Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK

2020’de hala mı aklımız başımıza gelmedi?

Bugün TV ana haber bültenlerindeki yılbaşı kutlamalarını izlerken, geçmiş senelerdeki kutlamalardan biraz olsun farklı olacağını düşünmüştüm. Çünkü 2020’ye girerken de tüm dünyada 2020 yılı genellikle böyle çılgınca, coşkuyla, gayri meşru eğlencelerle ve içkilerle karşılandı ve kutlandı.

Peki, sonra ne oldu?

2020 yılı nasıl geçti?..

Genellikle belâ ve musibetlerle dolu geçen bir yıl olmadı mı 2020?..

Konuşurkenve2020’yi tarif ederken,“Dile kolay” bile diyemiyoruz. Söylemesi de hatırlanması da devam edeceği düşünülmesi bile ızdırap veriyor ve artık usandırıyor.

Bir an evvel bu kâbus dolu günlerden kurtulmak istiyoruz, değil mi?..

Mademki bunu çok istiyoruz, niçin aynı yanlışlarda ısrar ediyoruz?..

Ortama bakıyoruz; Allah’ın tesettür emrine riâyette bir artma yok, hatta pervasızca başörtülü Hâkimlere bile saldıran bahtsızlar var!.. Kapkaçlara, hırsızlıklara, kız-erkek arkadaşlıkları teşvik eden dizilere, kadın-erkek cinayetlerine bakıyoruz, pek azalma yok!..

Allah’ın emir ve yasaklarındaki gafletlere ve cehâlete bakıyoruz, bu kadar musibetten sonra Yüce Rabbimizi Esmâ ve Sıfatlarıyla tanımak için, farz olan Din ve Îman ilimlerinin tahsili için, Milli Eğitimimizdeki(meyve, sebze, rüzgâr, yağmur, sel vs.)her şeyi tesadüflere bırakan, Allah inancından yoksun olan bir eğitimi düzeltmek için, hiçbir gayret yok!..

İsraflara, zulümlere, hatta ülkeler arası tehditlere, haksızlıklara, saldırılara ve yaptırımlara bakıyoruz, kaldıkları yerden devam ediyorlar.

Oysa; Kâinatın ve tüm insanlığın yüce yaratıcısı olan Allah cc, bizleri ancak O’nu tanıyıp, kulluk ve ibadet edelim diye yarattığını, tüm insanlığa bildirmedi mi?..(Zâriyat, 56. Âyet.)

“Kim de benim zikrimden (Kitâb'ımdan ve hükümlerinden) yüz çevirirse, artık şüphesiz ki onun için,(dünyada) DAR BİR GEÇİM vardır ve kıyâmet günü de onu KÖR olarak haşr ederiz.”..diye îkaz etmedi mi?..(Tâ-HâSûresi, 124. Âyet.)

Yüce Rabbimiz bizlere; “..başınıza gelen her musîbet, kendi işlediğiniz günahlar (ihmal ve kusurlarınız)sebebiyledir, hatta Allah günahlarınızın çoğunu da affeder” buyurmadı mı?.. (Şûrâ s., 30. Â.)

Âlemlere Rahmet olarak gönderilen Rehberimiz ve Kâinatın en doğru sözlüsü Hz. Muhammed SAV; Yüce Allah cc, insanlar topluca(yani çoğunlukla)günah işledikleri zaman,öğüt alıp tövbe etsinler diye, onlara SALGIN bir BELÂ gönderir.

Emr-i Bilma’rûf ile Nehy-i Anilmünker(iyilikleri ve İslâm prensiplerini emretmek ve yasaklarından ve kötülüklerden sakındırmak)ilkelerini terk ettiklerinde ise onları EVLERİNDEN DIŞARI ÇIKAMAYACAK duruma sokar. ..buyurmadı mı?..

Yine Kâinatın en doğru sözlüsü bizlere; “İnsanlar,Allah’ı cc anmayı, O’nu cc tanıyıp tefekkür etmeyi terk ettikleri zaman ise Dünyadan lezzet alamasınlar diye, onların arasında ÖLÜM KORKUSUNU yaygınlaştırır”..buyurmadı mı?..(Hadîs-i Şerîflerin kaynağı: El-Kâfî, C.4., S. 145.)

Peki dünya çapındaki bu gaflet niye?..

Bu kadar belâ ve musibetlerle 2020 Yılı, gafletten uyanma yılı olmalı değil miydi?..

Herhangi bir işletme sahibi veya bir fabrikatör, elemanlarının çoğunluğunun,‘işletmenin kuruluş gâyeve maksatlarının dışındaki meşgûliyetlerde olduğunu’gördüğünde, önce ikaz eder. Sonra daha ciddi ikazlarda bulunur. Sonra birtakım cezalar verir ki, artık akılları başlarına gelsin de işletmede bulunma gaye ve görevlerini yerine getirmeye başlasınlar. Elbette bu ikazlar işe yaradığı zaman; eski huzur ve sükûnetle işletme veya fabrika çalışmasına devam ettirilir.

Aksi halde o işyeri lâğvedilir, değil mi?..

İşte Yüce Rabbimiz de yukarıda arz ettiğimiz gibi, 2020’de gereken îkazlar ve cezalar verildiği halde, hâlâ yaratılış maksat ve gâyelerimize dönmezsek, O’nun cc. emir ve yasaklarına riâyet etmezsek,acaba Kıyameti hak ediyor olmaz mıyız?..

Bizlere bahşedilen yeni bir yıl, Allah’a cc isyanlarla, haramlarla, gayrimeşru eğlencelerle mi kutlanır Allah aşkına?..

Yoksa; geride bıraktığımız yılın “acaba o yıl içinde yaratılış maksat ve gâyelerini ne kadarını yerine getirebildim? Ne kadarını ihmal ettim?” vs. gibi nefis muhasebeleri yaparak mı geçirilmeli?

Hatta, bizleri şu YENİ YILA kavuşturan Yüce Yaratıcımıza ŞÜKÜRLERLE ve bu yeni yılımızı sağlık ve âfiyetlerle yaşayabilmemiz için DUÂ ve Niyazlarla mı geçirilmeli değil miydik? Acaba ne zaman fabrika ayarlarımıza, yani yaratılış gâyelerimize döneceğiz?..

Bendeniz bu feryadımı, öncelikle aşağıdaki îkaz-ı İlâhinin tehdidinden ve sorumluğundan kurtulabilmek için, sonra da masum halkımıza bir nebze dahi olsa faydalı olabilmek için arz etmek zorunda kaldım.

Hepinize en derin sevgi ve saygılarımı sunarım. Vesselâm..

“Bir belâ ve musibetten çekininiz ki, geldiği vakit yalnız zalimlere mahsus kalmayıp, masumları da yakar” (Enfâl, 25.Âyet.)

A. Raif ÖZTÜRK
A. Raif ÖZTÜRK HAKKINDA

A. Raif ÖZTÜRK... 20 Nisan 1950 yılında Tekirdağ Çorlu’da doğan Raif Öztürk, ilkokulu Çatalca’da okudu. O dönemin şartlarına göre eğitimini ve iş yaşantısını birlikte sürdürmeyi hedefleyen A. Raif Öztürk, Meslekî Ortaokulu Paşabahçe’de sürdürerek, Sultanahmet Meslek Lisesi’nde özel olarak Makine Yüksek Teknik Ressamlığa devam etti. Türkiye Şişe ve Cam fabrikalarında 26 sene ‘Robotik ve Tam Otomatik Makineler Üretim Hattı Makine Teknisyenliği’ & Fabrika Vardiya amirliği yaptı. ‘Özel Araştırma, Geliştirme ve Eğitmen’ (ARGE) görevlisi olarak 1980’de İngiltere’ye, 1986 yılında da Japonya’ya giden yazarımız, dönüşünde de Meslek Lisesi mezunlarına, (Üretim makinaları, Kalite çemberleri ve beyin fırtınası teknikleri hakkında) iş programlamaları, eğitmenlik, rehberlik ve liderlik dersleri verdi. 1990 yılında Türkiye Şişe Cam Fabrikalarından kendi isteğiyle emekli olan A. Raif Öztürk, Öz Emek Spor Ltd. Şt. Mağazalarını açarak, hâlen işletmeye devam etmektedir. 1990’lı yıllarda bir yıl Diksiyon, bir yıl Osmanlıca, iki yıl da Arapça eğitim alan Öztürk, Halen (1962’den beri) Beykoz, Kavacık’ta ikamet etmektedir. Hiç Kur’ân bilmeyen 30-40 kişiye; aynı anda ve 10 Saatte Kur’ân öğretme uzmanı olan yazarımız, 2014 yılında Sakarya Üniversitesinden “Eğitimciye Eğitim” adıyla eğitim aldıktan sonra, “DEĞERLER EĞİTİMİ UZMANI” sertifikası kazanarak, Beykoz Milli Eğitim Müdürlüğünde ve ülkenin çeşitli illerinde 6 yıldan beri konferanslar ve görsel seminerler vermektedir. Yazarımızın, 2002 yılından bu yana; ‘Fikir Bahçesinden BİR DEMET’, “Derdim bana DERMAN imiş”, ‘Biyoenerji ve Kozmik Bilimin ışığında ŞİFA OLAYI’ adlı Belgesel, tevhid ve tefekkür içerikli kitapları yayınlandı. Sn. Öztürk Ulusal ve Uluslararası Sempozyumlarda, 2015’te Kastamonu Üniversitesinde ve 2018’de Ukrayna Üniversitesindeki sunumlarda kürsü almış olup, hâlen köşe yazılarına ve Kitap çalışmalarına devam etmektedir. 2006 Yılından beri “Dost Beykoz Ailesi” mensubudur…

YORUMLAR

Bir adet yorum var

  1. Kurunun yanında yaşı da yanacak. Onun için üzerimize düşen yanlış yapanları uyarıp tebliğ etmek sorumluluğumuz var

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER