Av. Ferda KAZANCIBAŞI
  • 07/12/2014 Son günceleme: 10/05/2011 00:11
  • 21.534

OSMANLI DÖNEMİ'NDE ALEVİLERDE HALK MAHKEMELERİ

2011 Nisan sayımızda örf, adet, gelenek, görenek, töre, ve tören gibi toplumsal ilişkileri düzenleyen kurallar konusunu sohbet köşemize almıştık. Bu kere toplumsal ilişkileri düzenleyen kuralların devamı olan (Yargılama ve Hüküm Oluşturma) konusuna ilişkin Osmanlı Dönemi’nde Alevilerde Halk Mahkemeleri gibi topluma yansımamış bir konuyu sizlerle paylaşmak istiyorum.

Osmanlı fetih ordularının Anadolu içlerinde yayılmalarında öncü kuvvetler gibi işlev görmelerinden, vakıf kurumlarının kuruluş temellerindeki yapı harçlarında önemli paylarının bulunmasından, sanatsal ve ahlaki değerlere en üst düzeyde yer veren ahilik meslek ve sanat örgütlerine varana kadar, alevi cemaatinin topluma sunduğu örneklerden biri de halk mahkemeleridir.

Toplumsal ilişkileri düzenleyen kuralların devamı olarak aleviler de halk mahkemelerine kısaca göz atılmasında isabet olacaktır ;

Kaynak :  Alevilerde Halk Mahkemeleri – Avukat İsmail METİN – Alev Yayınları – Cilt : 1 – Ağustos 1992

Halk Mahkemelerinin kuruluş nedenleri

Osmanlı Dönemi’nde alevi cemaatinin kendi mahkemelerini kurmak ihtiyacını duymalarında, iki etken vardır. Biri Osmanlı toplumundan dışlanma durumlarına maruz kalmaları, diğeri hakim işlevini görmekte olan kadıların adaletsizliği ve şeriat  kanunlarını kabul etmeyişleri etken olmuştur.

Halk Mahkemelerinin temel ilkeleri

       *  Yargılama ve hüküm oluşturma bakımından : 

Çağdaş hukukun uygulandığı ülkelerde hem yargılamayı yöneten ve hem de kararı veren aynı kişi değildir. Bilakis hakim sadece yargılamayı yönetir kararı ise jüri verir. Alevi cemaatinin halk mahkemelerindeki durumu çağdaş ülkelerde olduğu gibidir. Yargılamayı Alevi Dedesi yönetir. Kararı ise halkın içinden ve saygın kişilerden oluşan (Jüri) verir.

        *   Şeriat mahkemelerinden farklılığı bakımından : 

Halk mahkemelerinde şeriat kuralları uygulanmaz. Örneğin, şeriat hukukunda erkek birden fazla kadınla evlenirken, halk mahkemelerinin hukuk sisteminde ise bir erkeğin sadece bir kadınla evliliğinin yeri vardır. 

Diğer bir örnek, halk mahkemelerinde suçlunun topluma geri kazandırılması amacı önde gelmektedir. Oysa şeriat hukukuna göre bir kimse hırsızlık yaptı diye eli kesilir. Sonradan suçsuz olduğu açığa çıktığında, artık hatanın sonucundan dönülemez. Gerçekten hırsızlık yapmış olsa dahi elinin kesilmesi durumunda ömür boyu vücudunun önemli bir uzvundan yoksun kalmış olmanın ızdırabı içindeki o kimsenin topluma geri kazandırılmasının güçlüğü hesap edilmiştir.      

Verilen cezalarda güdülen amaç, öç almaktan ötede caydırıcı ve topluma geri kazandırıcıdır. Yargılama sonucunda suçlu olduğu anlaşılan kişi, verilen cezaların ağırlığı altında çaresizlik çıkmazı içine itilmez, beli kırılmaz. Bilakis kendisini kurtaracak yeni bir hayatın hayallerini kurma fırsatı tanır.

Halk mahkemelerinde yargılama sonucunda suçu işlediği anlaşılan kişinin önünde tercih etme özgürlüğü tanınan ikilem vardır. Cezayı çekmeyi kabul etmek veya etmemek. Cezayı çekmeyi kabul ettiği takdirde toplumun içinde kalır.

Cezayı çekmeyi ret ettiği takdirde toplumdan dışlanır. Onunla kimse konuşmaz, selam vermez selam almaz, kimse evine gitmez, çayını içmez yemeğini yemez, kimse bayramlaşmaz, ihtiyacı karşılanmaz, hatırı sorulmaz, ziyaret edilmez, hastası sorulmaz, ırgat edilmez, imeceye alınmaz, kız alınmaz, kız verilmez, ortak kararlara çağırılmaz.

Yazarın Yazıları