Beykoz'un Çubuklu Mahallesi'nde ailesiyle birlikte ikamet eden ayrık omurga hastası 18 yaşındaki Ceyhun Şen'in hayat hikayesi yürekleri sızlattı.
Milli Eğitim Bakanlığının geçtiğimiz yıllarda uygulamaya koyduğu "Evde Eğitim Hizmeti" Yönergeliğine göre hastalığından dolayı evinde eğitim almaya başladıktan sonra hayata dört elle sarılan 18 yaşındaki Celal Aras Anadolu Lisesi öğrencisi Ceyhun Şen, "Benden daha da kötü durumda olan hastalar olduğunu biliyorum. Evet, doğuştan ayrık omurga hastasıyım ama ben hayatla ve kendisiyle barışık yaşayan bir bireyim." dedi.
Çubuklu Mahallesi'nde yaşadığı evin merdivenlerinin dik ve sayıca çok olmasından dolayı günlük hayatında birçok faaliyetinden vazgeçmek zorunda kaldığını kaydeden Ceyhun Şen, "İnsanların dünyaya bir kere geldiğini herkes biliyor. İlk ve orta öğretimdeyken daha küçük olduğum için ailem beni çıkarıp indirebiliyordu ama şu anda 18 yaşındayım. Hiçbir şey eskisi kadar kolay değil" diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanlığı'nca verilmeyen başlanan 'Evde Eğitim Hizmeti' sonrası daha neşe dolu günler geçirmeye başladığını da aktaran lise 3. sınıf öğrencisi Ceyhun Şen, şunları söyledi:
"Öğretmenlerimin evime gelerek bana ders vermeye başlaması benim için bir dönüm noktası oldu. Kendileri de gerçekten büyük fedakarlık yapıyorlar. Hepsini çok seviyorum. Bütün öğretmenlerimden Allah razı olsun. Beni bu halimle hor görmeyip gerçekten fedakarlık yapıyorlar"
Anne Gönül Şen de Ceyhun'un hastalığının doğuştan olduğunu, hastane ile ev arasındaki trafiğin bugün dahi devam ettiğini, fizik tedaviyi devam ettirmek zorunda olduklarını söyledi.
Oturdukları apartmanın merdivenlerinin Ceyhun için oldukça sıkıntılı ve yorucu bir şekilde günlük hayatlarını sürdürmeye çalıştıklarını anlattı.
Gönül Şen, "Ceyhun şu anda 18 yaşında ve bir yetişkin oldu. Apartmanımızdaki merdivenlerimiz onun kullanmasına uygun merdivenler değil. Kendisi engelli bir birey olduğu için biz ailesi olarak ne kadar yardım etmeye çalışırsak çalışalım gün geçtikçe daha da ağırlaşıyor. Yıllardır fizik tedaviye de devam ediyoruz ve tüm bunlara rağmen oğlumun hayatı fiziksel imkansızlıklar nedeniyle daha da zor olmaya başladı." dedi.
"Allah, devletimizden razı olsun"
Anne Şen, "Okula başladığı zamanlarda tabi biraz daha küçüktü. Küçük olduğu için de kucağımızda götürüp getirebiliyorduk. Şimdi büyüdüğü için kucağımızda götürmemiz çok zor. Devletimizden Allah razı olsun, evde eğitim uygulamasını başlattı. Biz de bu uygulamaya başvurduk. Başvurumuz da onaylandı, çok şükür Allah'a şu anda evde eğitimimiz devam ediyor. Çocuğumuz da okumak istiyor, okumayı da seviyor. Evde eğitim bizim için büyük bir şans oldu." ifadelerini kullandı.
İyi bir çocuk olduğu ve kendisine zorluk yaşatmadığı için Ceyhun'a teşekkür eden Gönül Şen, "Hocalarıyla ilişkisi de çok iyi kendisi de azimli. Kendisini hiç dışlanmış hissetmedi, hissettirmedik. Böyle bir şeyin ona yansımasına müsaade etmedik. O konuda hassas davranıyoruz. Yine de halimize şükürler olsun. Daha kötü durumda olan insanlar da var." dedi.
Şen, Ceyhun'un herkesle barışık şekilde hayatını sürdürdüğünü kaydetti.
Ceyhun'un kendi arkadaşları da olduğunu ifade eden Gönül Şen, "Dışarıda kendi arkadaşları da var. Onlar şu anda üniversitede okuyorlar. Bazen geldikleri zaman gece sabahlıyorlar, film izliyorlar. Öyle zaman geçiriyorlar." şeklinde konuştu.
DOST BEYKOZ / ÖZEL HABER
