Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK

Aklın Yolu BİR…

Önceleri, “8-10 ağacın kesilmesine karşı sergilenen DEMOKRATİK BİR TEPKİ” gibi, çevreci bir yaklaşımla başlayan GEZİ PARKI olaylarına, hükümete karşı kuyruk acısı olan her tür örgüt, kurum ve kuruluşlar bir-bir katkı sağlamaya koştu.

52 ŞEHİD için kılları bile kıpırdamayan bu güruh, 8-10 Ağaç için sokaklara döküldü.

Diğer yandan,“Panzerler gençleri ezdi,” “binlerce polis istifa etti”, “İst. Emn. Müd. Görevden alındı” v.s. gibi tam 17 çeşit yalan ve uydurma haber neşrederek, masum halk ta kışkırtıldı.

“Fırsat bu fırsat” düşüncesiyle de, ülkenin ileri adımlarından endişe duyan faiz lobisi ve dış ŞER GÜÇLER, yangına benzin kabilinden provokatörler görevlendirdiler.

Bir kısmı yabancı uyruklu olan, 1000 civarında provokatör tespit edildi…

…Derken, koalisyonları silkeledikleri gibi, bu tür olaylarla bu GÜÇLÜ hükümetin de sarsılacağını sanan, sandıktan ve TSK’dan ümidini kesmiş zihniyet de sahneye atladı. Nihayet bugün ise toz bulutu kalktıktan sonra, yorumların, iftiraların ve yalanların yerini, GERÇEKLER alamaya başladı.

Ancak, masum bir ülke birkaç günde kendisini kaosun eşiğinde buluverdi…

İşte tam bu noktada, ibret-i âlem için, şu sorulara mutlaka cevap bulmak zorundayız:

·        Mademki GEZİ parkı ile ilgili bir tepkiydi de, provokatörler acaba niçin yabancı uyruklu çıktı? izlemek için tıklayınız 

·        Halkın ekmek teknesi olan mağazalar ve dükkânlar niçin yağmalandı? O tabanca, Molotoflar, satırlar, döner bıçakları v.s. niçin yanlarındaydı?

·        Camilere niçin ayakkabıyla girdiler ve o mukaddes yerde niçin içki içtiler? http://www.ensonhaber.com/taksim-eylemcileri-camiye-ayakkabiyla-girdiler-2013-06-03.html

·        Ambulansları, itfaiye araçlarını ve polis araçlarını niçin taşladılar ve niçin tahrip ettiler?(Bu olay çok yaşandığı ve herkes gördüğü için link verilmedi.)

·        Halkın huzurunu temin için görevde olan polis, niçin taşlandı, yaralandı ve bir polis memurunu, niçin alt geçide atarak vahşice öldürdüler? 

·        Bankalara, kameralara, duraklara ve otobüslere v.s. niçin saldırdılar?

·        Başörtülülere niçin saldırıldı?

·        Park, bahçe ve kaldırımları, “çevreyi koruma adına” mı tahrip ettiler?

·        Madem ki gaye GEZİ PARKI meselesiydi, “Üçüncü köprü yapılmasın,” “3. havaalanı açılmasın,” “enerji santralleri durdurulsun,” “Kanal İstanbul projesinden vazgeçilsin” gibi, kalkınmayı engelleyici, artık absürt bile sayılmayacak ve insanlarda istikrah duygusu uyandıran pespaye dayatmalar niçin yapıldı?…

·        Metroya niçin gaz bombası attılar? İşine gücüne giden halktan ne istediler?

·        Lokal bir mesele olduğu halde, nasıl ve niçin tüm ülke çapına yaydırıldı?…

***

Oysa YILLAR ÖNCE bu güzelim ülkede, protesto edilmesi gereken ve sokaklara dökülmeyi gerektiren o kadar çok tahribatlar, hatta ihanetler oldu ki, hep tevekkül ile ve hem de sükûnetle karşılanmıştı.

·        Meselâ; yüzlerce İslâm âlimleri sadece şapka giymedikleri veya bunu tasvip etmedikleri için, cami avlularında asılarak günlerce halka teşhir ettirildi. Hatta, “bu hocalar niçin asılmış? Sadece şapka giymedi diye insan asılır mı?” ..diye hayretini söyleyen ŞALCI BACI bile zalimce asıldı. Herkes işine gücüne gitmeye devam etti.

·        Ezan-ı Muhammedîmiz susturularak, yerine (tanrı uludur) “tangır-tungur” ifadeler süngü zoruyla söylettirildi. Normal ezan okuyan hocalar evlerinden alınarak, fâili meçhullere katıldı. Yani bir daha evlerine dönmediler.

·        Tarihe geçen kilometrelerce benzin kuyrukları, yağ-gaz-şeker v.s. yoklukları, susuzluklar, sokaklarda dağlar gibi kokuşmuş çöp yığınları, memurların maaşlarının aylarca ödenmemesi v.d. yüzlerce çok önemli tahribatlara rağmen, bu millet niçin böyle sokaklara dökülmedi?

Bu çok önemli bir soruların cevabını, aslında herkes biliyor. Çünkü cevap çok netti.

·        Çünkü; BUGÜN SOKAKTA OLAN ve HAK HUKUK TANIMAYAN ŞU SALDIRGAN ZİHNİYET, O GÜN İKTİDARDAYDI!!!

Bugün sokaklarda olan zihniyetin hükümran olduğu o yıllarda, revâ gördükleri başörtüsü zulmüne karşı yapılan “demokratik tepkiyi” bir hatırlayınız.

·        El ele tutuşularak, hiç kimseye zarar vermeden (tava-tenceresiz) sessizce protesto edildi.

·        Üniversite bahçelerinde veya kapılarında oturarak, günlerce ağladılar.

·        Hukuki yollardan haklarını aramaya çalıştılar, fakat maalesef yargı da kuşatılmıştı.

Sadece “hanımı başörtülü” diye, ordudan atılan binlerce subaylar ve aileler ne yaptılar?

“Ülkem aşağılanmasın” diye, uluslar arası mahkemeye bile başvurmadılar.

Tek bir yere zarar verdiler mi? Tek bir kimseye hakaret ettiler mi? Tek bir araç yaktılar mı? Tek bir kaldırım taşı söktüler mi? Demokratik tepki işte böyle olur!

·        ARALARINDAKİ FARKI, lütfen çok iyi değerlendiklerim. Lâzım olacak…

***

Şimdi de şu can alıcı endişelere, mutlaka cevap bulalım:

·        Acaba şu sokaklardaki zihniyet, es-kazâ bir de iktidar olsa,(yani, yargıya, askere, yök’e, v.s. hükmetse) şu güzelim memleketin hâli nice olur? Lütfen biraz durup düşününüz!…

·         Sokaklarda sergiledikleri gibi; HAK-hukuk tanımadıklarından, önceden olduğu gibi hazine, devlet gelirleri, kıymetli değerler ve her şey çar-çur edilmez mi?

·         Yine sokaklarımızda, kokuşmuş ÇÖP dağları olmaz mı?

·         Camilerimiz tahrip edilip, tüm mukaddeslerimize savaş açılmaz mı? (Yukarıda özetlenen, YILLAR ÖNCE yaşananları hatırlayınız.)

·        Bu gün bir seçim olsa, şu necip millet, bu olaylardan ders çıkararak akıllı ve şuurlu bir şekilde oy verirse, bu hükümeti yüzde 60 yeni destekle tekrar iktidar yapmaz mı? Bu tahrip edici zihniyeti sandıklara gömmez mi?…

“AKLIN YOLU BİR.” ..Ve, “Allah c.c. Nûr’unu tamamlayacaktır…” Vesselâm…

NOT: Olayların 1960 kopyası için:İZLEMEK İÇİN TIKLAYINIZ

Sn. Başbakan’ın “sert mizaçlı” olmasını mazeret gösteren bir takım gafillere soruyoruz. Rahmetli Menderes çok yumuşak mizaçlıydı. YOK yere NİÇİN ASTINIZ?

A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK HAKKINDA

A. Raif ÖZTÜRK... 20 Nisan 1950 yılında Tekirdağ Çorlu’da doğan Raif Öztürk, ilkokulu Çatalca’da okudu. O dönemin şartlarına göre eğitimini ve iş yaşantısını birlikte sürdürmeyi hedefleyen A. Raif Öztürk, Meslekî Ortaokulu Paşabahçe’de sürdürerek, Sultanahmet Meslek Lisesi’nde özel olarak Makine Yüksek Teknik Ressamlığa devam etti. Türkiye Şişe ve Cam fabrikalarında 26 sene ‘Robotik ve Tam Otomatik Makineler Üretim Hattı Makine Teknisyenliği’ & Fabrika Vardiya amirliği yaptı. ‘Özel Araştırma, Geliştirme ve Eğitmen’ (ARGE) görevlisi olarak 1980’de İngiltere’ye, 1986 yılında da Japonya’ya giden yazarımız, dönüşünde de Meslek Lisesi mezunlarına, (Üretim makinaları, Kalite çemberleri ve beyin fırtınası teknikleri hakkında) iş programlamaları, eğitmenlik, rehberlik ve liderlik dersleri verdi. 1990 yılında Türkiye Şişe Cam Fabrikalarından kendi isteğiyle emekli olan A. Raif Öztürk, Öz Emek Spor Ltd. Şt. Mağazalarını açarak, hâlen işletmeye devam etmektedir. 1990’lı yıllarda bir yıl Diksiyon, bir yıl Osmanlıca, iki yıl da Arapça eğitim alan Öztürk, Halen (1962’den beri) Beykoz, Kavacık’ta ikamet etmektedir. Hiç Kur’ân bilmeyen 30-40 kişiye; aynı anda ve 10 Saatte Kur’ân öğretme uzmanı olan yazarımız, 2014 yılında Sakarya Üniversitesinden “Eğitimciye Eğitim” adıyla eğitim aldıktan sonra, “DEĞERLER EĞİTİMİ UZMANI” sertifikası kazanarak, Beykoz Milli Eğitim Müdürlüğünde ve ülkenin çeşitli illerinde 6 yıldan beri konferanslar ve görsel seminerler vermektedir. Yazarımızın, 2002 yılından bu yana; ‘Fikir Bahçesinden BİR DEMET’, “Derdim bana DERMAN imiş”, ‘Biyoenerji ve Kozmik Bilimin ışığında ŞİFA OLAYI’ adlı Belgesel, tevhid ve tefekkür içerikli kitapları yayınlandı. Sn. Öztürk Ulusal ve Uluslararası Sempozyumlarda, 2015’te Kastamonu Üniversitesinde ve 2018’de Ukrayna Üniversitesindeki sunumlarda kürsü almış olup, hâlen köşe yazılarına ve Kitap çalışmalarına devam etmektedir. 2006 Yılından beri “Dost Beykoz Ailesi” mensubudur…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER