Büşra ŞEN ÇOBAN
  • 12/09/2015 Son günceleme: 12/09/2015 00:48
  • 5.521

Bu yazıyı Beykoz halkının yaklaşık % 65 inin tanıdığı bir adama yazıyorum.

Bu adam hayatımda gördüğüm en tutarlı adam. Kendiyle, ilkeleriyle çelişki yaşadığını hiç görmedim... En küçüğünden en büyüğüne kadar ilkelerine çok bağlı. Milliyet, memleket, spor, müzik alanında bile birine bağlıysa sonuna kadar bağlı.

Söylediği sözden yaptığı işe kadar bu hayatta çok şey pahasına olsa bile hiçbir şeyden geri adım atmamıştır. Tabiri caizse onun sözüyle “tükürdüğünü yalamaz”. Lakin bir konu hakkında yanıldığına, yanlış tutumda bulunduğuna inanırsa da aslanlar gibi gerekçesini açıklar ve gerekeni yapar.

Vazgeçemedikleri, ilkeleri vardır. İdeallerine, ilkelerine, savunduğu fikirlerden, desteklediği siyasi partiye kadar benimsediği şeylere bağlılığından ötürü bu değer verdiği ilkelerin çıkarcı insanların elinde oyuncak olduğunu bildiğinde de eleştirir, korkmadan, geri adım atmadan. Çünkü bilir ki o bugün konuşmazsa, o bugün susarsa yarın başkaları konuşacaktır. Hem de öyle başkaları ki; bir zamanlar yanında duranlar şimdi onun  açığını arayanlarla, onun her dediğini kendine malzeme yapan yerel  soytarılarla birlikte karşısına çıkacaktır  bu başkaları.

Bu adamı ve bu adamın çok kişiyi adam eden kurumunu her seferinde kem gözlerle izleyecekler. Gittikçe güçlenen ve birbirine kenetlenen bu kuruma hayranlık duyacaklar ve de bir zamanlar öyle ya da böyle içinde oldukları fakat şimdi ise bu samimiyetten, güçten yararlanamadıkları için üzülecekler.

Dik duruşlu bu adam. Her seferinde özgürce fikirlerini belirtiyor. Eylemlerini gerçekleştiriyor, birçok sorunla baş ediyor ve Allah’tan başka kimseden korkmuyor. Lakin bu aralar birileri bu adamı sinirlendiriyor. Bu adam sinirlenince savaşta hamle yapmaz bekler, susar bunu bilmiyorlar. Beklemesinin ardından da büyük bir taarruz geleceğini de bilmiyorlar.

Dik duruşlu, kıymetli, bu hayatta bana en çok şeyi öğreten ve bu öğrenme ortamını bana hazırlayan insanlardan biri olan bu adam aynı zamanda içim ufacık bir sıkılsa rahatlıkla “abi hadi bir çay içelim” diyebileceğim ve de her seferinde reddedilmeyeceğimi bildiğim birkaç şahsiyetten en değerlisidir. Eğer bir gün biriyle evlenmeyi düşünüp ciddi bir ilişki olayına girersem beni babamdan isteyecek olan erkek tarafı bu adamın eleştirilerine, sorularına ve yorumlarına da maruz kalır inşallah diye düşünüyorum tebessümle.

Huzurlarınızda bu adama teşekkür edeyim ve Allah’a dua edeyim: “Allah’ım; Bu adamı, ailesini, sevdiklerini koru ve muhabbet ve samimiyetimizi daim kıl.” ÂMİN.

EE artık yazının sonuna geldiğimizde bu adamın ismini sizinle paylaşmak gerekir diye bekliyorsunuz. Ben BABA GİBİ diyeyim de bilen bilsin, anlayan anlasın… 

Yazarın Yazıları