Prof. Dr. Faruk ŞEN
  • 08/05/2018 Son günceleme: 08/05/2018 18:14
  • 12.347

Türkiye’nin seçim atmosferine girdiği bu günlerde ekonomi gündemden oldukça düşmüş durumda.

Olumsuz gelişmeler artıyor. Bunun nedenlerine göz atmakta yarar var.

Türkiye’den son yıllarda büyük sermayenin ciddi bir şekilde kaçtığını görüyoruz. Bunların başında Sabancı Holding borsada sattığı hisselerin parasını yurt dışında yatırımlara dönüştürürken, bunu Ülker Holding ve Doğuş Holding’de de görüyoruz. Büyük sermayenin yabancı ülkelerde yatırımlara dönüştürmesi ve Türkiye’de yapılandırma istemesi Türk ekonomisi için büyük bir sorunu beraberinde getirecek. Bu kuruluşlardan önce en azından 4 tane büyük holding daha Türkiye’deki parasını yurt dışındaki yatırımlara dönüştürmüştür.

Türkiye’de orta üstü sermayede de Türkiye’den yatırımlarını İngiltere, Kanada’ya yönlendirme çabası görüyoruz. İlk olarak çocuklarını bu ülkelere eğitim için yollayan sermaye sahipleri eşlerinde beraberinde gönderiyorlar ve daha sonra kendileri de gidiyorlar.  Almanya’da bu sermaye yatırımlarından büyük ölçüde yararlanıyor. Almanya’nın Kuzey Ren Vestfalya Eyaleti Yatırım Fonu bu transferlere öncelik ediyor ve paraların Türkiye’yi terk etmesine büyük ölçüde katkıda bulunuyor.

Cari açık her gün artıyor. Her ne kadar ihracatımızda kilo başına getiri 1,4 dolarsa da Almanya gibi ülkelerde bunun kilo başına 5,5 olması ve Türkiye’nin 1,4 ihracatında en azından 85 cent ithalat girdisinin yer alması olayı sorunlu hale getiriyor.  Cari açığın kapanma durumu büyük ölçüde azalıyor.

Dolar ve Euro tırmanışlarını sürdürüyorlar.  Bu gidiş Türkiye için çok olumsuz sinyaller veriyor. Buna göre 2018 yılı sonunda Dolar’ın 4,70 Euro’nun da 5 lira sınırını aştığını görmek mümkün olacak.

Türkiye’de büyümeye en büyük katkısı olan konut sektörü artık dar boğaza girmiş durumda. Bu dar boğazda evlerin satışı durmuş durumda. Bu konuda arka arkaya iflaslar bekleniyor.

Turizm konusunda beklenen orta üstü yabancı turist Türkiye’ye gelmiyor. İstanbul’a ortanın altı Müslüman ülkelerde gelen turistler geliyorken, Akdeniz’de de fiyatları çok düşürdüğümüz için büyük ölçüde ucuzcu Alman turisti görüyoruz. Bu da Türkiye’nin hedeflediği turizm getirisini beraberinde getirmiyor.

2017’de gerçekleştirilen ve özellikle otomotiv ve inşaat sektörünün katkıları ile oluşan 7,4’lük büyüme hızının bu yıl yüzde 5,5 geçmeyeceğinden hareket ediliyor. 2018’de bu oranın yüzde 5’in altında olması bekleniyor.  Türkiye’de artık sosyal yardımların ve emekli maaşların sorunlu hale geldiği ortaya çıkıyor. Bunları göz önüne alırsak önümüzdeki yılın yarısı ve 2018’in Türk ekonomisine büyük darbeler getireceğinden hareket edebiliriz.

Yazarın Yazıları
Yorumlar (0 Yorum)

Bu içeriğe yorum yapılmadı, yorum yapmak ister misin?

Yorum Yaz