Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Sinan KAVRAKOĞLU
Sinan KAVRAKOĞLU

30 Kupona tecavüz seti!

Sizce tecavüz, ensest, ihanet gibi toplum ahlakını dejenere eden, aile mahremini bayağılaştıran, manevi değerleri yerle bir eden diziler neden hep Kanal D'de yayınlanır?

Televizyon kanallarının reyting uğruna Türk halkının ahlaki değerlerini hiçe sayarak yayınladıkları "tecavüz sahneleri" toplumda onarılması zor yaralara sebep oluyor. Bu ahlaksızlık tufanında başı kim çekiyor diye merak ettim ve internette küçük bir araştırma yapayım dedim. Başta Kanal D olmak üzere Doğan Grubu’na bağlı yazılı ve görsel yayınlar açık ara başı çekiyor. Adamlar sanki Türk toplumunun din, ahlak ve namus değerlerinin dibini dinamitlemekle memur edilmiş. Öyle ki memleketin sapıkları tecavüzü ve sonrasında kurbanlarını katletme tekniklerini Kanal D’den öğreniyor.

Bizim evde Kanal D asla izlenmez. Daha doğrusu Doğan Grubu’yla ilişkili hiç bir şey hamdolsun hayatımıza giremez. Aracımın yakıtı bitse bu ahlaksızlık tüccarının istasyonlarına girip yakıt dahi almam. Dolayısıyla “Fatmagül'ün Suçu Ne?” dizisinin hiçbir bölümünü izlemedik. Ancak o malum tecavüz sahnesiyle ilgili haftalarca dönen fragman alçaklığını hatırlıyorum. Maalesef bazı modern(!) ailelerimiz çoluk-çocuk bu rezilliği izledi üstelik. Bu gönüllü rezillik sadece Kanal D veya RTÜK’ün ayıbı değil elbette. Maalesef en büyük ayıp bizim, yani % 98’i Müslüman olan Türk toplumunun. Evet, tecavüz, ensest ve homoseksüel ilişkilerin cilalandırılıp evlerimizin içine kadar sokulması ve üstelik büyük bir reyting alması bizim ayıbımız, bizim rezilliğimiz!

Ülkemizin en çok “tık” alan porno yayıncısı (bu benim görüşüm) Hürriyet.com.tr’de ancak Türk dizisi senaryolarında(!) olabilecek bir şekilde katledilen Özgecan’ın haberini okumak için sayfayı açtığınızda haberin çevresinde dört ayrı foto haberle karşılaşıyorsunuz. Tamamı porno içerikli olan bu haberlerin Özgecan’ın katledilmesi haberiyle aynı sayfada verilmesi elbette tesadüf değil. Bu yaşıma geldim böyle bir vahşetin bu kadar alçakça, bu kadar rezilce sulandırıldığını ilk kez görüyorum. Durum bu noktaya kadar geldi anlayacağınız. Hani çocuklarımızı bonzaiden koruyalım diyoruz ya; asıl bu alçaklardan korumamız lazım. Zira nesillerimizi gözümüzün içine baka baka zehirliyorlar. Biraz cesaret bulsalar Hürriyet’le 30 kupona tecavüz seti satacak namussuzlar!

* * *

Türk toplumunun en büyük değerlerini, dokunulmazlarını sıralayın desem; Allah (CC), Kur’an, Hz. Peygamber (SAV) ve aileden başlarız değil mi?

Gerçek manada Allah’a kulluk görevlerinin bilincinde olan, Kur’an’ı Kerim’i emir ve yasaklarıyla hayatının her aşamasına tatbik edebilen, Kâinatın kusursuz örneği Hz. Peygamber’i hayatına önder ve rehber alan ve nesillerini bu muazzam manevi zenginlikle donatmış hangi Mümin erkek veya kadın aile kavramını zedeleyen bu tür filmleri mahremine sokar? Hangi ülkede bu tür belalar yaşanır? Her gün yeni bir sapıklıkla karşı karşıya kalıyoruz ve çıtayı o kadar yükseğe koyuyorlar ki her seferinde “bu kadar da olmaz!” diyoruz.

İnternette yaptığım araştırmada Kayıp Şehir diye bir diziden bahsediliyor ve aynen şu ifadeler yer alıyor; Kanal D’de yayınlanan Kayıp Şehir’de hayat kadını rolündeki  Aysel, iki kardeşi birden idare eden, ikisiyle ya yatağa giren, ya öpüşen bir kadın rolünde. Abi ile kardeşini aynı anda idare ediyor, Kanal D’de bu sapkınlık dizi diye pazarlanıyor.”

Son derece doğru bir tespit; başta Kanal D olmak üzere birçok TV Kanalı ahlaksızlık, namussuzluk ve sapkınlık ana temalı senaryoları dizi haline getirip Müslüman Türk ailesinin olanca mahremiyetinin temeline koyuyor ve fitilini ateşliyor. Ve o ortamda büyüyen çocuklar 8, 10 yıl sonrasının potansiyel sapık katilleri oluyor.

Müslüman Türk toplumunu kanser gibi saran bu fitneyi yok etmek için önce kendimizi enine-boyuna sorgulayalım ve bir an önce hesaba çekelim. Zira kusurlu olan bizleriz!

Vesselam… 

Sinan KAVRAKOĞLU
Sinan KAVRAKOĞLU HAKKINDA

Sinan KAVRAKOĞLU... 1969 yılında Rize’de dünyaya geldi. İlk, orta ve lise eğitimini İstanbul’da tamamladı. Yüksek öğrenimini İ.T.Ü SMF DMYO’nda yapan Kavrakoğlu eğitimini yarım bırakarak 1990 yılında Çin Halk Cumhuriyeti’ne gitti. Burada yaklaşık 1 yıl kalarak Photo-finishing sistemlerine yönelik teknik eğitim aldı. İyi derecede İngilizce bilen Kavrak aile şirketinde ithalat ve dış ilişkiler sorumlusu olarak görev aldı. Avrupa ve Uzakdoğu’da birçok uluslararası fuar organizasyonuna katılan Kavrak sık sık yurt dışı ziyaretlerde bulundu. 1995 yılında evlendi ve 1998 yılında Beykoz’a yerleşti. 2002 yılında Kader Gür’le tanıştı ve Dost Beykoz’un gazete formatında yayınlanmasına öncülük eden isimlerden oldu. Haber Müdürü olarak başladığı Dost Beykoz kariyerine şu an Sorumlu Yazıişleri Müdürü olarak devam ediyor. Kavrak’ın www.antoloji.com sitesinde yayınlanan bazı şiir denemelerinin yanı sıra “Yazmış Bulunduk” ve “Dost Yazılar” adlı iki kitapta derlenmiş makaleleri yer almaktadır.

YORUMLAR

Bir adet yorum var

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER