Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK

24 Kasım Öğretmenler günü gafları

24 Kasım Öğretmenler günü nedeniyle Twitter, Facebook ve bir kısım medyadaki, hatta bana özel gönderilen bir paylaşımın akla ziyan yalanları, palavraları ve haksız yakıştırmaları, beni hayretler içinde bıraktı. Hatta bir doktor arkadaşıma söyleyince, “..ben de gördüm hocam, bir fecâatti…” dedi. “Hakkı söylemeyen, haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır” Hadîs-i Şerîfi gereği olarak, bu haksızlık karşısında dilim döndüğünce HAKKI söylemek ve savunmak zorunda kaldım. Bu yazıyı sonuna kadar dikkatlice okuyunca bazılarınız, “YUUHHH YANİ, BU KADAR DA YALAN OLMAZ” diyeceksiniz. Doğruları sizlere belgeleriyle sunduğum için, bana hayır dualar edeceğinizden eminim…

O paylaşımlar aynen şöyleydi: ‘Atatürk’e sormuşlar, “Paşam, Vekil maaşlarını düzenleyeceğiz. Ne kadar verelim?…” Cevap: “Öğretmen maaşlarını geçmesin!…”‘ O afişin altına da; “PEKİ YÂ BUGÜN?…” diye yazarak, hatta bugünkülere karşı haksızlıkla kışkırtma yapmışlar, kısır akıllarınca bugünküleri hicvetmek, hatta aşağılamak ve o güne göre sanki çok fazla alıyorlarmış gibi suçlamak istemişler. Bu nedenle de önemsiyorum…

Bunu okuyan saf genç kardeşlerim belki de “vayyy be, ne kadar da mütevazı bir adammış. Şimdikilere göre evliya gibi adammış be. Öğretmeni ne kadar da çok düşünüyormuş” diye iç geçirecekler… Fakat acaba o olayın aslı öyle mi? Aslını devlet arşivlerindeki resmî belgelerden gördüğünüzde, ‘dudaklarınız uçuklayacak’ desek, edebiyat yapmış olmayız…

Önce rakam farklarını arz edeyim, sonra arşiv belgeleriyle ispatını yapacağım, inşaallah:

Atatürk’ün Cumhurbaşkanı maaşı: 1928’de o günkü lira ile 15 000 Lira. (Bugünkü TL ile 537 000 000 TL.) Şimdi bir mukayese yapalım: O günkü Cumhurbaşkanının maaşı, o günkü öğretmen maaşının tam 428 KATIDIR…

O afişin altında “YÂ ŞİMDİKİLER”  yazmışlar ya, biz de ŞİMDİKİLERLE de mukayese yapalım: Bugünkü C.B. maaşını internette araştırdığımda 32.643– TL olduğunu buldum ve kopyaladım.

İşte LİNK: TIKLAYINIZ

Öğretmen maaşları da ortalama 2.971 TL olduğu görülüyor.

CB maaşı 32.643– TL /Öğrtm. Maaşı 2.971= Sadece 11 KAT olduğu görülüyor. 1928’deki CB’nın, öğretmenin 428 katı nerede, bugünkü CB’nın öğretmenin 11 kat nerede?…

Evet. “YA ŞİMDİKLER” diye kışkırtanlar, lütfen gerçekleri siz de görünüz ve şu güzîde halkı AKLA ZİYAN YALANLARLA kandırıp, su-i zan ve haksızlık yapmaya zorlamayınız! Vebâli büyük olur…

..Memur maaşları ile DEVAM EDİYORUZ:

2016 Memur maaşları ise 2.644- ile 7.730- TL arasında değişiyor.

İşte ilgili LİNK: TIKLAYINIZ

Biz ortalamayı 4.000 TL olarak alalım. CB maaşı 32.643– TL /Ortalama memur Maaşı 4,000 TL= Sadece 8,1 KAT olduğu görülüyor. Ortalama memur maaşını 3000 TL bile saysak, 10,8 katı olarak görülüyor. Şimdi elinizi vicdanınıza koyunuz ve şu tabloya bakınız:

O günkü 428 kat nerede, bu günkü 11 kat nerede?

Şu afişi yazıp ısrarla paylaşarak, şu halkı enayi yerine koyanlara ne demeli? Takdirlerinize bırakıyorum…

Bir de milletvekili maaşlarını mukayese edelim:

21 Mayıs 1930 Tarihli Resmi Gazeteye bakıyoruz: O günkü Millet velili maaşı: Yıllık 6 000 Lira, 12 aya böldüğünüzde ise aylık 500 lira olduğu görülüyor. En önemlisi de o günkü memurun ve öğretmenin maaşı ise sadece 10-35 lira arasında oluşuydu. (O linkteki listeye bakınız.) En düşük öğretmen maaşına göre o günkü VEKİL maaşı, öğretmen ve memur maaşının tam 50 katıdır. En yükseğine göre ise tam 14,2 katıdır. Yani kesin olan şu ki, milletvekili maaşından ASLA düşük olmadığı KESİNDİR ve çok çok üstündedir.

Peki o afişte ne yazılıydı?!… Hani Atatürk “vekil maaşını geçmesin” demişti.

Yoksa bürokratlar o gün Atatürk’ü hiç takmıyorlar mıydı da, inadına ve tam AKSİ uygulanmıştı? Üstelik te tam 14-50 kat arası olarak. Düşünmeye değmez mi?…

Kaymakam maaşı bile o gün sadece 55 liradır. Resmi belge ekteki linktedir. (Şayet, editör linki ekleyememiş ise “Atatürk’ün maaşı” yazarak Google sorgulaması yapınız.)

İşte LİNK: TIKLAYINIZ

Laf cambazlıklarıyla, demagojilerle, yalanlarla ve iftiralarla LÜTFEN HALKI YANILTMAYINIZ. Bizim Atatürk’ün maaşı ile veya o günkü öğretmen maaşı arasındaki UÇURUM ile hiçbir derdimiz yoktu. Hiçbir zaman konu bile etmedik. Fakat siz eğer “Atatürk, Milletvekili maaşı, Öğretmen maaşının üzerine çıkmasın dedi” derseniz; 1.) Onu YALANCI ve ikiyüzlü durumuna sokarsınız.

2.) Hem o günkü bürokratların, onun içkili olduğundan yararlanarak onu hiç takmadıkları, emirlerinin tam aksini uyguladıkları zannedilir.

3.) Onu gerçekten sevenlerin nezdinde ise sizler, yalancı, kepaze ve maskara durumuna düşersiniz.

Atatürk’ü gerçek dışı ve yalan-yanlış takviyelerle abartmaya gerek yok. O bu halk için yapacağını yapmıştır. Hele hele onu öne sürüp, bugün bizlere ve sizlere, şimdiye kadar görülmemiş bir kararlılıkla, ciddiyetle ve azamî gayretlerle hizmet edenleri küçümsemeye de gerek yok. Çünkü bugün sizin karşınızda, her söylenilene inanan saf ve cahil bir millet YOK… Herkes icraata bakıyor, boş vaatlere ve iftiralara değil ve bu nedenle de her seçimde icraatlara oy veriyor. Bir de bu millet yarım asırdan fazla çok aldatıldığı için, artık her söze inanmıyor ve belge istiyor. Bizler de her zaman belgelerle konuşuyoruz ve gerçekleri yazmaya çalışıyoruz. Rabbimize şükürler olsun. Allah cc sizlerden de razı olsun… Âmîn.

A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK HAKKINDA

A. Raif ÖZTÜRK... 20 Nisan 1950 yılında Tekirdağ Çorlu’da doğan Raif Öztürk, ilkokulu Çatalca’da okudu. O dönemin şartlarına göre eğitimini ve iş yaşantısını birlikte sürdürmeyi hedefleyen A. Raif Öztürk, Meslekî Ortaokulu Paşabahçe’de sürdürerek, Sultanahmet Meslek Lisesi’nde özel olarak Makine Yüksek Teknik Ressamlığa devam etti. Türkiye Şişe ve Cam fabrikalarında 26 sene ‘Robotik ve Tam Otomatik Makineler Üretim Hattı Makine Teknisyenliği’ & Fabrika Vardiya amirliği yaptı. ‘Özel Araştırma, Geliştirme ve Eğitmen’ (ARGE) görevlisi olarak 1980’de İngiltere’ye, 1986 yılında da Japonya’ya giden yazarımız, dönüşünde de Meslek Lisesi mezunlarına, (Üretim makinaları, Kalite çemberleri ve beyin fırtınası teknikleri hakkında) iş programlamaları, eğitmenlik, rehberlik ve liderlik dersleri verdi. 1990 yılında Türkiye Şişe Cam Fabrikalarından kendi isteğiyle emekli olan A. Raif Öztürk, Öz Emek Spor Ltd. Şt. Mağazalarını açarak, hâlen işletmeye devam etmektedir. 1990’lı yıllarda bir yıl Diksiyon, bir yıl Osmanlıca, iki yıl da Arapça eğitim alan Öztürk, Halen (1962’den beri) Beykoz, Kavacık’ta ikamet etmektedir. Hiç Kur’ân bilmeyen 30-40 kişiye; aynı anda ve 10 Saatte Kur’ân öğretme uzmanı olan yazarımız, 2014 yılında Sakarya Üniversitesinden “Eğitimciye Eğitim” adıyla eğitim aldıktan sonra, “DEĞERLER EĞİTİMİ UZMANI” sertifikası kazanarak, Beykoz Milli Eğitim Müdürlüğünde ve ülkenin çeşitli illerinde 6 yıldan beri konferanslar ve görsel seminerler vermektedir. Yazarımızın, 2002 yılından bu yana; ‘Fikir Bahçesinden BİR DEMET’, “Derdim bana DERMAN imiş”, ‘Biyoenerji ve Kozmik Bilimin ışığında ŞİFA OLAYI’ adlı Belgesel, tevhid ve tefekkür içerikli kitapları yayınlandı. Sn. Öztürk Ulusal ve Uluslararası Sempozyumlarda, 2015’te Kastamonu Üniversitesinde ve 2018’de Ukrayna Üniversitesindeki sunumlarda kürsü almış olup, hâlen köşe yazılarına ve Kitap çalışmalarına devam etmektedir. 2006 Yılından beri “Dost Beykoz Ailesi” mensubudur…

YORUMLAR

Bir adet yorum var

  1. Yazınızda bir çok eksik bilgilendirme var.. Şöyle ki: o dönemde köşkteki müstahdemlerin, yaverlerin, muhafız polislerinin iaşesi ve Köşk’ün tüm masrafları da bu paradan karşılanıyordu.. Ayrıca o dönem, Başbakan ve Bakanlara ödenen harcırah cumhurbaşkanlığı için söz konusu olmadığından, seyahatlerde -ulaşım- dışındaki yemekler dahil tüm masraflar da tamamen bu paradan karşılanıyordu.. Ayrıca Atatürk’ün maaşı hep böyle gitmedi.. Zamanla kesintiler arttı.. 1932 yılında bu kesintiler sonucu Ata’mızın eline geçen para 9 bin 78 liraya düştü.. Bugün Cumhurbaşkanlığı ödeneğine bakıp , hesaplamaları bu bilgilendirme doğrultusunda yaptığınızda – ayrıca – BU DÖNEM- Cumhurbaşkanlığına (daha önceki cumhurbaşkanlarına tanınmayan) ÖRTÜLÜ ÖDENEK hakkının da tanındığı düşünüldüğünde, bu dönem ki harcamaların , Ata’mızın gelir ve harcamalarının binlerce misli olduğu görülecektir.. Saygılarımla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER