Oylu-Yorum

Siyaset arenasında taşlar yerine oturmaya başladı. İlerleyen günlerde saflar daha da netleşecek.

En azından uzun zamandır beklenen aday açıklandı.  Aday belli olduğuna göre seçimlerle ilgili yapacağımız öngörülerin ve tahminlerin daha sağlam zemine oturduğunu söyleyebilirim.

Seçmen tercihlerini en çok etkileyecek konu 6 lı masa ile +1 in arasındaki ilişki. Millet ittifakının en başından bu yana görünmeyen +1 ortağının, ittifak adayı tarafından ziyaret edilmesi ile daha çok sahne alması, toplumdaki tepkilerin yükselerek devam etmesine sebep olacak. Ayrıca partilerin içindeki yönetici şahinlerin, genel merkezlerinin verdikleri ideolojik tavizler karşısında seslerini yükseltmeleri de ufak ufak başladı.

+1 in ittifaka kazandıracağı seçmen kitlesinin olacağı bir gerçek, bunun yanında ittifaktan desteğini çekecek bir seçmen kitlesinin de olacağını kabul etmek gerekir. Bu konuya tekrar döneceğim ancak bir konuya dikkatinizi çekmek isterim;

6’lı ittifak en başından bu yana bir araya gelmelerinin en önemli gerekçesi olarak “güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçiş” olduğunu ifade etti. Şayet ittifakın adayı Sayın Kılıçdaroğlu seçimi kazanır ve meclis çoğunluğunu ele geçirir ise en kısa zamanda parlamenter sisteme geçeceğini taahhüt etti. Bu, yetkileri kısıtlanmış bir cumhurbaşkanı ve yürütmeden sorumlu başbakan ve bakanlar kurulu demek. Bu durumda en çok oy alan parti liderine yeni hükümeti kurma görevi vermesi gerekecek. Yapılan bütün anketlerde oy düşüşüne rağmen AK Parti birinci parti olarak çıkıyor. Yani Sayın Kılıçtaroğlu, hükümeti kurma görevini Sayın Erdoğan’a verecek. Sayın Erdoğan’da Cumhurbaşkanı değil de Başbakan olarak ülkeyi yönetmeye devam edecek…

Konumuza dönersek, +1 in Millet ittifakına getirdiği ve götüreceği seçmen kitlesini düşündüğümüzde, seçimin ortada olduğunu söylemek mümkün. Hele bir de +1’e verilecek tavizlerin çarşı pazara dökülmesi, Millet ittifakı içindeki Milliyetçi Muhafazakar seçmenin sandık başına geldiğinde, Mecliste kendi partisine oy verirken, başkanlık seçiminde boş atmasını belki de Sayın Erdoğan’a oy vermesini sağlayacak. Her iki seçenekte de Millet İttifakının Meclis çoğunluğunu almakla birlikte Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanması mümkün görünmüyor. İçinde bulunduğumuz şu anki duruma göre Cumhurbaşkanlığı seçimini Sayın Erdoğan kazanır ve 13. Cumhurbaşkanı olarak göreve devam eder. Şimdiden tebrik ediyorum. (asıl tebrik ilerde)

Ancak bu uzun sürmez. Muhalefet Partisi liderlerinin hiç birisinin Milletvekili olamaması, Meclis çoğunluğunun Muhalefetin elinde olması, TBMM deki çoğunluk oyları ile Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerine karşı kararlar almaları, Komisyonlarda Muhalefet çoğunluk olduğu için Genel Kurul öncesinde komisyonlarda alınacak kararlarla yürütmeyi kilitleyecek tutum ve davranışların olması kaçınılmaz. Bu durumda yasal süre beklenmeden erken seçim kararı alınır ve en geç 2 yıl içinde yeni bir seçimle karşı karşıya kalırız.  Bu demektir ki 2025 yılı yeni bir seçim yılı olarak karşımıza çıkıyor.

Bu senaryoda parlamenter sisteme geçilmemiş olduğuna göre, 2025 seçimleri yine aslında başkanlık yetkileri ile donatılmış Cumhurbaşkanı seçimleri olacak. Bu defa 14. Cumhurbaşkanını seçeceğiz. Bu dönemde Rusya – Ukrayna savaşının, Rusya’nın ezici üstünlüğü ile bitmesi, ancak Dünya’nın değişik yerlerinde muhtemel yeni savaşların başlaması bekleniyor. Türkiye’nin bu süreçte tarafsız ve adil kalması ve aynı zamanda güçlenmeye devam etmesi sayesinde, bölgesel ve küresel kilit rol oynayacak. Teknolojik üstünlüğün savaş sonuçlarını belirlediği bu dönemde, Devletin bekasını, Vatanın Bölünmez Bütünlüğünü ve Milletin Bağımsızlığını sağlayacak, olası ilaç kıtlığı, salgınlar, kuraklık ve kıtlık döneminde Milletini koruyacak önlemler alacak bir yönetim sergileyeceğini düşündüğüm 14. Cumhurbaşkanımızı şimdiden tebrik ediyorum.

Çok iddialı görünen bütün bu ön görülerim, ülkemizdeki ve dünyadaki liderlerin söz ve davranışları ile aziz milletimizin tarihsel tepkilerinden çıkardığım tahminler. Gaibi Allah CC bilir. Fazla bir zaman kalmadı, neler olup biteceğini hep birlikte göreceğiz.

Adaletin güçlü, güçlünün de adil olduğu bir dünyanın en kısa zamanda kurulması duası ile Allah’a (CC) emanet olunuz.      

Şeref KAÇMAZ HAKKINDA

1970 Yılında Beykoz’da doğdu. Babası Giresunlu, Annesi Rizeli olup aslen Karadenizlidir. Sırasıyla Beykoz Fatin hoca İlköğretim Okulu, Beykoz Ziya Ünsel Ortaokulu, Beykoz Anadolu Hisarı Ticaret Meslek Lisesini bitiren KAÇMAZ, İstanbul Teknik Üniversitesi İktisadi ve İdari Programlar İşletmecilik Bölümü (İ.T.Ü. SMF DMYO) ve Anadolu Üniversitesi İktisat Fakültesinden mezun oldu. 1981 – 1987 Yılları arasında Beykoz’un farklı mahallelerinde birçok atölyede Cam Dekor işçiliği (çıraklık, kalfalık, ustalık) yaptı. 1987-1992 yılları arasında özel bir SMM bürosunda çalıştı. Şeref Kaçmaz, 1986 – 1987 yılları arasında Beykoz Spor Kulübünde boks sporu ile ilgilendi. Askerlik görevini, Sarıkamış 9 uncu Piyade Tümeni, Tümen Karargâhı Merkez Şubede tamamlayarak, üstün hizmet belgesi ve takdirname ile terhis oldu. Beykoz 1908 Spor Kulübü Denetim Kurulu üyesi, Gümüşsuyu Spor Kulübü Yönetim kurulu üyesi, Beykozlu Giresunlular Derneği, Beykoz Can Simidi Derneği, Anadolu Gençlik Derneği üyesi olan Kaçmaz, önceki yıllarda Kızılay Beykoz Şubesi Yönetim Kurulu ve Can Simidi Derneği Denetim Kurulu gibi birçok sivil toplum kuruluşunda görevlerde bulundu. Ayrıca bazı internet haber sitelerinde köşe yazıları yazdı. 1987 Yılında Refah Partisinde Siyasete başladı. Refah ve Fazilet partilerinin değişik kademelerinde görevler aldı. 2002 -2008 arası Saadet Partisi İlçe Başkan Yardımcılığı, 2009-2010 yıllarında A.G.D. Beykoz Başkan yardımcılığı yaptı. 2010 yılında SP İl Yönetim kurulu üyesi olarak görevlendirildi. 2014 Mart Yerel Seçimlerinde Beykoz SKM Başkanı, Seçim sonrası Beykoz İlçe başkanı olarak görevlendirildi. 2 dönem ilçe başkanlığı yaptıktan sonra 2020 yılında kendi isteği ile Beykoz ilçe başkanlığı görevini bıraktı. 1 Kasım 2015 ve 24 Haziran 2018 seçimlerinde 1. Bölge Milletvekili adayı oldu. Şeref Kaçmaz, evli ve Yıldız Teknik Üniversitesi Bio Mühendislik Bölümü öğrencisi Zeynep Esma ve Sakarya Üniversitesi Bilişim Sistemleri Mühendisliği 1. sınıf öğrencisi Ömer Hüseyin adında bir kız ve bir erkek olmak üzere iki çocuk babasıdır. 1992 yılından bu yana, Turizm, İnşaat, Kozmetik, Tarım ve Sanayi sektöründe faaliyet gösteren özel bir şirketler grubunda yönetici olarak çalışmaktadır.