Neredeyse her gün araç kazası veya trafiği tehlikeye atan sürücülerin video görüntülerini gerek sosyal medya da gerekse de görsel medya da izlemekteyiz. Bu görüntü kayıtlarının bazıları olay yerindeki sabit kamera kayıtları olurken artık kullanımının artması neticesinde araç içi kameralarda bu görüntüleri izlememize ve saklamamıza hatta herhangi bir mağduriyet halinde yeri geldiğinde elimizi güçlendirmemize olanak vermektedir.
Yıllar önce Beykoz içinde bir kaza yaşamış ve yüzde yüz haklı olmama rağmen karşı tarafın ayak diretmesi sonucu tutanağı zar zor doldurabilmiştim. Bu tutanağın işleme alınması akabinde benim sigortam beni haklı görmüş, diğer sigorta da hata oranlarını eşit vermişti. Haklıyken bir de üzerine mağdur olmamak için işin üzerine gitmiş ve kaza yerinde ki bir kuruma dilekçe ile başvurarak olay videosunun kopyasını alıp sigorta firmama iletmiş ve konuyla alakalı ilgili birime de itiraz etmiştim. İtiraz sonucu da tamamen haklı görülmüştüm.
Bu kamera kayıtları sürücülerin güvenliğine katkı sağlamaktadır. Bu görüntüler sadece araçların birbirleriyle yaptıkları kazalarda değil araç ve yayalar arasında ki kazalarda da haklı olan kişinin elini güçlendiren görüntülerdir. Burada şunu da belirtmeden geçmek istemiyorum. Ülkemizde araç içi kamera zorunluluğu şu an için bulunmamakta ve herhangi bir kaza anında çekilen bu görüntülerin adli olarak delil sayılıp sayılmayacağı ile ilgili bilgiye sahip değilim. Fakat herhangi bir kaza anında bu kayıtların olması kişinin elini güçlendireceğini düşünmekteyim. Mesela, yukarıda örneğini verdiğim olayda benim işime yaramıştı.
Ayrıca araç içi kamera sistemlerinin teknolojik gelişimi sonrasında bazı araç kamera sistemleri araç kapalı olsa dahi araç aküsünden devamlı enerji alacak şekilde ayarlandığında kameranın hareket sensörleri vasıtasıyla herhangi bir darbe anında veya devamlı kayıt yapacak şekilde de modernize edebilmektedir. Park modu denilen bu özellik sayesinde park halindeki aracınıza çarpıp kaçan ya da zarar veren kişileri de belirlemiş olmaktayız.
Sonuç olarak artık araç içi kameraların kullanımı bir elzem haline gelmiştir.
Peki araç içi kamera alırken nelere dikkat etmeliyiz? Sizlere bu konuda nacizane birkaç önerim olacaktır.
- Bu konuda hemen internette ki e-ticaret sitelerinde ve ya diğer mağazalarda ki ucuz ürünlere yönelmemelisiniz. Kameralarda diğer elektronik ürünlerde olduğu gibi kaliteli ve kalitesiz olarak ayrılmaktadır. Mesela ucuz bir kameranın reklamlarında sadece ‘şu kadar megapiksel’ yazısına aldanırsanız pişman olma ihtimaliniz çok yüksektir. Her kamerada olduğu gibi araç içi kameralarda da görüntü sensörlerinin kalitesi çok önemlidir. Kalitesiz bir sensöre sahip kameraya ‘kaç megapiksel’ yazarlarsa yazsınlar iyi görüntü almanız çok zordur.
- Araç içi kamera sistemleri genelde oto camlarına takıldığından burada her türlü sıcak ve soğuğa maruz kalmaktadırlar. Ucuz diye aldığınız bir kamera hem iyi görüntü vermediği gibi bu sıcak ve soğuğa devamlı maruz kaldığından kısa sürede arızalanacaktır.
- Yine bu kamera sistemlerinin büyük çoğunluğunda normal lityum piller bulunmaktadır. Araç çalışır vaziyetteyken aracın alternatörü üzerinden enerjisi alan kamera sisteminin siz araç kontağını kapadığınızda enerjisi kesilmektedir. Araç kontağını kapadığınızda kameranın enerjisi bu pil tarafından sağlanmaktadır. Bu pilin amacı, kameranın kayıt işlemini bitirmeden kapanmasını önlemesi amacıyladır. Fakat kalitesiz bir kamera aldığınızda bu pilde yüksek ısı veya soğuktan etkilenecek ve sonunda şişerek kullanılamaz hale gelecektir.
- Her ne kadar kaliteli bir kamera alsanız da ben yine pilli kameralar yerine yeni bir teknoloji olan kapasitörlü denen araç kameralarına yönelmenizi tavsiye ederim. Çünkü ne kadar kaliteli olursa olsunlar maalesef pillerin bir ömürleri ve arıza çıkarma ihtimalleri vardır. Kapasitörlü dediğimiz kameralarda pil yerine az da olsa yani kameranın sağlıklı bir şekilde kapanmasına yetecek kadar enerji tutan kondansatörler bulunmaktadır. Kapasitörlü kameralar sayesinde pilden kaynaklı sıkıntılar en aza indirgenmiştir. Kapasitörlü kameralar her ne kadar pilli modellere göre daha pahalı olsalar da zamanfayda ilişkisine bakarak bu ürünlere yönelmek daha akıllıca olacağı kanısındayım. Yıllardır hem yurtiçinden aldığım hem de yurtdışından getirttiğim birçok araç kamerası kullandım. Şu an aracımda olan da kapasitörlü bir kameradır.
- Kameranızda kaliteli ve yüksek hızlı bir hafıza kartı kullanmanızı öneririm. Bu cihazınızın daha stabil çalışmasını sağlayacaktır.
Önemli Uyarı! Araç kullanımı esnasında bu kameralarla uğraşmak sürüş güvenliğini tehlikeye atacağından dikkatli olunmalı, sürüş esnasında araç içi kameralara dokunulmamalıdır.
Farkındalık oluşturmak için kaleme aldığım bu yazımı burada sonlandırıyorum. Araç içi kameraların avantajları bu kısa yazımızda belirttiklerimizden daha fazladır. Konuyla ilgili sorularınız olursa bana [email protected] posta adresimden ulaşabilirsiniz.
Bir dahaki yazımızda görüşmek dileğiyle…
