek karar verici kim? İstisnaları olmakla birlikte bu soruları sora sora gidelim.

Sonuçta göreceğiz ki, bütün bu soruların cevabı maalesef genellikle "ortak akıl" dışında bireysel karar vericiler olarak karşımıza çıkıyor.

Bireysel aklın putlaştırılması ve tabu haline getirilmesi acaba birilerimizin hoşuna mı gidiyor diye sormaktan da kendimi alamıyorum.

Oysa demiyor muyuz? "Bir elin nesi var, iki elin sesi var" diye. Kişileri ve kurumları kutsallaştırmak ve onları tartıştırmamak toplumu kör, sağır ve dilsiz hale getirebileceğini düşündük mü? "Ortak akıl" ortak toplumsal yapıların oluşmasında kişileri ve kurumları geliştirici önemli bir motor gücü olacaktır.

"Söz gümüşse, sükût altındır" diye yetiştirilen bir nesiliz.

Konuşmayı eleştirmeyi ve fikri katkı sağlamayı ayıp sayan çocukluk ve gençlik yaşadık. Oysa bunun geçer akçe olmadığı bugün tüm gerçekliğiyle ortadadır.

Bugünkü gençlik, düşünen, okuyan, eleştiren bir gençlik olarak, bambaşka bir dünyaya yelken açıyor.

Gençler her konuda fikir beyan edebiliyorlar.

Yanlış bile olsa düşündüklerini söyleyebiliyorlar. "Orta akla" çok daha yatkın olduklarını bizlere hissettirebiliyorlar.

Yarını "ortak aklı" önceleyen farklı görüşlerine rağmen, bir arada yaşayan gençler inşa edeceklerdir.

İşte o farklı gençlerden biri de bizlere vatan, hürriyet ve milliyet kavramlarını aşılayan Tanzimat aydını Namık Kemal'dir. (1840-1888)

Yaşadığı dönemde "ortak akıl" kavramını önemseyen "Genç Osmanlı Hareketinin" önemli mensubu olan Namık Kemal bugün hepimizin kulağına küpe olacak o sözleri yıllar önce ne güzel ifade etmiş.

"Barika-i hakikat, müsademe-i efkârdan doğar"

Sözün bugünkü Türkçesi şöyledir:

"Fikirlerin açık ve net olarak tartışılmasından hakikat güneşi doğar"

Bu söz günümüzde gerçek anlamda ortak akıl kavramına verilebilecek en güzel örnektir.

Sağduyulu, ön yargısız olduğu sürece herkes fikrini beyan edebilmeli, karar vericiler de bu fikirleri dikkate alabilmelidirler. Velev ki, yanlış şeyler de ifade etseler bu ifadeler saygıyla karşılanabilmelidir.

Çünkü "ortak akıl" sen, ben, bizim oğlan anlayışıyla aynı şeyleri söylemekte değildir. Her fikrin ve düşüncenin tartışılıp kendini ifade edip karşılık bulduğu kavramdır "ortak akıl."

"Ortak akıl"da ancak özgürce tartışılıp, fikirlerin korkusuzca ifade edilmesiyle kurulacaktır.

Yani, "Barika-i hakikat, müsademe-i efkârdan doğacaktır"

Bu biline ve yol haritamızı ona göre şekillendirmeliyiz.

Yoksa ellerimizi başımızın arasına alıp çok düşünürüz.

Muharrem ERGÜL
Muharrem ERGÜL HAKKINDA

Aslen Kuzey Kafkas göçmeni. Aile Trabzon ve Ordu kökenli. Beykoz doğumlu. İlk, orta ve lise öğrenimini Beykoz’da yaptı. Yüksek öğrenimini Marmara Üniversitesinde tamamladı. Beykoz Paşabahçe Ortaokulu’nda Türkçe Öğretmenliği yaptı. (1980-1982) Ardından aynı okulda Müdür Yardımcılığı yaptı. (1983) Daha sonra müdürlük sınavlarını kazanarak; Beykoz Anadoluhisarı Ortaokulu Müdürü oldu. (1984) 1987 yılında kamu görevinden ayrılarak özel sektöre geçti. Birleşik Yayın Dağıtım Şirketi Genel Müdürü oldu. İki yıl bu görevi sürdürdü. Aynı görevine paralel olarak, Türkiye’nin ilk ve saygın kitap dergilerinden biri olan “KİTAP DERGİSİ’NİN” editörlüğünü yaptı. 1989 yılında dönemin Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol’un davetiyle yeniden Kamu görevine döndü. Milli Eğitim Bakanlığı Müşavirliği yaptı. (1989-1991) Bakan değişiminden sonra Milli Eğitim Bakanlığı Devlet Kitapları Genel Müdür Yardımcılığına atandı. (1990-1993) 1993 yılında Beykoz Milli Eğitim Müdürü oldu. 1994 yerel seçimlerinden sonra İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Özel Kalem Müdürü oldu. (1999) Ardından 2004 yılındaki yerel seçimlerde Ak Parti’den Beykoz Belediye Başkanlığı’na aday oldu. Yüksek oranda bir oy alarak “AK PARTİ’NİN” ilk Beykoz Belediye Başkanı seçildi. 2009 yerel seçimlerinde aday olamadı. 2010 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı Müşavirliğine atandı. 2012 yılından itibaren İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanlık Danışmanlığı görevini sürdürmüştür. Eğitimcilik ve yöneticilik dışında Uzun yıllar Kanlıca, Beykoz ve Anadoluhisarı kulüplerinde amatör ve profesyonel olarak futbol oynadı. Yine Beykoz’da birçok sivil toplum kuruluşunda kurucu olarak görev aldı. Yayınlanmış dört kitabı ve yüzlerce makalesi bulunmaktadır. Türkiye’de birçok belediyede yöneticilik dersleri verdi. Yurtiçi ve yurtdışında birçok seminer konferans ve panele katıldı. Halen Beykoz Üniversitesi Mütevelli Heyet Üyeliği yapmaktadır. Evli ve üç çocuğu bulunan Muharrem Ergül orta derecede İngilizce bilmektedir. Yaşadığı yer olan Beykoz’dan ve sokağından hiç ayrılmamış olup, Beykoz ve Beykozluluğu İstanbul ve İstanbulluluğuyla özdeşleştirmiş bir Beykoz çocuğudur.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER