Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK

Avusturalya, Çin vb, bazı ülkeler belayı çağırıyor

Belâ ve musibetleri ısrarla davet eden öyle ülkeler var ki.

Yüce Rabbimiz âlemlere Rahmet olarak gönderdiği Kur’ânı Keriminde çok net ÎKAZ ettiği halde, maalesef hiç anlamıyorlar.

Kâinatın Yüce yaratıcısı ve yaşatıcısı olan Allah’ın cc asla ihmâl etmediğini, fakat “belki akıl ederler ve zulümden vaz geçerler” diye İMHÂL ettiğini (mühlet verdiği) de bilmiyorlar. Bu gafil ve zalim ülkeleri, yeri ve zamanı geldiğinde elbette tek tek arz edeceğim, fakat şimdilik köşe yazısı sınırlarını aşmamak için, sadece bir-iki ülkeden örnekler vereceğim.

Hepimizin gözleri önünde cereyan eden Avusturalya’daki masum DEVELERİN KATLİYAMINI hatırlayınız. BBC'de yer alan habere göre, ÇOK SU İÇİYORLAR gerekçesiyle Avusturalya’da binlerce deve öldürüldü ve bu katliama bazı atlar bile dâhil edildi.

Deve, ibreti âlem için çeşitli mucizelerle yaratılmış ve insanların emrine boyun eğdirilmiş bir hayvandır. Gâşiye Sûresi, 17. Âyet: Çöl yolculukları için en uygun özellik ve yeteneklerle donatılmış olan, develere bakmıyorlar mı, nasıl muhteşem bir hârika olarak yaratılmış? Yani, develer özellikle yaratılan mucizevi ve mübarek varlıklardır.

Yüce Rabbimiz Kur’ânda, deve ile ilgili örnek olayları ve neticelerini bizlere hatırlatarak, bakınız nasıl ikâz ediyordu.

Hûd Sûresi, 64. Âyet: “Ey kavmim, işte şu Allah'ın devesi size bir âyettir (Allah’ın varlığına dair mucizevî bir delildir). Onu serbest bırakın, Allah'ın arzında dolaşsın, otlasın. Sakın ona kötü bir niyetle el sürmeyin; yoksa yakın (âcil) bir azaba çarptırılırsınız.” 

İşte bu Emr-i İlâhiye aykırı hareket eden Avusturalya hakkındaki yeni haberler:

21 Ocak 2020; DEVELERİ ÖLDÜREN AVUSTURALYA’DA FELAKET!… Özellikle SEL, DOLU, KUM FIRTINASI, yangınlar, zehirli örümcek istilâsı FELÂKETİ…” Avustralya'da etkisini gösteren kuvvetli yağışlar sel felaketini beraberinde getirdi. Evleri su altına kalan Avustralyalılar sokaklarda da timsah ve yılanlarla karşılaşmaya başladı.

İşte haberin LİNKİ: TIKLAYINIZ

Olaya objektif bakanlar; “Sizin suyunuzu azaltan develerin su rızkını Allah cc tekrar tamamlamaktan âciz miydi ki onları katlettiniz? Aha size bolca su!  Develerin eksilttiği suların MİLYARLARCA katını, size sınırsız Kudretiyle, belâ olarak sevk etti bile… Hem Allah’ın masum mahlûkatının (develerinin) eksilttiği suyunu, tekrar tamamlamaktan âciz olmadığını anlayın… Hem de zulüm ve katil cezalarınızı da develere çok gördüğünüz SU ile çekin!!! .anlamına geldiğini yorumluyorlar.

  • Şimdi bazı arkadaşlarımız; “Avustralyalılar, Kur’ânın bu ikazını nereden bilsinler ki” gibi düşünebilirler.

CEVAP: Kur’ân Âlem şümuldür. Yani, yeryüzündeki tüm insanlığa gönderilmiştir. Müslim veya Gayrimüslim, herkes Kur’ânı araştırmak, hükümlerini öğrenmek ve bilmek zorundadır. Bilmemek ve öğrenmemek asla mazeret değildir.

Ne gibi?… Aynen kırmızı ışıkta geçen şoföre ceza yazan polise şoförün; “efendim, ben kırmızı ışıkta geçmenin yasak olduğunu bilmiyordum” gibi itirazına polisin, “her şoför bu kuralları bilmek zorundadır” diyerek cezayı mutlaka yazması gibi…

Yani; Kur’ân Âlem şümul olduğu için, herkes Kur’ânı araştırmak ve bilmek zorundadır.

Konu, Kur’âna aykırı hareket edildiğinde mutlaka bir cezası olduğundan açıldığına göre, cezayı hak eden diğer ülkelerden önce, kendi ülkemizden de ilginç bir örnek vermek istiyorum. Ancak köşe yazısı sınırlarını zorlamamak için, sadece LİNKİ arz ediyorum: TIKLAYINIZ

.Veya arama çubuğuna; İstanbul ve Ankara risk altında A. Raif Öztürk yazınız ve bu yazıyı mutlaka okuyunuz…

  • ŞİMDİLİK; Belâ ve musibetleri, ısrarla davet eden bazı zalim ülkelerin sadece adlarını arz edeyim: İsrail, Çin, ABD, Fransa, Suriye, B.A.E., vd. ön sıralardadır.

Öncelikle İsrail’in cami duvarına çiş yaparcasına, İslâm’ın ilk kıblesi olan Mukaddes Kudüs saldırılarıyla, Müslüman Filistin halkının öz topraklarını zoraki GASP etmeleriyle, masum halka ateş ve bomba yağdırmalarıyla, belâları ısrarla çağırmasını herkes ibretle izlediği için, açıklamaya gerek görmüyorum. Vâad edilen belâları yakındır, bekleyiniz…

Herkesin malûmu; “Küfür devam eder, fakat zülüm devam etmez” darb-ı meseli gereği, zalimler er veya geç cezalarını mutlaka çekecekler. İşte bu konuda bir Âyet-i Kerîme:

Âl-i İmran, Sûresi, 178. Âyet: “O kâfirler, kendilerine mühlet vermemizin, kendileri hakkında hayır olduğunu sanmasınlar. Onlara mühlet vermemiz, günahlarının artması içindir. Onları zelil ve perişan eden, acıklı bir azap vardır.”

Birkaç satırla da sadece ÇİN’e bir göz atalım:

Özellikle “DOĞU TÜRKİSTAN zulümleri” yazarak, dilediğinizi de izleyebilirsiniz. VEYA: TIKLAYINIZ

Bu linki açarak, ÇİN’İN İlâhî gazap ve belâlarını nasıl ısrarla çağırdıklarını ibretle izleyiniz.

Zamanı geldikçe diğer zalim ülkelerin, İlâhî gazap ve belâlarını nasıl ısrarla çağırdıklarını da detaylarıyla arz edeceğim, inşaallah…

A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK HAKKINDA

A. Raif ÖZTÜRK... 20 Nisan 1950 yılında Tekirdağ Çorlu’da doğan Raif Öztürk, ilkokulu Çatalca’da okudu. O dönemin şartlarına göre eğitimini ve iş yaşantısını birlikte sürdürmeyi hedefleyen A. Raif Öztürk, Meslekî Ortaokulu Paşabahçe’de sürdürerek, Sultanahmet Meslek Lisesi’nde özel olarak Makine Yüksek Teknik Ressamlığa devam etti. Türkiye Şişe ve Cam fabrikalarında 26 sene ‘Robotik ve Tam Otomatik Makineler Üretim Hattı Makine Teknisyenliği’ & Fabrika Vardiya amirliği yaptı. ‘Özel Araştırma, Geliştirme ve Eğitmen’ (ARGE) görevlisi olarak 1980’de İngiltere’ye, 1986 yılında da Japonya’ya giden yazarımız, dönüşünde de Meslek Lisesi mezunlarına, (Üretim makinaları, Kalite çemberleri ve beyin fırtınası teknikleri hakkında) iş programlamaları, eğitmenlik, rehberlik ve liderlik dersleri verdi. 1990 yılında Türkiye Şişe Cam Fabrikalarından kendi isteğiyle emekli olan A. Raif Öztürk, Öz Emek Spor Ltd. Şt. Mağazalarını açarak, hâlen işletmeye devam etmektedir. 1990’lı yıllarda bir yıl Diksiyon, bir yıl Osmanlıca, iki yıl da Arapça eğitim alan Öztürk, Halen (1962’den beri) Beykoz, Kavacık’ta ikamet etmektedir. Hiç Kur’ân bilmeyen 30-40 kişiye; aynı anda ve 10 Saatte Kur’ân öğretme uzmanı olan yazarımız, 2014 yılında Sakarya Üniversitesinden “Eğitimciye Eğitim” adıyla eğitim aldıktan sonra, “DEĞERLER EĞİTİMİ UZMANI” sertifikası kazanarak, Beykoz Milli Eğitim Müdürlüğünde ve ülkenin çeşitli illerinde 6 yıldan beri konferanslar ve görsel seminerler vermektedir. Yazarımızın, 2002 yılından bu yana; ‘Fikir Bahçesinden BİR DEMET’, “Derdim bana DERMAN imiş”, ‘Biyoenerji ve Kozmik Bilimin ışığında ŞİFA OLAYI’ adlı Belgesel, tevhid ve tefekkür içerikli kitapları yayınlandı. Sn. Öztürk Ulusal ve Uluslararası Sempozyumlarda, 2015’te Kastamonu Üniversitesinde ve 2018’de Ukrayna Üniversitesindeki sunumlarda kürsü almış olup, hâlen köşe yazılarına ve Kitap çalışmalarına devam etmektedir. 2006 Yılından beri “Dost Beykoz Ailesi” mensubudur…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER