Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Kader Gür
Kader Gür

Amaçları ne?

Hükümetin, özellikle, ülkenin birlik ve bütünlüğünü sağlamak, Doğu ve Güneydoğu Bölgelerinde kanayan yaraya parmak basmak amacıyla başlattığı Demokratik Açılım’a bir kısım malum çevrecelerce karşı çıkılmaktadır.

Peki bu çevrelerin açılıma karşı çıkmalarının amacı nedir?

Güzel ülkemizin güzel insanlarını sevmeleri midir? Gerçekten ülkemizin bölünme tehlikesiyle karşı karşıya kalma tehlikesini sezmelerinden midir? “Teröristin eli tutulmaz!..” yaygaralarında samimiler midir?..

Öncelikle, açılıma karşı çıkma yaygaralarıyla sokağa çıkanların çoğu, kendi seslerini değil, başkalarının seslerini seslendirmektedirler. Menfaatin çığırtkanlığını yapmaktadırlar. Gelir kaynaklarının kesilmesinden endişe duymaktadırlar.

Bugün, PKK terörünün, ülkemize maliyetinin 300 milyar doların üzerinde olduğu söylenmektedir. Bu da Doğu ve Güneydoğu halkımızın çalışmadan emekli olması demektir. Anlaşılıyor ki mevcut ortamın ve PKK sorununun devam etmesini isteyenler, özellikle yöre halkımızı sevmeyenlerdir. PKK’nın arkasında olanlar, yöre halkına yapılacak olan yardımı engellemektedirler.

Ordumuzun yörede yapmış olduğu mücadelede de akla hayale gelmedik sermayeler dönmektedir. Öncelikle dünya silah ticaretini yönlendirenler, bu sermayenin önemli dilimini ceplerine indirmektedirler. Özellikle bu tacirler, iki tarafa da silah temin etmektedirler. Nasıl olsa her iki tarafta da ölenler Müslüman evladı… Onlar için ne fark eder?.. Tıpkı İran-Irak savaşında her iki tarafa silah satmaları gibi…

Mesela, Ordumuz, zaman zaman sınır ötesi hareket yapmaktadır. Dağlara tonlarca bomba atılmaktadır. Sonuç?.. Bazen sadece bir terörist bile ele geçirilemiyor… Öyleyse tonlarca bomba niçin heder ediliyor?.. Birileri atılmasını teşvik etmesiyle… Niçin teşvik ediyorlar?.. Yenilerin satmak için… Akla hayale gelmedik silah ticareti anlaşması yapılmaktadır… Tabii ki bu adamlar açılımın amacına yönelik bir dostluğu ister mi?.. İstemez… Neden?.. Çünkü gelir kaynağı biter…

Kurt puslu havayı sever… Ortalığı illa bulandırmaları gerek… Bunun için tutulmuş adamlarını salıyorlar halkımızın içine… Pompalıyorlar milliyetçilik duygularını… Ortalığı dumana katıyorlar… Kürt’ü Türk’e, Türk’ü Kürt’e; dindarı solcuya, solcuyu dindara; Alevi’yi Sünni’ye, Sünni’yi Alevi’ye… Ezilenleri bölüyor bölüyor birbirine ezdiriyor… Şimdi böylesine ticaretten beslenenler açılımı destekler mi?.. Desteklemez… Niçin?.. Çünkü menfaatlerine ters…

Mesela Doğu ve Güneydoğu illerini ele alalım… Önceleri, çoğu köy niteliğinde iken şimdi tam bir asker ve memur şehri olmuş… Bir dükkânın kirası bin dolar… Sahibi ömründe görmemiş bin doları… Şimdi bu adam ister mi asker buradan çekilsin?.. İstemez… Çünkü gelir kaynağı bitecek… Açılımla barışın sağlanması işine gelir mi böylelerinin?.. Gelirim elden gider yaygarası yerine ülke elden gidecek yaygarasına sığınıyor… Hükümete ver yansın ediyor… Hükümeti vatan hainliğine varacak derecede suçlama yöntemine gidiyor… Tabii olayları hakkıyla yorumlayamayan bir kısım halkımızı da etki altında bırakıyor…

İşte tam bu noktada, Kürt’üyle Türkü’yle, Alevi’siyle Sünni’siyle, sağcısıyla solcusuyla, tam bir sağduyu içinde olmamız gerekiyor… Olayları iç yüzüyle değerlendirmemiz gerekiyor…

Şunu çok iyi bilelim ki, açılıma kim karşı çıkıyorsa, mevcut çatışma ortamından besleniyor, kim de sahip çıkıyorsa Anadolu insanını seviyor demektir. Dışarıdan bir ailenin iki çocuğunu dövüştürenler, o aileyi sevmeyenlerdir. Bunu hiç unutmayalım…

DTP’nin de tam bu zaman diliminde, yani açılım sürecinde kapatılmasının malum çevrelerce ilişkisi var zannediyorum…

Kader Gür
Kader Gür HAKKINDA

1972 yılında Rize’nin Güneysu ilçesinde doğdu… Eğitim hayatını orada tamamladı… Ortadoğu ve Avrupa ülkelerine yapmış olduğu birçok seyahatinde çeşitli araştırmalar yaptı. Libya, Cezayir, Tunus, Fas, Beyrut, Suriye, İtalya, İspanya, Rusya, Romanya, Bulgaristan ve Yunanistan gibi ülkelerde seyahatleri sırasında Türkiye ile ticari ilişkiler üzerinde çalışmalar yürüttü. Kader Gür, Refah Partisi Gençlik Kollarında siyaset yaptı. 1997 yılında Sağlık Bakanlığı bünyesinde kamuda çalışmaya başladı. 1997 yılında Akit Gazetesinde, Recep Tayyip Erdoğan’ı konu alan bir makalesi nedeniyle 28 Şubat aktörleri tarafından soruşturmaya tabi tutuldu. Daha sonra Recep Tayyip Erdoğan’ın Pınarhisar Cezaevi’nde başlatmış olduğu parti çalışmalarına Beykoz’da destek verdi. Partinin kuruluş aşmasında aktif rol oynadı. AK Parti Kurucu Beykoz İlçe Başkanı Dr. Ahmet Hulusi Batu, Salim Kararmaz ve Adem Sefer’in basın danışmanlığını uzun yıllar yürüttü… 1998 yılında yazmaya başladığı Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi hayatını konu alan, “Esaretten Zirveye” isimli kitabı 2002 yılında yayınlandı. Kader Gür'ün yine kendi yazılarından oluşan 2 kitabı bir de Yayın Yönetmenliğini yaptığı toplamda 4 kitabı raflardadır. Beykoz Rizeliler Derneği’nin kurucuları arasında da yer alan Gür, halen Beykoz Polis Hizmetlerini Koruma Derneği Yöneticisidir. Kader Gür, Anadolu Yakası Gazeteciler Derneği ve Yüzüncü Yıl Gazeteciler Derneği üyesidir. 2024 yılında kamu çalışma hayatını sonlandıran Gür, evli ve 3 çocuk babasıdır… Kader Gür, yine 2002 yılında bir araya geldiği arkadaşlarıyla Dost Beykoz’u kurdu.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER