Sinan KAVRAKOĞLU
  • 09/06/2016 Son günceleme: 09/06/2016 12:54
  • 7.597

Sözde soykırım yasasının Alman parlamentosunda kabul edilmesinden sonra ortalığı büyük bir toz dumanı kaplamışken aklıma meşhur bir deyim geldi; “Alman usulü”

Özellikle hanımlara hesap ödetmek büyük bir nezaketsizlik sayıldığı için –bu arada bu sözden Almanların bu konuda pek de nazik olmadığını anlıyoruz- ortaya çıkan bu deyim sihirli bir kelimedir aslında. “Alman usulü yapalım” dendi mi anlaşılırdı ki herkes yediğinin, içtiğinin bedelini kendisi ödeyecektir!

E hadi o halde Alman usulü yapalım! Herkes astığının, kestiğinin ve hatta hayal gücünün dahi alamayacağı yöntemlerle katlettiklerinin hesabını versin!

Mesela Amerika Birleşik Devletleri: 240 yıllık tarihine büyük çoğunluğu masum sivillerden oluşan 30 milyona yakın insanı katletmeyi sığdıran ABD… Düşünsenize adamlar istikrarlı bir şekilde, kadın, çocuk, yaşlı demeden her yıl 150 bin insanı katletmiş. 240 yıl boyunca saatte 17 kişiyi öldürmüşler. Üstelik bu sayı ABD’nin direkt olarak yaptığı katliamlar. Bir de sebep olduğu, Irak, Suriye, Afganistan gibi ülkelere demokrasi(!) götürmek için organize ettiği, ikinci, üçüncü ellere yaptırdığı katliamları düşünün! 20-25 milyon Afrikalının neredeyse yarısının köle ticareti sırasında veya Ku-Klux-Klan gibi ırkçı ABD’lilerin cinayetleriyle öldürüldüğünü de unutmayalım!

Almanya: Tarihi soykırım ve katliamlarla dolu Avrupa’nın en barbar ülkesi… 1891 yılında hammadde ve işgücü ihtiyaçlarını karşılamak için Güney Batı Afrika (Namibya)'ya sömürge kurmak amacıyla çıktılar. Bölgedeki altın ve zümrüt madenlerini ele geçirmek isteyen Almanlar Herero ve Namalar’ı yaşlı, kadın, çocuk dinlemeden katlettiler. Katliamdan kurtulanlar ise ya işkenceyle öldürüldü ya da madenlerde ağır şartlarda ölünceye kadar çalıştırıldı. Yaklaşık 132 bin yerliden 15 bini sağ kalabildi. Almanya’nın bu soykırımı 1985 yılındaki BM kararıyla 20. Yüzyılın ilk soykırımı olarak literatüre geçmiştir.

Dünya tarihinin en büyük katliamlarından biri sayılan Holokost da Almanya’ya ait. Almanlar 1933-45 yılları arasında Büyük Alman İmparatorluğu'nu kurmak ve mükemmel Alman ırkını oluşturmak hedefiyle diğer milletlerden veya etnik gruplardan 21 milyon insanı topluca kurşuna dizerek, toplama kamplarında fırınlarda yakarak, gaz odalarında zehirleyerek katlettiler. Alman yönetimi öncelikle kendilerinden olmadığına inandığı bütün ırkları tespit edip harflerle sınıflandırdı. Bu kampanya uyarınca Çingenelerin yüzde 94'ü kısırlaştırdı. İkinci hedef grup olarak Yahudiler seçildi. Gerek Almanya gerekse de Almanların işgal ettiği diğer ülkelerde yasayan 6 milyona yakın Yahudi sistematik bir biçimde vurularak, asılarak, yakılarak ve zehirlenerek öldürüldü.

Belçika: Vahşet ve katliamda Belçika’nın eline su dökecek pek azdır! 1. Dünya Savaşı’nın ardından Ruanda’nın yönetimi Belçika’ya verildi. Belçika’nın sömürgesi altındaki Ruanda ve Kongo’da 20 milyonluk nüfusun 10 milyondan fazlasını katletmiş, on binlercesinin ise ceza olarak kol veya bacaklarını keserek sakat bırakmıştır.

Fransa: 1830 yılında Cezayir’i işgal eden Fransa 132 yıl boyunca ülkeyi sömürgesi yaptı. 2. Dünya Savaşı’nda yardım etmelerine karşılık Cezayir’e bağımsızlık sözü verdi. Sözünü tutmayacağını 1954-1962 yılları arasında 1,5 milyon Cezayirliyi katlederek gösterdi. Aynı Fransa 1. Dünya Savaşı’nda da 900 bin Afrikalının ölümüne sebep olmuştu.

Fransa’nın sadece 22 yıl önce Afrika’da meydana gelen vahşet boyutu bakımından tarihin en kanlı soykırımı olarak kabul edilen Ruanda Soykırımı’ndan en fazla sorumlu tutulan ülke olması ise ne trajedi! Ruanda'da 1994 yılında yaklaşık yüz gün içinde 800 bin Tutsi ve ılımlı Hutu, aşırı uç Hutular tarafından resmen doğranmıştır. Katliamlar başladığında BM güçleri bölgeden ayrılarak soykırıma seyirci kalmıştır. Fransa, soykırımı gerçekleştiren Hutu hükümetinin o dönem içerisinde en yakın dostu ve destekçisi olarak tarihe geçmiştir.

İngiltere: 1788-1938 tarihleri arasında sömürgeleştirmek amacıyla gittiği Avustralya’da yerleşik yerli halk Aborjinleri sistematik olarak yok etti. İngilizlerin aralarına salgın hastalık yaydığı, bununla da yetinmeyip yemeklerine zehir katarak yok etmeye çalıştığı 750 bin Avustralya yerlisinden geriye sadece 31 bin kişi sağ kalabildi.

Birçok Avrupa ülkesi gibi tarihi soykırımlarla dolu olan İngiltere Hindistan'da da 1876 yılına kadar 27 milyon Hintliyi açlıktan öldürerek katletmiştir.  Bu katliam İngilizlerin Hindistan’ı sömürge olarak kullandıkları 1769-70, 1876-79, 1896-1900 yılları arasında toplam 11 yıl içinde oldu. İngilizler, Hindistan halkına ürettirdikleri hububatın tümüne el koyup, halka yaşayacakları kadar bile yiyecek vermeyince bu kıyım ortaya çıktı. Aynı gerekçe ve yöntemlerle Kenya'da da 300 bin yerliyi katletmiştir medeniyetin beşiği İngiltere!

İspanya: İspanya diktatörü Francisco Franco, ülkesinde 30 bin muhalifini öldürttü. Yine İspanyollar Amerikalılarla birlikte milyonlarca Kızılderili’yi de katletti.

İtalya: Libya’da 1911’den 1940’lı yıllara kadar uyguladığı imha operasyonları ve çölde kurduğu toplama kamplarında yüz binlerce Afrikalı Müslümana soykırım uyguladı. Yine Diktatör Mussolini, Etiyopya'da 200 bin ve Yugoslavya'da 100 bin insanı katletti.

Portekiz: Sömürmek amacıyla girdikleri Angola'da 500 bin yerliye soykırım uyguladılar.

Rusya (SSCB): 1917-1991 yıllarını kanla yazan Sovyetler Birliği’nde 40 milyondan fazla insan Lenin’in başlattığı, Stalin’in genişleterek sürdürdüğü aklın almayacağı barbarlıklarla katledilmiştir. 74 yılda 40 milyon insanı katletmiş Rusya. Yani 74 yıl boyunca saatte 63 kişiyi öldürmüş.

Bu gün Suriye’de okul ve hastaneleri bombalayarak yüzlerce masum sivili katletmeye devam eden Rusya’nın kanlı geçmişi: 

Katyn Katliamı; Stalin’in emriyle 22 bin Polonyalı başlarına birer kurşun sıkılarak 1940 yılında katledilmiştir. Holodomor; 1932–1933 arasında şimdiki Ukrayna ve Rusya'nın Kuban bölgesinde suni olarak yaratılan kıtlık sebebiyle yaklaşık olarak 8 milyon insanın katledildi. Tabi ki Stalin! Ahıska Türkleri Soykırımı; öz be öz Türk olan Ahıska Türkeri’nin 2. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla birlikte uğratıldıkları soykırımdır. Sürgün yoluyla 1 milyondan fazla Ahıska Türk’ü bu soykırımda katledilmiştir. Kırım Tatar Türkleri Soykırımı: Kırım Tatar Türklerinin Nazi Almanya’sı ile işbirliği yapacağı düşünülerek yapılmış soykırımdır. 1,5 milyon Kırım Tatar Türk’ü katledilmiştir. Stalin! Yakut Türkleri Soykırımı: 100-150.000 Yakut Türkü’nün katledildiği soykırımdır. Don ve Kuban Kazakları Soykırımı: Tatarlara yapılan soykırım ile aynı şey bahane edilerek uygulanmış soykırımdır. 100.000 kazak katledilmiştir. Baltık Halkları Soykırımı: Sovyetler Birliği’ne katılmak istemeyen Baltık halklarına karşı uygulanan soykırımdır. Baskı ve sürgünlerle 400 bin Leton, Litvanyalı ve Estonyalı katledilmiştir. Ukrayna Katolik Soykırımı: Dini yasaklayan SSCB’nin imza attığı ve 250.000 Ukrayna Katolik’inin katledildiği soykırım. Kamuk-Altay Soykırımı: Altay Türkeri’ne 2. Dünya Savaşı esnasında yapılan soykırımdır. 80.000 Altay Türk’ü katledilmiştir. Çeçen-İnguş Soykırımı: 500 bin çeçen ve İnguş’un sürgün edilmesiyle gerçekleştirilen soykırım. Çerkez Soykırımı: Kafkaslarda uygulanan bu soykırımda 2 milyon Çerkez katledilmiştir. Karaçay Türkleri Soykırımı: 30.000 Karaçay Türkü’nün sürgünlerde katledildiği soykırımdır. Volga Germen Soykırımı: Slav olmayan az sayıdaki Volga Germenlerinin Nazi saflarına geçeceği düşünülerek yapılmış ve 40.000 Germen’in kurşuna dizilmesiyle vahşete dönüşmüş soykırımdır. Özi Katliamı: Kırım Harbi esnasında Prens Potemkin kumandasındaki yaklaşık 80.000 kişilik Rus Ordusu Özi Kalesi’ni kuşattı. Uzun süren kuşatma ve şehirde çıkan yangınların ardından Osmanlı Garnizonu beyaz bayrak çekip 17 Aralık 1788’de teslim oldu. Buna rağmen Ruslar, teslim şartlarına uymayarak, şehir halkını ve Osmanlı askerlerini katlettiler; öyle ki katledilen insanların çürümüş cesetlerinin kokusu Rus Ordusu’nu kaleden yaklaşık 25 km geriye çekilmeye zorladı.

Sırbistan: 1992-1995 yılları arasında yaşanan Yugoslavya iç savaşı sırasında Sırp ve Hırvatlar tarafından 250 bin Boşnak katledildi, on binlerce Boşnak tecavüze uğradı, yüz binlercesi başka ülkelere göç etmek zorunda kaldı. Modern ve medeni Avrupa’nın göbeğinde gerçekleşen bu son soykırıma maalesef dünya seyirci kalmıştır.

İsrail: Almanya tarafından 2. Dünya Savaşı’nda soykırıma uğratılan Yahudilerin 1920 yılından günümüze kadar sistematik bir şekilde Müslüman Arap ve Filistinlileri katledişini bu listeye dâhil etmesem olmazdı. Zira İsrail’i yukarıdaki ülkelerden ayıran çok önemli bir ayrıntı var. Geçmişi katliam ve soykırımlarla dolu bu ülkeler hiçbir zaman zulme uğrayan taraf olmamış. İsrail insanlık onuruna bu noktada da kara bir leke olarak geçiyor! Evet, İsrail 1920 yılında başladığı katliamlarıyla bu güne kadar 100 binden fazla masum Müslümanı şehit etti. Ki bu şehitlerin neredeyse yüzde doksanı çocuklar ve kadınlar…

Evet, tarihi ve bilimsel dayanak olmadan; masa başı oyunlarla bize soykırım dayatması yapan medeni(!) Avrupa’nın tertemiz(!) sicili…

Yakın tarihte yaşanan bu katliamların bir tek ortak yanını gördüm;  çocuklar ve kadınları öldürmeyi çok iyi biliyorlar…

Vesselam!

Yazarın Yazıları