Adem Sefer ustalık dönemine başlıyor

  • 0
  • 19872
Adem Sefer ustalık dönemine başlıyor
Adem Sefer ustalık dönemine başlıyor
Adem Sefer ustalık dönemine başlıyor
Adem Sefer ustalık dönemine başlıyor
Adem Sefer ustalık dönemine başlıyor
Adem Sefer ustalık dönemine başlıyor
Adem Sefer ustalık dönemine başlıyor
Adem Sefer ustalık dönemine başlıyor
Adem Sefer ustalık dönemine başlıyor
Adem Sefer ustalık dönemine başlıyor
Adem Sefer ustalık dönemine başlıyor
Adem Sefer ustalık dönemine başlıyor
Adem Sefer ustalık dönemine başlıyor

Mahalle teşkilatlarında hiçbir resmi statüsü olmadan çalıştı…

Aynı duyguları taşıyan arkadaşlarıyla başladığı maraton onu AK Parti Beykoz İlçe Başkanlığı’na taşıdı… Dönemin ilçe başkanının milletvekili olmak için istifa etmesiyle atandığı başkanlık koltuğunda çıraklık dönemini yaşadı… Ardından Kasım 2008’de yapılan 3. Olağan Kongre’de yeniden başkan seçilerek kalfalık dönemine başladı… Başkanlığı döneminde; Türkiye’de 2 genel, 1 yerel ve iki kez de referandum seçimi yapıldı. Tüm seçimlerde partisinin aldığı oyu ülke genelinin üzerine taşımasıyla binlerce insan Beykoz sokaklarında sevinç çığlıkları attı.

14 Ocak 2012 günü yapılacak olan AK Parti Beykoz İlçe Başkanlığı 4. Olağan Kongresi’nde yeniden seçilmesi durumunda ustalık dönemine başlayacak olan Adem Sefer; siyasi hayatını, hedeflerini ve yeni dönemi ilk kez Dost Beykoz Başyazarı Kader Gür’e anlattı.

AK Parti Beykoz İlçe Başkanı Adem Sefer kimdir?

Atalarımız Ardahanlıdır… Babam küçük yaşta İstanbul’a gelip Soğuksu mahallesine yerleşmiş. Ben 1967 yılında Beykoz’da doğdum, burada büyüdüm… Üniversite tahsilime kadar Beykoz’un dışına çıkmadım… İlköğretimimi Soğuksu İlköğretim Okulu’nda, Orta Okulu Ziya Ünsel de, lise tahsilimi ise Ferit İnal’de yaptım. Daha sonra Yıldız Teknik Üniversitesi Kocaeli Mühendislik Fakültesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nü bitirdim.

Babam Şişe Cam Fabrikası’nda çalıştı ve 39 yaşında hakkın rahmetine kavuştu… Ben kardeşlerimle birlikte kurmuş olduğum Aktes Doğalgaz Klima Sistemleri isimli firmamızda iş hayatında atıldım… Evliyim ve 1 kız 2 erkek olmak üzere 3 çocuk babasıyım…

Siyasete nasıl başladınız?

Siyaset aslında almış olduğumuz aile kültürü itibari ile çok ilgilendiğimiz bir alan değildi… Aile olarak eğitimi önemseyerek büyütüldüğümüz için çok düşünmemiştim… Tabii siyasete uzak durmamızın bir başka nedeni de, aile büyüklerimizin Türkiye’de tek partili dönemleri yaşamış olmaları ve Türk siyasetinin belki demokrasiden çok uzak olmasıydı.

Neden AK Parti’yi tercih ettiniz?

Neden AK Parti’den önce, siyasete hep uzak duran birisi olarak, siyasete girme sebeplerimi açıklamak isterim… Netice itibari ile muhafazakâr kültürle büyütülmüş ve tek partili dönemleri yaşayan bir ailenin çocuğu olarak, Üniversiteden sonra birçok şeyi daha sağlıklı görme fırsatımız oldu… Özellikle 28 Şubat süresinde yapılan haksızlıklar sayesinde, aile büyüklerimizin anlattığı tek partili dönemleri ve 12 Eylül’leri daha iyi analiz etme şansı yakaladık… Çünkü 28 Şubat 1997 tıpkı o dönemleri hatırlatıyordu. Üstelik zorbalık genel siyaseti aşmış, yerele kadar indirgenmişti… Hayranlıkla izlediğimiz, dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan cezaevine atılmıştı. Bu durum herkesi üzmüştü… Aktif siyaset olmasa da, o dönemlerde Tayyip Erdoğan’ın siyasete girmesi halinde destek verme kararını ailece almıştık.

AK Parti farkı kısa sürede kendini gösterdi

Bu kararımızı muhafaza ederken, AK Parti’nin kuruluş süreci başlamış ve Beykoz İlçe Başkanlığı için Dr. Ahmet Hulusi Batu başkanımız görevlendirilmişti. O dönemde Ahmet Bey’in şahsımla ilgili birlikte çalışmak gibi bir niyeti olduğu hatta bu çerçevede bazı soruşturmalar yaptığını duysam da, daha sonra ne olduysa Ahmet Bey benimle çalışmaktan vazgeçti…

Daha sonra ki süreçte yine Ahmet Bey’in ekibinde yer alan bazı arkadaşlarımızla tanıştık… Onlar parti içinde oldukça aktiftiler… Onlarla birlikte AK Parti’yi daha yakından tanıma fırsatı bulduk… Partinin kurulması üzerinden çok zaman geçmemişti… Arkadaşlar gerçekten fedakârca çalışıp partiye bir insan daha kazandırabilmenin uğraşlarını veriyorlardı… O arkadaşların bende oluşturdukları heyecanla birlikte, AK Parti’nin diğer partilerden çok daha farklı olacağını da görme imkânım oldu. Böyle düşünerek, o arkadaşlarla birlikte mahalle çalışmalarına katılmaya başladım.

Birliktelik ve dayanışma başarının en önemli temelidir…

Gerek mahalle, gerekse ilçe bazında birlikte siyaset yaptığımız arkadaşlar gerçekten çalışan üreten ve AK Parti için fedakârlık yapmaktan kaçınmayan insanlardı. O yıllarda İlçe yönetiminde olmasak da, birlikte olduğumuz arkadaşlarımla önemli projeler ürettik… Bu projeler arasında, düşüncelerimizi anlatacak ortamı oluşturmak, iyi niyet ve fedakârlığı ortaya koyabilmek en önemlileriydi. Projelerimiz Beykoz’da ilgi uyandırdı… Ortaya koyduğumuz görüşlerimiz ve iyi niyetimiz daha sonra yapılan kongrede bizi Dr. Ahmet Hulusi Batu’nun Başkanlığındaki AK Parti Beykoz İlçe Yönetimi’ne taşıdı.

İlçe Başkanı olmayı siz mi istediniz?

Mevcut bir ilçe başkanı varken, böyle bir şey düşünmek hem bize yakışan bir şey değildir, hem de parti etiğine uygun düşmez… Başkanımız Ahmet Bey 22 Temmuz 2007 yılında yapılan Milletvekili Genel Seçimleri’nde aday olmak için istifa etmişti. Ben buna rağmen İlçe Başkanı olup olmayı hiç düşünmedim. Ancak bazı yakın arkadaşlarım beni buna layık görüyorlar ve bu konuda bana sürekli telkinde bulunuyorlardı.  

Bu sürecin ardından Genel Merkezimiz beni İlçe Başkanı olarak atadı… Tabii bu gurur verici bir görevdi… Tek başına bunun altından kalkmakta çok mümkün değildi… Atanmış ilçe Başkanı olmak tabi ki zordur.. Çünkü birlikte çalıştığınız arkadaşlarınız sizin oluşturduğunuz bir yönetim değil… Ama buna rağmen çok önemli sorunlar yaşamadık… İyi niyetimizi gören arkadaşlarımızla kısa sürede uyum içinde çalışmaya başladık… Çeşitli tartışmalar olsa da, karşılıklı güven ve samimiyetle süreci tamamladık…

İlçe Başkanlığınız sürecinde kendinizi başarılı görüyor musunuz?

Tabii burada başarıdan söz edeceksek, seçim sonuçlarını gösterebiliriz… Fakat bireysel başarıdan söz etmek mümkün değil… Biz çalışkan bir kadro kurduk ve üzerimizdeki ağır yükü ayaklarımız yerden kesilmeden taşıdık… Biz başarıyı burada gösterdik, parti büyüklerimizde bizi, sağ olsunlar takdir ettiler. Benim ilçe başkanlığım sürecinde, 2 Genel, 1 yerel ve 2 kez de referandum yaptık… Alınan sonuçlar hep başarıyı gösteren çizelgeler oldu… İlçe Başkanlığım sürecinde parti içinde de her hangi bir sorun yaşanmadı.. Bizim tutuculuğumuz belki bazı arkadaşlarımızı rahatsız etmiş olabilir, ortaya koyduğumuz politika tamamen parti içinde muhtemel kısır çekişmelerin önüne geçmekti. Bunda da başarılı olduk.

Madalyonun diğer yüzünde, Genel Başkanımız, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan vardır… Biz teşkilat olarak Başbakan Erdoğan’ın taşıdığı sorumluluğu hissetmeye çalışarak, onun yükünü hafifletmeye, vatandaşın ona duyduğu güveni bireysel hatalarımızla heba etmeden AK Parti bayrağını hep yüksekte tuttuk. Söylediğim gibi iyi bir çekirdek kadro ile ayaklarımız yerden kesilmeden bu sorumluluğu taşıdık.

AK Parti’de biat kültürü var mıdır?

Biat kelimesi doğru bir kelime değil… Fakat AK Parti’de Recep Tayyip Erdoğan gerçeği vardır… Sayın Başbakanımızın milletvekili olarak son dönemi olduğunu söylemesi, zannediyorum bu tarz yaklaşım ve söylemlerin önüne geçmektir… 14 Ağustos 2001’den bu tarafa doğru AK Parti’yi incelediğinizde hep yukarıya doğru bir trend izlemiştir… Ve AK Parti bugün bir dünya partisi olmuş ve bu doğrultuda yoluna devam etmektedir. AK Parti’nin Türkiye sınırlarını aşarak dünya partisi olması biat yakıştırmalarıyla ters düşmektedir… Türkiye artık zor günleri geride bırakmış, dünya siyasetine yön veren bir ülke haline gelmiştir.

Biat yoktur, örnek alma vardır! 

Bu da AK Parti iktidarında gerçekleşmiştir. AK Parti’nin, ülkemizi dünya da saygın ve güçlü kıldığı sürece halkın desteği sürecektir… Teşkilatlar olarak buna inanıyoruz… Bunun yön değiştirmesi durumunda taştırmalar yaşanabilir ki, biat kültürü olan bir partide çok seslilik olmaz… AK Parti’de biat yoktur fakat teşkilatımızda siyasi büyüklerimizi örnek alan çok arkadaşımız vardır…

Beykoz Belediyesi’ni başarılı buluyor musunuz?

Beykoz’da AK Partili Belediyelerin başarılı olup olmadığının tam manasıyla anlaşılması için uzun süre Beykoz’da yaşamış olmak, birde Beykoz’un üzerine kimlerin ne hesap yaptığını bilmek lazım.

Beykoz İstanbul’dan ziyade dünyanın en güzel yerlerinden birisi olması münasebetiyle devlet tarafından korumaya alınmıştı. Ne için buna bakmak lazım… Boğaz İçi Öngörünüm, SİT vs. vs. vatandaşın da, yerel yöneticilerinde eli kolunu bağlamış. AK Parti olarak bu kanunların yumuşatılmasına yönelik ciddi çalışmalar yaptık, yapıyoruz. Bununla birlikte 2B Yasası’nın çıkmasının ardından görünümü SİT alanından çıkartmak için bakanlar düzeyinde görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Yıllarca çeşitli kanunlara köhneleşmeye mahkum edilen bir bölgede hizmet üretecek ve başarılı olacaksınız… Bölgenin kanunlarla kontrol altında tutulmaya çalışılmasını kabul etmediğimiz gibi, vatandaşların diğer hizmetleri görmesinin de önüne geçiliyor. Buna rağmen Beykoz Belediye Başkanlığı’nı iki kez üst üste kazanan tek partiyiz. Buda Beykoz halkının bize güvendiğini ve sorunları çözecekse bununda AK Parti olduğuna inandığını gösteriyor.

Burada vatandaşa hizmet noktasında olduğunuzda kanunları dikkate almak zorundasınız… Çünkü kamu hizmeti gören birisi olarak kamu düzenine uymak zorunluluğunuz var. Ama merkezi hükümet, Büyükşehir ve Beykoz Belediyesi olarak bölgenin turizme açılabilmesi için gereken ne varsa yapıyoruz.  Yani işimiz oldukça zor… Buna rağmen önceki Belediye Başkanımız Muharrem Ergül döneminde kültür ağırlıklı çalışmalar yapıldı… Bu da bir gereksinimdi… Çünkü Beykoz’un Turizm bölgesi olmaktan başka seçeneği yok… Yine bazı istihdam alanları zorda olsa oluşturuldu. Yücel Çelikbilek döneminde de çok güzel şeyler yapılıyor… Sağlık, eğitim ve soysal hizmetler gibi. Daha açık konuşmak gerekirse, Beykoz’u bir küçük Türkiye olarak düşünebilirsiniz… Hükümeti başarısız kılmak için nasıl el altından uğraşanlar varsa, aynı şeyi Beykoz’da da yaşıyorsunuz… Beykoz Belediye Başkanımız bu anlamda da ciddi bir mücadele veriyor. Rantın yüksek olduğu bir bölgede yerel yönetici olmak gerçekten zordur… Tabi bunları çıkıp ta vatandaşa anlatamazsınız. Ama her şeye rağmen AK Partili yerel yöneticiler Beykoz’a çok şey kazandırmıştır.

AK Parti Beykoz’un sorunlarını çözmede başarılı oldu mu?

Daha önce de ifade ettiğimiz gibi Beykoz’un yasalarla dar bir alana sıkıştırılması yapılan birçok hizmetin anlaşılmasının önüne geçiyor. Beykoz halkının en önemli sorunu mülkiyet problemidir… Aslında bu sorun Beykoz’da olduğu gibi Türkiye’nin birçok bölgesinde var. O nedenle bu konuya Beykoz’un sorunu olarak bakmak doğru olmaz ki, o zaman sadece Beykoz’da bu sorunu çözmek için yasa çıkarmak gerekir.

Birçok kez CHP’nin engeline takılan, hatta bir dönem Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından veto edilen yine son olarak CHP tarafından Anayasa Mahkemesi’ne götürülerek iptal edilmesi istenen 2B Yasası için her şey tamam inşallah kısa sürede tapulandırma çalışmaları başlayacak.

Diğer şekilde Beykoz’da eğitim anlamında çok ciddi işler yapıldı… Beykoz Üniversite kenti oluyor… Bunun yanında yeni liseler ve anaokulları açıldı. İstihdam alanları oluşturuldu. Devlet olarak soysal alanda yapılan hizmetler artarak devam ediyor. Sağlık alanında Türkiye genelinde yaşanan rahatlama Beykoz’a da çok ciddi şekilde yansıyor.

Şahsınıza ilgili tartışmaları nasıl yorumluyorsunuz?

Burada açık konuşacağım. Nedir benimle ilgili tartışmalar? Siyasi tecrübesizliğimden yararlanarak, çeşitli söylemler üretiliyor… Ben siyasetin kurdu değilim… Allah (cc) kullarından nasıl bir insan olmalarını istiyorsa ben siyaseti de aynı karakterle yapıyorum… Olanım olmayanım her şeyim ortadadır… Mal varlığım ortadadır… Kimlerle ne ilişkilerim olduğu da ortadadır.

Önceki döneme bakmak lazım…

Neymiş, ben Ardahanlıyım, Belediye Başkanı Ardahanlı… Allah aşkına böyle bir yaklaşım olabilir mi? Bundan önceki dönemde, Belediye Başkanı Muharrem Ergül Trabzonlu, İlçe Başkanı Dr. Ahmet Batu Trabzonlu, Çavuşbaşı Belediye Başkanı Hanefi Dilmaç Trabzonlu... Hatta ondan önceki Belediye Başkanı Osman Şimşek o da Trabzonlu… Bu arkadaşlarımızın Trabzonlu olmaları veya Yücel Çelikbilek ya da benim Ardahanlı olmamız suç mu?

Kardeşim, bu tarz ifadelerle kapı arkalarında partiyi çekiştirenlere şunu söylemek isterim… Bizim kim olduğumuzun, nereli olduğumuzun hiç önemi yok… Önemli olan AK Partili olmamızdır. Haklı eleştiriler varsa tabii ki bunları ciddiye almak zorundayız… Ama böyle toplumu şuralı, buralı diyerek bölmeye çalışmak ne insanlığa uygun düşer, ne de AK Partili olma misyonuna… Türkiye bütün bölgeleriyle bir bütün olduğu gibi, AK Parti; tüm kesimleri bünyesinde barındırabildiği için AK Parti’dir.

Yeni dönemde İlçe Başkanlığına devam edecek misiniz?

Ben siyasi yaşantımda klasik söylemleri hiç kullanmadım… Siyaseten hırs yapıp asla kişiliğimden, dürüstlüğümden taviz vermem. Her şey takdiri ilahidir. Kişilerin kendi isteklerinin ne önemi var ki… Beykoz’da yaşayan 250 bin insan var… Bu insanların düşünceleri önemlidir… ‘Ben ilçe Başkanı olmak istiyorum’ desem de vatandaş benim için ne düşünüyor… Biz buna bakıyoruz…

Ustalık dönemi kararını arkadaşlarımla birlikte aldım

Ben şu anda İlçe Başkanıyım… Beykoz halkı da benimle ilgili olumsuz bir görüş şu ana kadar belirtmediğine göre görevime devam etmemde hiçbir sakınca yok diye düşünüyorum… Tabii partimizin yetkili kurulları da bu doğrultuda görüş belirtmeleriyle birlikte aileme ve yol arkadaşlarıma da danışarak görevime devam etme kararı aldım… Bu kararı arkadaşlarımla istişare ederken de, yeni sürece ilişkin ustalık dönemi nitelendirmesiyle, projelerimizi hazırlamaya başladık. Elbette ki İlçe Başkanı olmak isteyen başka arkadaşlarımızda vardır, olması da doğaldır… Ben hak eden herkese son derece saygılıyım.

Nasıl bir kadro kuracaksınız?

Ben siyasette ne kendimin ne de bir başkasının siyasi beklentilerini dikkate almam. Benim dikkate aldığım tek husus başarılı olabilecek bir kadro kurmaktır… En önemli amaç; toplumun tüm kesimleriyle iyi ilişkiler içinde olan ve temsil kabiliyeti bulunan arkadaşlardan oluşan bir kadroyu AK Parti çatısı altında toplamaktır. Biliyorsunuz AK Parti’de bayanlar her zaman avantajlıdır. Ustalık dönemi olarak nitelendirdiğimiz dönemi inşallah ehil insanlarla birlikte yürüteceğiz. Bölgesel dinamikler, sosyal boyut, hukuki boyut, ekonomi bunlar çok önemli unsurlardır. Bu kıstaslar üzerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Tabi partimize emek veren tüm arkadaşlarımızla görüşmeler yapıyor, onların bu doğrultuda ki önerilerini dinlerken, partimizin tüm kademelerinden de anket yoluyla görüşlerini ve önerilerini alıyoruz… Allah’ın izniyle 30 asıl ve 30 yedek olmak üzere 60 kişilik güzel bir kadro oluşturuyoruz. Bu kadro içinde siyasete hiç girmemiş olan yeni arkadaşlarımızda olacaktır.

Siyasi gücünüzün temelinde ne var?

Siyasette güçten kastınız nedir… İnsan olan herkesin tek gücü Allah’tır… Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a bakalım. Nedir gücü? İnanç, Halk, vatandaş, millet vefa istikrar cesaret ve ahlaktır siyasette güç.

İşte bende bunu yapıyorum… Sayın Başbakanımızın bir sözü vardır. ‘Siyasette Tek Liman Ahlaktır’... Benim öncelikle gücüm kendi ahlakımdır… Ve onun akabinde güvendiğim ahlakımla karşısına çıktığım halk, onun ardından ise birliktelik yaptığım güvendiğim, hiç endişe etmediğim yol arkadaşlarım ve teşkilatlarımdır siyasi gücüm. Ve bu ideallerin hepsi Allah’ın izniyle mümkündür.

Bundan sonra ki siyasi hedeflerleriniz nelerdir?

Siyasette özellikle bir hedef gözetmiyorum… Benim hayatımda hedeflediğim tek şey iyi bir insan olmak… Bununla birlikte Beykoz halkına hizmet etmektir amacım…  Her halimize şükrediyoruz. İnşallah bu yeni dönemde Beykoz’un sorunlarına bir nebze olsun çözüm üretip vatandaşımızın gönlünde ki yerimizi muhafaza edebilirsek bu bize yeter… Ondan sonraki süreç kendimize örnek aldığımız büyüklerimizin takdirleridir. Her şeyin hayırlısını diliyoruz.

Beykoz halkına sizi daha iyi anlamaları için ne söylersiniz?

Halkımızın beni daha iyi anlaması için çok şey söyledim… Ama şunu tekrar etmek isterim… İktidar olduğumuz süre zarfında gerek hükümet nezdinde, gerekse yerel baz da sorunlara çözüm üretmeye çalıştık, yine de çalışacağız. Günü birlik değil uzun vadeli düşünüyoruz… AK Parti Hükümetlerini ve yerel yönetimi yeniden değerlendirmeleri durumunda Beykoz’da ve Türkiye’de çok şeyin değiştiğini göreceklerdir. Elbette ki eksikler vardır… Beykoz hızla ticari bir merkez olma yolunda ilerlemektedir. Şu anda çalışmaları devam eden birçok proje var. Bunlar hizmet üretmeye başladığı zaman gerçekten Beykoz’da yaşanan değişim herkesin dikkatini çekecektir.

Dost Beykoz?

Bana hiçte yabancı değil! Beykoz’da iletişim anlamında çok önemli bir dinamik… Hem iktidar hem de muhalefet görevini üstlenmiş götürüyor… İyi de yapıyor…  Sizin şahsınızda tüm ekibi selamlıyor, yayın hayatındaki başarının devam etmesini tüm kalbimle temenni ediyorum… Beykoz halkına da selam ve saygılarımı sunuyorum.

Kader Gür / Özel Röportaj

TBMM’de Oktay Saral ile Beykoz!
Önceki TBMM’de Oktay Saral ile Beykoz!
Çubuklu U13 Beykoz’da coştu: 9-0
Sonraki Çubuklu U13 Beykoz’da coştu: 9-0