Prof. Dr. Faruk ŞEN
  • 12/05/2020 Son günceleme: 12/05/2020 23:54
  • 6.391

Avrupa Birliği, kurulduğu tarihten beri 9 Mayıs’ı AB Günü olarak kutlar. Yalnız AB için değil, AB ile ilişkisi olan bütün ülkelerde de AB temsilcileri bunu büyük bir özenle kutlamaktadır. AB temsilcileri de bugünü hem Ankara hem de İstanbul’da kutlarlar. Bu yıl ne yazık ki AB Günü’nü, AB Türkiye Delegasyonu Başkanı Büyükelçi Christian Berger’in katılımıyla program, internet gazeteleri, sosyal medya ve TV Canlı yayını ile kutlanacak. Kokteyller bu sene Koronavirüs sebebiyle olmayacak.  

AB DAĞILMANIN UCUNDAN DÖNDÜ

AB, Türkiye’nin gündeminden düştüğü bu süreçte dağılmaktan kıl payı döndü. İspanya, İtalya Fransa Almanya ve eski AB ülkesinde ölümler tavan yaptı. Bunlar insanların moralini çok bozdu. Şimdi AB ülkeleri özel bir fon kurup bu konuda diğer ülkelerden bağışlar alarak diğer ülkelere yardım yapmak istiyor. Türkiye’nin bile bu fona bağışta yapması bekleniliyor.

TÜRKİYE İNGİLTERE’NİN YERİNİ ALABİLİR

Esasında böyle bir günde Türkiye’nin gündeme getirmesi gereken en önemli konu, Gümrük Birliği’nin güncellenmesi konusunda Almanya’nın direncinin kırılıp adım atması, ikinci adım olarak da Schengen Vizesi’nin Türkiye için kaldırılması olmalı. Esas beklenen Avrupa Birliği’ne özel statü de üye olan fakat esas üye muamelesi gören İngiltere’nin boşalttığı üyeliğe Türkiye’nin özel statülü olarak üye olması. Bu nasıl sağlayabiliriz? İngiltere Para Birliği’ne girmemiş, Schengen’in Vizesi’ni kabul etmemiş ve AB’nin bütçesine diğer ülkeler gibi katkı da bulunup, aynı şekilde katkı almayan bir ülkeydi. Türkiye’den AB ülkeleri çekiniyor. Bu konu da Türkiye istemlerde bulunabilir.

AB’NİN GENİŞLEME POLİTİKASI DEVAM EDECEK

 AB dağılmanın eşiğinden dönüyor. Aynı birlik 5 balkan ülkesini orta vade de tam üye yapmak isterken, artık ikiye bölündüğü ortaya çıkan Ukrayna’nın Batı tarafını da tam üye olarak AB’ye dahil etmek istiyor.

TÜRKİYE EN AZINDAN AVRUPA KONSEYİ STANDARTLARINA UYMALI

Tabii ki Türkiye’nin de insan hakları, basın özgürlüğü ve demokrasi konularında en azından Avrupa Konseyi’nin kriterlerinin yerine getirilmesi lazım.

 Bu konu da AB ilişkileri eski olan Türkiye’ye ciddi bir şans vermesi lazım. Eğer AB bunu yapmazsa bundan sonraki krizlerde güç şartlar altında adımlar atmak zorunda kalır. AB’nin Türkiye’ye ciddi bir şekilde ihtiyacı varken Türkiye’nin de AB’ye her geçen gün ihtiyacı artıyor.

9 Mayıs 2020 tarihi hem AB’nin şapkasını önüne koyup düşünmesi gereken bir tarihtir. Aynı şekilde de 2002-2010 yılları arasında reformlarını hızlandıran Türkiye’nin de eski reform günlerine dönmesi için iyi bir başlangıç olabilir.    

Yazarın Yazıları