Berhan Şimşek ve Mustafa Balbay Habertürk’teki Türkiye’nin Nabzı programında AK Parti İstanbul Milletvekili Abdullah Güler’e sağlı sollu giydiriyor.
Adam ağzını açsa Berhan Şimşek, kapatsa Mustafa Balbay lafa giriyor. İki kelime edecek olsa hemen bastırma, bağırma ve konuşturmama politikası. Yahu resmen adamı dövüyorlar. Bunların karşısında insan haklı olmaktan utanıyor!
CHP özellikle sosyal medya ve belli birkaç siyasi figürü üzerinden algıyı öyle profesyonelce yönetiyor ki, söyledikleri yalanlara şıp diye inanıyor insanlar. Ve AK Partili siyasiler maalesef doğruları anlatmakta ve insanları bu doğrulara inandırmakta güçlük çekiyor.
Yukarıda da söylediğim gibi; insan bunların karşısında haklı olmaktan utanıyor...
Edebinizle bekleyin yahu!
Ankara CHP’ye geçti kimse sokaklara çıkmadı, Antalya, Bolu, çok az farkla kaybedilen Yalova... Kimse sokaklara çıkmadı. Mazbata İmamoğlu’na verildi keza yine de kimse sokaklara çıkmadı! Tehdit etmedi, hakaret etmedi, yakmadı-yıkmadı. Sanatçılar, STK’lar aşağılık algı operasyonlarına yeltenmedi! Hukuki bir süreç yaşanıyor ve bu süreci doğuran hukuki gerekçeler var. 23 Haziran’da mazbatanın gerçek sahibi belli olacak. Bu kin, bu nefret niye? Edebinizle bekleyin yahu!
Tek kutup!
Yeni söylemimiz “kutuplaşma”. “Eskiden kutuplaşma yoktu” diyor bazıları. Aslında bir bakıma haklılar. Onların dümen suyunda gittiğiniz sürece kutuplaşma yok!
Yani evet, eskiden kutuplaşma yoktu. Çünkü tek kutup vardı...
Türkiye'nin dörtte biri, kalan dörtte üçünü yönetiyordu...
Azgın azınlık dediğimiz o çeyrek ne derse, ne isterse o olurdu. Zinhar bunun dışına çıkılamazdı! Ne zaman bunu düzeltmek isteyen olsa başı ezildi, hayatı bitti. Yakın tarihimiz örnekleriyle dolu.
Bazen medyayla, bazen sermayeyle, bazen de yüksek yargıyla ezdiler. Bunlar başaramazsa orduya havale ettiler.
Ve bu sıra, bu düzen hiç bozulmadı!
Şimdi bize sözlerini geçiremiyorlar ya. Kutuplaşma dedikleri tam olarak bu...
