Almanya yeniden iş gücü alımına başlıyor

Yeterli genç nüfusa sahip olmayan Almanya’da bu ihtiyacı karşılamak zorlu bir süreci beraberinde getiriyor. Firmalar ihtiyaç duydukları vasıflara sahip personeller için talepte bulunuyorlar. Fakat tam olarak kanunsal düzenlemeler ve ne kadar bir kapasite alımı yapılacağı açıklanmadığı için belirsizliğin hakim olduğu bir durum söz konusu.

Firmalar talepte bulundukları vasıflı personel ihtiyaçlarını dış ülkelerden temin etmeye çalışıyorlar. Birçok alanda usta ve kalfa talebi var. Özellikle de inşaat sektöründe istihdam edilmek üzere usta ve kalfaya ihtiyaç duyuluyor. Türklerle büyük ölçüde entegrasyon sorununu çözmüş olan Almanya, bir çok iş alanının yanı sıra, doktor ve sağlık personeli alımını da sürdürmeyi planlıyor. Son zamanlar işten çıkan doktorların büyük bir çoğunluğu Almanya’da çalışma olanağı buldular. Önümüzdeki günlerde doktor ve sağlık personeli alımı daha da hızlanacak. Bu konuda ciddi çalışmalar sürdüren kuruluşlar var. Bunların başında Ahlen’de basın sektöründe faaliyetlerini sürdüren Ahmet Salıncaklı da geliyor. 

Almanya’da vasıflı personel talebinde bulunan firmalar, güvendikleri kuruluşlar aracılığıyla bu insanları ülkeye getirmeyi tercih ediyorlar. Bu konuda her ne kadar illegal yolları kullanan ve insanları aldatmaya çalışan firmalar olsa da, birçok firma güvenilir ve düzgün bir çalışma prensibi ile işi hakkıyla yapıyor.

Maalesef ki, Türkiye’de,Türk insanı için iş bulmak ve çalışmak çok zor bir hal aldı. Günden güne zorlaşan iş bulma ve çalışma koşulları sonucunda insanlar geleceklerini Avrupa’nın birçok ülkesinde aramak zorunda kalıyorlar. Kendi işini kurmak isteyen insanlarımız da, hala geçerli olan “Ankara Anlaşması” çerçevesinde İngiltere'ye gidiyorlar.

Almanya Türklerin çalışmak için tercih ettiği ülkelerin başında geliyor. 1974 yılında AB dışından işçi alımını durduran, ancak aile birleşimine izin veren Almanya, şimdi tekrar Türkiye’den vasıflı işgücü alıyor.

Almanya Parlamentosundaki üçlü koalisyon hükümeti, Almanya’da istihdam konusunda işgücü göçünün önünü açacak ve ilk tercih edilecek ülkelerden biri de Türkiye olacak.

Türkiye tarafında ise bu konuda herhangi bir atılım yok. Cumhurbaşkanı sağlık personeline ve özellikle doktorlara dair bir takım çarpıcı ifadeler kullanıyor olsa da, Türkiye, ülkede eğitimlerini alan bu insanları Almanya’ya hediye ediyor, farkında olarak veya olmayarak Almanya’ya ekonomik açıdan katkıda bulunuyor.

Prof. Dr. Faruk ŞEN HAKKINDA

Prof. Dr. Şen, Almanya’daki Türkiye Araştırmaları Merkezi’nin başında olduğu dönemde, Avrupa’da yaşayan Türklerin sosyal ve ekonomik durumlarına ilişkin önemli araştırmalara imza attı, göçmenlerin sorunlarını uluslararası platformlarda dile getirdi. Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyi, UNESCO Almanya Milli Komitesi ve Avrupa Birliği Kültürler Arası Diyalog Komisyonu (Anna Lindh Vakfı) gibi uluslararası kuruluşlarda aktif görev alan Şen, Türk-Alman ilişkilerine katkılarıyla tanınıyordu. Aynı zamanda Türkiye’de Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclis Üyeliği görevinde bulunan Şen, çeşitli sivil toplum kuruluşlarında da görev aldı. Dost Beykoz Gazetesinde uzun süre köşe yazıları yazan Prof. Dr. Faruk Şen’in yaşamı boyunca aldığı ödüller arasında Türk-Alman Dostluk Ödülü (2005, Münih), Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Onur Ödülü (1997) ve Federal Alman Onur Madalyası (2003) bulunuyor. 77 yaşında vefat eden Prof. Dr. Faruk Şen'in cenazesi, İstanbul Beykoz'daki Kanlıca Mezarlığı'nda toprağa verildi.