Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Dr. Sinem ERAY
Dr. Sinem ERAY

2025 Biterken Dünya Siyaseti: Bir Yılın Kısa Hikâyesi

2025 yılı Ocak ayında dünya, dinmeyen savaşların, yükselen enflasyonun, ağırlaşan iklim krizinin, büyüyen göç dalgalarının ve giderek sertleşen teknoloji rekabetinin gölgesinde yeni bir döneme uyandı.

2025 Biterken Dünya Siyaseti: Bir Yılın Kısa Hikâyesi

2025 yılı Ocak ayında dünya, dinmeyen savaşların, yükselen enflasyonun, ağırlaşan iklim krizinin, büyüyen göç dalgalarının ve giderek sertleşen teknoloji rekabetinin gölgesinde yeni bir döneme uyandı.

Yılın daha başında Avrupa’da Ukrayna-Rusya savaşının genişleme ihtimali konuşulurken enerji fiyatlarındaki dalgalanmalar ve artan belirsizlik finans piyasalarını tedirgin etti; güvenli liman arayışı altın fiyatlarını yükselişe geçirdi. Aynı dönemde ABD–Çin teknoloji rekabeti yeni bir aşamaya girdi; Washington’un çip ihracat kısıtlamalarını genişletmesi, Pekin’in yerli yarı iletken programını hızlandırması ve AB’nin Yapay Zekâ Yasası’nı yürürlüğe koyması, 2025’in daha ilk çeyreğinde küresel rekabetin askeri alandan teknolojiye kaydığını gösterdi. Bu süreç tedarik zincirlerini de yeniden şekillendirerek Hindistan, Vietnam ve Meksika gibi ülkeleri “Çin+1” stratejisinin merkezi hâline getirdi.

İlkbaharda Avrupa siyaseti yaklaşan Avrupa Parlamentosu seçimleriyle sertleşti. Göç dalgalarının artması, sınır güvenliği tartışmalarının büyümesi ve yaşam maliyetlerinin yükselmesi aşırı sağ partilere ivme kazandırdı. Bu siyasal gerginlik altın fiyatlarını da besledi; piyasalarda belirsizlik arttıkça yatırımcılar güvenli limana yöneldi. Aynı dönemde iklim krizi dünya sahnesinde daha görünür hâle geldi: Avrupa ve Asya’daki sıcak hava dalgaları, Latin Amerika’daki kuraklık ve Afrika’daki gıda güvenliği sorunları, artık iklim meselesinin ekonomik değil doğrudan siyasal bir kriz olduğunu gösterdi. ABD’de seçim atmosferi dış politikayı gölgeledi; Ukrayna, Tayvan ve Orta Doğu gibi dosyalar Demokrat–Cumhuriyetçi çekişmesinin bir parçasına dönüştü.

Asya-Pasifik 2025’in ilk yarısında dünyanın en hararetli bölgesi oldu. Çin’in Tayvan çevresinde peş peşe tatbikatlar düzenlemesi, savaş uçaklarının ada çevresindeki devriye uçuşlarını artırması ve “yeniden birleşme” söylemini sertleştirmesi bölgede tansiyonu en üst seviyeye çıkardı. Japonya ve Güney Kore savunma işbirliklerini genişletti; Filipinler ABD ile ortak tatbikatlarını hızlandırdı. Tayvan Boğazı’ndaki her gerilim küresel piyasaları dalgalandırdı ve altın fiyatlarında yeniden yukarı yönlü hareket yarattı. Aynı süreçte ABD–Çin teknoloji rekabeti derinleşerek yapay zekâ, veri güvenliği ve yarı iletken üretimi etrafında ekonomik olduğu kadar siyasi bir çatışma alanı oluşturdu.

Orta Doğu’da 2025 yılı, Gazze–İsrail sürecinin ağır sonuçlarının belirginleştiği bir dönem oldu. Gazze’de yıkımın derinleşmesi, sivil kayıpların artması ve insani kriz dünyanın en büyük diplomatik başlıklarından biri hâline geldi. Uluslararası toplumun ateşkes girişimleri sonuçsuz kalırken İsrail’in operasyonlarını sürdürmesi, İran’ın bölgedeki vekil aktörlere verdiği desteği artırması ve Lübnan, Yemen ve Irak sahalarında gerilimin yükselmesi Orta Doğu’yu kırılgan bir denkleme sürükledi. ABD’nin bölgedeki ağırlığı bu süreçte daha çok güvenlik odaklı bir çerçeveye oturdu; Körfez ülkeleri savunma politikalarını çeşitlendirerek kendilerini yeniden konumlandırdı. Bu atmosfer, göç hareketlerinin de hızlanmasına neden oldu; Gazze krizinin insani etkileri bölgesel göç baskısını artırırken, Irak ve Suriye hattındaki istikrarsızlık yeni bir göç dalgası riski yarattı.

Yaz aylarında Afrika ve Latin Amerika’da kırılganlıklar belirginleşti. Sahel bölgesinde askeri yönetimlerin güç pekiştirmesi, Avrupa ile ilişkilerin gerilmesine ve Rusya’nın kıtadaki etkinliğinin artmasına yol açtı. Etiyopya, Sudan ve Kongo’daki çatışmalar milyonlarca insanı yeniden göç yollarına itti. Latin Amerika’da Brezilya’da çevre politikaları ve Amazon krizi üzerinden sert tartışmalar yaşanırken Arjantin ekonomik çöküşle mücadele etti; Venezuela’da demokratik geçiş umutları yine belirsizliğe sürüklendi. Bu bölgelerdeki ekonomik ve siyasi istikrarsızlık ABD sınırına doğru artan göç akımlarına yol açtı. Küresel göç dalgalarının bu denli yükselmesi Avrupa ve ABD’de seçim süreçlerini doğrudan etkileyen bir baskı unsuru hâline geldi.

Sonbaharla birlikte Avrupa Parlamentosu seçimlerinin sonuçları küresel siyasetin gidişatını etkileyen önemli bir kırılma yarattı. Aşırı sağın birçok ülkede oylarını artırması, Fransa’da erken seçim tartışmalarını tetikledi, Almanya’da koalisyonun kırılganlığını görünür hâle getirdi. AB içinde sınır güvenliği, göç yönetimi, Rusya politikası ve enerji stratejileri gibi konularda yeni çatlaklar oluştu. Bu dönemde seçim güvenliği ve yapay zekâ destekli dezenformasyon kampanyaları tüm dünyada seçim süreçlerini tehdit eden yeni bir unsur olarak ortaya çıktı; deepfake videolar, sahte konuşmalar ve siber saldırılar siyasi alanı tamamen dönüştürdü. Küresel sağlık güvenliği alanında Afrika ve Asya’daki bazı viral uyarılar Dünya Sağlık Örgütü’nün pandemi hazırlığı anlaşmasını yeniden gündeme taşıdı; sağlık güvenliği ulusal stratejilerin ayrılmaz parçası hâline geldi.

2025’in sonuna gelindiğinde dünya siyaseti beklenmedik bir gelişmeyle sarsıldı: Ukrayna ve Rusya arasında uzun süredir devam eden müzakerelerin ardından sınırlı kapsamlı bir ateşkes çerçevesinin açıklandığı duyuruldu. Ateşkes çatışmaların dondurulması, insani koridorların açılması ve sınırlı esir değişimlerini içererek savaşın yakın vadede genişlemesini engelledi. Bu haber altın fiyatlarında anlık bir düşüş yaratsa da işgal edilen bölgelerin statüsünün çözülememiş olması ve Avrupa güvenliğinin kırılgan kalması nedeniyle altının güvenli liman rolü yıl boyunca devam etti.

2025 böylece savaşların gölgesinde başlayan, teknoloji rekabetinin sertleştiği, iklim krizinin ağırlaştığı, göç baskısının büyüdüğü, tedarik zincirlerinin yeniden şekillendiği, yapay zekânın siyasal süreçleri dönüştürdüğü ve sonunda kırılgan bir ateşkesle kapanan bir yıl olarak tarihe geçti. Dünya artık daha parçalı, daha öngörülemez ve daha rekabetçi bir düzlemde ilerliyor; 2025’in en belirgin mesajı ise şuydu: Belirsizlik sadece siyasette değil, ekonomide, iklimde, sağlıkta ve teknolojide de küresel düzenin yeni normalidir.

Dr. Sinem ERAY
Dr. Sinem ERAY HAKKINDA

Dr. Sinem ERAY... 1983 yılında İstanbul’da doğdu… Beykoz Çubuklu Mahallesinde ikamet eden Sinem Eray, lise eğitiminden sonra, 2002 yılında Trakya Üniversitesi Fizik bölümüne başladı. Kariyer ve eğitim değişikliği yaparak, 2010 yılında İstanbul Ticaret Üniversitesi Ticari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden lisans derecesini aldı. Ardından Bahçeşehir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde Global İlişkiler alanında yüksek lisans eğitimimi tamamlayan Eray, bu süreçte Bahçeşehir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsünde Öğrenci ve Yazı işleri Koordinatörü olarak görev yaptı. BAU Hükümet ve Liderlik Okulu bünyesinde çeşitli görevlerde bulundu. Akademik yolculuğunun devamında, Bahçeşehir Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nde doktora eğitimini tamamladı ve 2022 yılında doktora derecesini aldı. Akademik kariyerine Bahçeşehir Üniversitesi Doktor Öğretim Üyesi olarak başladı ve 2023 yılından bu yana bu görevini sürdürmektedir. 2024 yılından itibaren Bahçeşehir Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü'nde Küresel Siyaset ve Uluslararası İlişkiler programlarının koordinatörlüğünü yapan Sinem Eray, eğitim ve öğretim faaliyetleri kapsamında lisans ve yüksek lisans seviyelerinde çeşitli dersler veriyor. İngilizce olarak "Cinema and Politics", "Society, Culture and Identity", "Issues and Problems in Turkish Politics" ve "Introduction to Politics and Society". Türkçe olarak ise "Güncel Siyasal Sorunlar ve Liderler", "Seçimler ve Kampanya Yönetimi", "Karşılaştırmalı Siyaset", "Türk Dış Politikası" ve "Siyaset Sosyolojisi" derslerini yürüten Dost Beykoz Yazarı, Ulusal ve uluslararası bilimsel toplantılarda bildiriler sunup, makaleler kaleme alıyor.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER