Sinan KAVRAKOĞLU
  • 01/01/1970 Son günceleme: 19/05/2013 00:11
  • 17.379

Hep söyledim, “CHP’nin bu dönemdeki adayı Alaattin Köseler olacak” diye… Çoğu,“Hadi canım. İki defa seçim kaybeden birini aday göstermezler. Sende de siyasi öngörü diye bir şey yokmuş” dedi.

 
Mevcut İlçe Başkanı Hızır Yılmaz’ı peşinen aday ilan edenlerin hakkımda düşündükleri ise beni çok eğlendiriyor; zira çok değil 10 ay sonra yüzlerinin alacakları şekli şimdiden görebiliyorum. Onlarda siyasi öngörüyü bırakın, yolda yürürken önlerini nasıl gördüklerine şaşıyorum. Bu arada “Sinan inşallah yanılırsın” diyen AK Partili dostları da CHP’li bazı dostları da duyuyor gibiyim.
 
Şu başka bir adayı desteklemek için “yarıştan çekiliyorum” diyenleri anlayamıyorum. Bu hem kendini hem de yarıştığın kişiyi itibarsızlaştırmaktan başka bir şey değil. “Yetersiz misin yoksa paye mi aldın?” diye sormazlar mı adama? Çıkıp bir de bunu ilan ediyorlar, “efendim ben çok daha güçlü olduğuna inandığım ve birleşmemiz durumunda seçimi kazanacağımızdan emin olduğum için yarıştan çekilip onu desteklemeye karar verdim”. Hadi ya!
 
Hızır Yılmaz’ın başından beri çok istediği Belediye Başkan adaylığını herhalde en çok AK Parti destekliyordur. Zira Yılmaz, maalesef zücaciye dükkânına girmiş fil gibi. Son vukuatlarından sonra vaziyeti toparlamaya çalışıyor ama artık çok geç. Biz Karadenizliler maalesef en son söylenecek lafı en başta söylediğimiz için dilimizden çok çekiyoruz.  -Bu arada; Anneler Günü geçti ama ben yinede Hızır Yılmaz’ın anneciğinin nezdinde tüm annelerin o mübarek ellerinden öpüyorum.-  
 
Buradan ilan ve iddia ediyorum; Yücel Çelikbilek ve Alaattin Köseler arasındaki üçüncü düelloya hazır olun. Hem de eşi benzeri görülmemiş, kıran kırana bir düello. Hızır Yılmaz –eğer oturuyor olursa- İlçe Başkanlığı koltuğundan bu düelloyu dehşetle izleyecek. Çünkü koltuğa kim oturursa otursun kaybeden Hızır Yılmaz olacak. Ve şunu da iddia ediyorumKöseler en büyük sıkıntıyı Yılmaz’dan çekecektir.
Geçelim!
 
İlk raundu 1999 seçimlerinde Fazilet Partisi adayı Yücel Çelikbilek ile DSP adayı Alaattin Köseler arasında başlayan mücadelede Köseler % 28 oranı ile 28 878 kişinin oyunu almıştı. Fazilet Partisi’nin adayı Yücel Çelikbilek ise Belediye Başkanı olarak gittiği sandıktan 23 167 oy ve % 22 ile ikinci parti olarak ayrılmıştı. Bu başarısızlıkla ilgili çok şey yazıldı, çizildi. Kimi “Şahap Şeker” dedi, kimi “inatçı kişiliği”. Hatta adeta bir şehir efsanesi haline gelen ve bu gün de güncelliğini koruyan; “yahu sürekli önüne bakıyor” diyenler de hayli fazlaydı. Ancak en çarpıcı açıklama adeta özeleştiri yapan Başkan Çelikbilek’ten gelmişti. Başkan bu yenilginin sebebini seçimlere kısa süre kala başladığı yoğun alt yapı çalışmalarının oluşturduğu memnuniyetsizliğe bağlıyor. Seçim başarısızlığının ardındaki sebebi, “Popülist bir anlayışla belediyecilik yapmamamdı. Seçime de mal olsa bu çalışmaları bitireceğim ve popülizm yapmayacağım” demiştim, diye özetliyor ki bunun doğru olduğunu biliyoruz. Tıpkı Beykoz’da birçok mahallenin gerek atık suları ve gerekse alt yapı problemlerinin o dönemde Yücel Çelikbilek tarafından çözüldüğünü bildiğimiz gibi.
 
2009 yılında gerçekleştirilen yerel seçimlere Beykozlu 1999’un rövanşı olarak bakıyordu. Sadece onlar mı? Yücel Çelikbilek de, Alaattin Köseler de adeta ringe çıkmıştı. Ama şu bir gerçek; iktidar avantajına rağmen Başkan Çelikbilek adeta karınca gibi çalıştı. Tabi bu başarıda en önemli pay şüphesiz güçlü ve ne yaptığını bilen AK Parti İlçe Yönetimiydi. Yani disiplin başarıyı kucaklayan en önemli etken olmuştu.
29 Mart 2009 seçimlerinde 507 sandıkta 155 451 seçmenin 129 621’i sandığa gitmişti.124 016 geçerli oyun 45 528’ini (% 36,71) AK Parti’nin adayı Yücel Çelikbilek42 853’ünü (% 34,55) Alaattin Köseler14 554’ünü  (% 11,74) MHP adayı Şenel Ustabaşı ve 11 036’sını (% 8,90) Saadet Partisi adayı Salih Birinci almıştı. Seçim gitmişti ki Çavuşbaşı yetişti. Zira Çavuşbaşı artık belde değil, Beykoz’un en büyük mahallelerinden biri olarak seçim sonuçlarına dâhil edilmişti.  
 
Salih Birinci ve Şenel Ustabaşı gibi iki önemli ismin Merkez Sağ’ın en güçlü partisi konumundaki AK Parti’ninadayı Yücel Çelikbilek’in oylarında kaymaya yol açması, hele heleBeykoz gibi bir bölgede son derece normaldi. Ancak neden ve sonuç ne olursa olsun CHP’nin adayı Alaattin Köseler’in Beykoz CHP tarihinin en yüksek oyunu aldığı da su götürmez bir gerçek olarak karşımızda duruyor.
 
İkon Araştırma ortaklığında yaptığımız kamuoyu araştırmasında CHP’nin oy oranı % 28,9,AK Parti’nin oy oranı ise % 41,8 çıkmıştı. Köyleri bu orana dâhil ettiğimizde ise iki parti arasındaki makas AK Parti lehine % 3,40 civarında açılıyordu. CHP’de bu açığı kapatabilecek tek isim Köseler’den başkası değildir ve 2014 Seçimleri’nde bunu Allah ömür verirse hep birlikte yaşayıp göreceğiz.
 
Bir anekdotu hatırlatayım; 2009 Seçimleri’nde İnternet Medyası’yla sabah kahvaltısında bir araya gelen CHP İBB Adayı Kemal Kılıçdaroğlu’yla yaşanan diyalog halen hafızalarımızdadır sanırım.  O toplantıda bir meslektaşımız Köseler ile ilgili yolsuzluk iddialarının ve mahkemelerinin sürdüğünü hatırlatırken Kılıçdaroğlu’nun cevabı ortamı buz gibi yapmıştı; “şunla çalışmam deme hakkına sahip değilim. Adayları tartışmak istemiyorum. Çünkü aday belirleme konusunda benim bir dahlim olmadı. Maalesef uygulama böyle. Dolayısıyla ben şununla çalışırım, bununla çalışmam demek durumunda değilim. Ben kendi kurallarımı koyup hizmet edeceğim.” Şimdi bu Kemal Kılıçdaroğlu CHP Genel Başkanı oldu ve Beykoz’daki adayı her şeye rağmen Alaattin Köseler olacak çünkü tek şansı o.
 
Gelelim Yücel Başkan’a;
Albert Einstein’in çok tuttuğum bir sözü vardır, “Bu dünyada beni birkaç kişi anladı, onlar da yanlış anladı” diye.
 
Hakikaten de Beykoz’un 1984’te başlayan Belediyecilik serüvenine şöyle bir baktığınızdaBaşkan Çelikbilek kadar yanlış anlaşılan, haksız ve maksatlı eleştirilere maruz kalan ikinci bir isim bulamazsınız. Üstelik Beykoz’a kazandırdığı onca hizmet ve eser ortada dururken. Kısa zaman içinde hayata geçirmeye hazırlandığı, Beykoz’a çağ atlatacak projelere ancak vizyon sahibi, güçlü ve cesur bir başkan soyunabilirdi. Muhalefet Başkanın hızını kesmek için adliye koridorlarında nöbet tutarken, Çelikbilek bildiği doğrulardan şaşmıyor ve bunun için gerekirse hâkim karşısına çıkmaktan da çekinmiyor.
Güç ve cesareti olmayanlar da “İBB tarafından yapılan bu hizmetle belediyemizin bir ilgisi yoktur” pankartlarını Beykoz’un her yerine asıyor.  
 
Vesselam…
Yazarın Yazıları