Kader GÜR
  • 01/01/1970 Son günceleme: 30/07/2019 19:31
  • 13.391

Türkiye demokrasiyi kavradı… Tam, ilk kez beş yılda bir seçim yapılacak demiştik ki bildik senaryolar sahnelenmeye başlandı.

Bu senaryoları sahneye koyanlarla ilgili bir şey söylemek gerekirse, yapılan ne varsa halkın öfkesini arttırmaktan başka hiçbir işe yaramadı. Birde iktidar partisinin, düşüşe geçen oy oranını başlangıç noktasına çekti.

İktidar partisinin oyunu arttırdığına bazı taraflı makamlar katılmayarak, “öyle olsaydı, 28 Şubat sürecinde kapatılan  Refah Partisi’nin yerine kurulan Fazilet Partisi seçimlerden en büyük parti olarak çıkardı” söylemini ortaya attı.

Bunu söyleyenler, en büyük hatayı; AK Parti ile o dönemin Fazilet, şimdinin ise Saadet Partisi’ni aynı kategoriye koymakla yapıyor. Oysa ki, AK Parti gerginlikten ısrarla kaçıyor ve 1950’li yıllarda başlayan AB sürecine ilişkin en etkili adımları atan parti olarak kendini muhafaza ediyor.

Seçimlerin 22 Temmuz olarak öne alınmasının ardından başlayan arayışlarda, AK Parti her hangi bir adım atmıyor, fakat diğer partiler; kimisi birleşiyor, kimisi ittifak yapıyor bazıları da bağımsız aday olabilmek için nabız yokluyor. Bütün hesaplar iktidarı zayıflatma ve etkisiz kılma üzerine yapılırken, iktidar partisi kendi içinde kenetleniyor.

Bu seçimler demokrasimize yeni bir ufuk getirmesi bakımından Türkiye’nin gelecek günlerini yakından etkileyeceği gibi Beykoz’u da ciddi bir şekilde ilgilendiriyor.

Neden?

Beykoz’un hiçbir iktidar döneminde çözüme kavuşturulamayan İmar problemi hala çözüm bekliyor. Beykoz, değiştirilmesine izin verilmeyerek, TBMM’nin kilitlemesine yol açan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in sayesinde imar problemini konuşmaya devam ediyor. Hükümetin çıkarttığı 2/B Yasası’nın Ahmet Necdet Sezer’in vetosuna takıldığı hafızalardaki yerini hala koruyor.

Diğer yandan Beykoz’un işsizlik sorunu da acil çözüm bekliyor. Bacasız sanayinin harekete geçirilmesinin zamanı çoktan geldi geçiyor. 3 Kasım Seçimleri’nden sonra Beykoz’da boy gösteren milletvekillerinden Beykozlunun umudunu kestiğini herkes biliyor.

Yeni dönemde Beykoz’dan iki isim milletvekili olmak için çalışma yürütüyor. Birisi AK Parti’nin Beykoz İlçe Başkanı Dr. Ahmet Batu bir diğeri yine AK Partiden seçilen İl Genel Meclis üyesi Vehbi Koç. Bu isimlerin milletvekili listelerinde yer alabilmeleri durumunda Beykoz’da yaşanan kırgınlığı ortadan kaldıracak girişimlerde bulunmaları, bundan önceki milletvekillerine nazaran Beykoz’un sorunlarına daha duyarlı ve gerçekçi yaklaşmaları gerekiyor.

Yine bir önceki yazımda belirttiğim, Dr. Ahmet Batu’nun milletvekilliğine soyunmasıyla parti içinde yaşanan karışıklık, partinin uğradığı haksızlıklarında etkisiyle kısa sürede  ortadan kalkacak gibi gözüküyor. Bunun bir benzerinin belediyede yaşanmaması Ergül’ün sağduyulu ve fedakarca davranışı olarak değerlendiriliyor. Seçimlerin öne alınmasından mıdır bilinmez ! Ergül’ün hizmete devam sloganıyla son iki yıla girmesi yeni girişimlerin başlangıcı olarak kamuoyunda etki uyandırıyor.

Söz Ergül’den açılmışken, belediye başkanına yol göstermek bizim işimiz değil ama, bir iki cümle söylemem gerekiyor. Ergül’ü ilk önce milletvekilliği hevesine kapılmadığı için tebrik etmek lazım. Bunu samimi bir şekilde ifade ediyorum. Çünkü Ergül’ün 3 Kasım Seçimlerinde de davet edilmesine rağmen Ankara’ya gitmediğini biliyor ve yıllar önce ustamın bana söylediği bir sözü aktarmak istiyorum… “Elinle iş yapamıyorsan dilinle yapacaksın. Tatlı dilli samimi ve güler yüzlü olacaksın. Böylece elinle yapamadığını işleri dilinle yapmış olacaksın”

 
Selam ve Sevgi İle
Yazarın Yazıları
Yorumlar (0 Yorum)

Bu içeriğe yorum yapılmadı, yorum yapmak ister misin?

Yorum Yaz