Sinan KAVRAKOĞLU
  • 13/03/2020 Son günceleme: 13/03/2020 11:28
  • 11.323

Yücel Çelikbilek Ağabey bildiğiniz üzere uzunca bir süredir hastanede tedavi görüyor. O’nun için her zaman can-ı gönülden dua etmişimdir… Ve biliyorum ki yediden yetmişe; O’nu anlayan, anlamayan herkes O’na dua ediyor. Gerçek Beykozlular vefalıdır çünkü…

Yücel Çelikbilek, gençlik yıllarından itibaren hizmet bayrağını her daim yukarıda tutmuş, nerede, hangi pozisyonda görev alırsa alsın işini doğru yapmaya çalışmış, Beykozlulara ise her zaman daha fazla yardımcı olmaya gayret etmiştir.

Özellikle Belediye Başkanı olarak görev yaptığı son iki döneminde 2B, hazine ve İBB arazileriyle ilgili yaptığı çalışmalar aslında heykelini dikmeye yeterdi, tabi PR’ını yeni nesil Sosyal Medya Belediyecileri gibi yapabilseydi. O anlaşılmayı ve takdir edilmeyi beklemeden, hep “Allah biliyor ya gerisi laf-ı güzaf” penceresinden baktı hayata ve olaylara.

Neredeyse her zaman bir derviş edebiyle bükük tuttuğu boynu yıllarca O’nu anlamayanlara dert oldu. Hâlbuki büyük kalabalıklar arasında bile hep münzeviydi yaşamı, edepli ve saygılı…

Hiç unutmam, 2019 seçimlerinden tahminen bir ay önce, bir Cuma Namazı vaktinde Beykoz Merkez Camii’ne gelmişti. Cami çok kalabalık olduğu için görür görmez müezzin mahfiline davet etmiştim kendisini. Yan yana saf tutmuş, namazı ikame etmiştik. Tevafuk ya, caminin zaten sıkıntılı olan ses sistemi bir anda iflas etti. Homurdanmalar ters ters bakmalar… Sanki cihazı biz bozduk, mübarekler ters ters bakıyor. Namaz bitti, “Başkanım” dedim, “siz de gördünüz, bu ses sistemi camimize yakışmıyor, bu konuda bize yardımcı olabilir misiniz?” diye kendisine durumu anlattım. Allah selamet versin bizim Kemal Sadıkoğulları ağabeyimle yanımızda derhal talimat verdi, iki hafta içinde harika bir ses sistemi kuruldu camimize. Gösterişsiz bir şekilde, tevazuuyla gerekeni yaptı. Şimdi sorsanız hatırlamaz bile…

Cenazelerimize sessiz sedasız gelir, flaşlar acıyla yaşaran gözlerimizde rezilce patlamadan, usulca, son derece içten acımızı paylaşır, belediyenin imkânlarını da ne gerekiyorsa sonuna kadar seferber ederdi. Bir bakmışsınız vakit namazında sessizce gelmiş yanınızda safa durmuş… Namazdan sonra mutlaka cemaatle ya çay içer, bir şeyler ikram edip hasbihal ederdi, ya da yemeğini paylaşırdı. Sıkıntısı olanları can kulağıyla dinler, elinden geleni yapar, hemen talimat verirdi. Asla gözlerini kaçırmaz, kaçamak cevap vermez ya da başından savmaya çalışmazdı.

On yıllık Belediye Başkanlığı dönemini çok iyi biliyorum ve bu dönemde kapısından dönen, yok dedirttiği veya insanların randevu alamadığı hiçbir zamanını bilmem. O kapı istisnasız herkese sonuna kadar açıktı. Sağ olsun bu konuda bir dönem Özel Kalem Müdürlüğü’nü yapan Mehmet Abay başta olmak üzere Özel Kalem Müdürleri ve bir an bile yanından ayrılmayan vefa dolu, sevgili kardeşim Necdet’te (Necdet’e koruma polisi demek O’na haksızlıktır) o kapıları Beykozlulara hep açık tuttu. Basın Danışmanları keza öyle… Allah selamet versin Abdurrahman Cüneyd Fidancı da, Muzaffer Topçu da en güzel şekilde temsil ettiler Yücel Ağabeyi

Bu dönem için en büyük muradı Beykoz’da kentsel dönüşümü başlatmaktı. Mülkiyet sorununu kökünden hallettikten sonra bu işe girişebilseydi, muhtemelen beş bin konutluk ilk projeyi konuşuyor olurduk Beykoz’da, nasip değilmiş. Allah’tan Yücel Ağabeyimize acil şifalar diliyorum. İnşallah bir an önce sağlığına kavuşur ve mübarek RamazanŞerif’i 250 bin Beykozlu kardeşiyle ihya eder…

Araç kiralamaya 30 milyon!

Yücel Çelikbilek Beyko için yukarıda saydıklarımı murat ederken, Murat Aydın diye biri geldi ve elli yıldır komada olan Beykozluyu festivallere boğdu.

Algıyı o kadar iyi yönetiyor ki Facebook, Tweeter ya da Instagram’a bakacak olursanız Beykoz Türkiye’nin Beverly Hills’i olmuş sanırsınız. Ama gelin görün ki ortada festivalden başka dişe dokunur bir hizmet göremiyoruz.

Duydum ki en son bir araç kiralama ihalesi yapmış beyefendi. Benzini, mazotu, teknik servisi (kiralanan araca ne teknik servisiyse), üç kalem hizmete bir yıl için yaklaşık 30 milyon TL ödemiş.

30 milyona kaç bin konut yapılır bilmem, araştırmadım, araştırmaya gerek de yok… Ama şundan eminim, Murat Aydın’ın şu bir yılda yaptığı gereksiz ve aşırı harcamalarla değil beş bin, elli bin konut yapılırdı, hem Beykozlular ihya olurdu, hem Beykoz kurtulurdu.

Murat Aydın’ın Zeytinburnu’ndan buraya transfer edilmesine sebep olan başta Hanefi Dilmaç, Muharrem Ergül, Ahmet Hulusi Batu, kısaca Beykoz’un siyasi ağabeyleri bu vurdumduymaz, bu hovarda yönetimin sorumlularındandır.

Zamanında eğer bu ağabeyler ortak bir irade sergileyebilseydi şu an Beykoz’u bir Beykozlu yönetiyor olurdu.

Yazarın Yazıları
Yorumlar (2 Yorum)

Halil Sarı (4 yıl önce)

Yazınız Çok Güzel Başarılarınızın Devamını Dilerim

Naci (4 yıl önce)

Yazınıza bayıldım özellikle beykozun merkezinde oturan biri olarak beykoz merkezine çivi çakmayan meydandaki kırık taşların yerine beton döktüren ama merkez hariç her yere birşeyler yaptıran bir belediye başkanımı var belediyeye twitterdan yazıncada faaliyet gazetesi atıyolar yenimahalleye merdivenler yenilenmiş hisarda asfalt dökülmüş e merkez merkeze hava gazı bir kez daha tebrik ediyorum başarılarınızın devamını dilerim

Yorum Yaz