Ekrem TUNCER
  • 27/03/2015 Son günceleme: 27/03/2015 10:34
  • 6.895

Birçok restoranın camında bu ilana rastlarsınız.

Örneğin; bir semtte yüz işçi talebi varsa, yetmiş kişi o işi yapıyordur. Onlarda belli bir yaştan sonra bırakacaklardır. Günü kurtarmaktadırlar yani. On yıl öncesinde bu kadar çok talep olmazken ciddi bir artış olan motor kuryelerinden bahsetmek istiyorum. O koca koca kurumsal firmaların yarım saatte sizlere getirmeyi taahhüt ettiği pizzaları taşıyan gençleri yazmak istiyorum. Evlerimizde veya iş yerlerimizde aç karınlarımızı doyurmak için 'acele' gelmesini istediğimiz siparişimizi yetiştirmeye çalışırken 16 yaşında kamyon altında kalarak can veren çocukları anlatmak istiyorum.

Çoğu zaman araç kullanırken rastlarız onlara, motorları nasılda kötü kullandıklarından konuşuruz. Önümüzden, yanımızdan 'vız' diye geçerlerken; 'ulan şu piçe bak, babasının malı değil ya..' Gibi cümleler dökülüverir ağzımızdan. Döneriz yanımızda ki arkadaşımıza: 'yahu bunların hiç mi anası babası yok?' Türevlerinde 'engin' ve 'derin' Değerlendirmeler yaparız. Hiç düşünmeyiz o kuryenin daha fazla paket atıp; primini artırmak istediğini. Akşam evine giderken cebindeki bahşişlerin daha dolgun olması için Canını ortaya koyduğunu, anlayamayız!

Çünkü bizler bir restorana gittiğimizde masamıza servis yapan kişilerin birer robot olduğunu bilinçaltında yaşayan bir toplum olduk çıktık. Masamıza hizmet eden kişi çok ufaktan bir hata yapsa; Zat'ı şahanelerimize büyük bir hakaret sayıveririz. 

Hizmet alan konumundayken, bir anda karakter Değişimi yaşar olduk. Otellerde, restoranlarda, uçaklarda, bir mağazada vs. Kendimizi tanıyamaz olup çıkıyoruz. Empati kurmak hiç aklımıza gelmiyor. Hizmet verenlerinde bir insan olduklarını, onlarında bir hayatları olduğu gerçeğini hiç hatırlamıyoruz.

İşte bu psikolojide olan kişiler olarak; Gelmesi gecikmiş bir paket siparişimiz için yeri göğü birbirine katar; 'bu ne rezilliktir, bir saat oldu, daha sizden sipariş vermeyeceğim' gibi basit ve bayağı ifadelerle kendimizi tatmin ederiz. Biz bunları söylerken; karşımızdaki kişiler hep alttan almak zorundadır. Çünkü kapitalist sistem bunu gerektirmektedir. 'Müşteri her zaman haklıdır' 

Eskiler bilir; mahallenin Lokantası birkaç adım öteye rica ile sipariş gönderir, onda da talep eden  ezile büzüle isterdi. Büyük firmalar; bu mesafe işini abartınca, küçükler de ayak uydurmak zorunda kaldı ve bu 'motorcu' sektörü ortaya çıkıverdi. Bu meslek sahiplerini de hep gençler oluşturmakta. Çünkü geleceği olmayan, iki teker üstünde, Yağmurda, çamurda geçen bir hayat. Tabii bu işten daha ağır ve sağlığı bozan sektörlerde var. Ama şunu ifade etmek istiyorum: bu iş dışarıdan gördüğümüz gibi değil. Öyle reklamlardaki gibi, güler yüzlü, dişleri beyaz, her şartta bize istediğimizi, istediğimiz saatte ulaştıran 'robotlar' değil onlar!!!

Bizler bu çılgınca ve anlayışsız tavırlarımıza devam ettiğimiz müddetçe; yarım saati geçen pizzayı babamızın malı gibi yedikçe, Unutulan bir içecek için tekrar kapımıza gelinmesini istedikçe, 'Aslan'ın ağzından midesine inen ekmeği' yemek için işverenler de daha fazla kurye arayacak, gencecik çocukların altına motor verecek ve hızlı olması için çaba harcayacak ve o ilanlar o camlardan hiç inmeyecek.

İşçi talebinin artması kadar güzel bir durum olmasa gerek ama burada dikkat çekmek istediğim mesele; açgözlülüğümüz, sabırsızlığımız ve anlayışsızlığımızdır. Bizlerin bu tutumu birilerinin geleceğini karartabilir veya hayatlarının son bulmasına sebep olabilir. 

Biraz düşünmeniz temennisiyle..

Yazarın Yazıları