Her dört yılda bir genel ve beş yılda bir de yerel seçim yaşayan Beykoz geçmişte örneği olmayan bir seviyesizlik ve kirlilikle karşı karşıya.
7’den 70’e herkesin birbirini tanıdığı bölgelerde pek örneği olmayan bir üslup ve kirlilikle yürütülen seçim çalışmalarında Cumhuriyet Halk Partisi aday adayı Aydın Düzgün’ün adı öne çıkıyor.
Kamu mallarından, vatandaşların özel mülkiyetlerine kadar birçok yeri duvar yazıları, sprey boyalar ve etiketlerle kirleterek, Aydın Düzgün’ün adını her tarafa yazanlara karşı yapılan uyarılara kulak tıkayan CHP, “haberim yok. Bilmiyorum. O yazıları yazan kişi zaten bizim adayımız değil. Engel olamıyoruz” gibi açıklamalarla sorumluluğu üzerinden atmaya çalışsa da, sokaklardaki kirli görüntüler 12 Eylül öncesinin çatışma ortamlarını andırıyor.
CHP teşkilatlarına hâkim değil mi?
Cumhuriyet Halk Partisi Beykoz İlçe Örgütü’nün bu kirliliğin önüne geçmek yerine “kontrol edemiyoruz” yaklaşımında olması siyasetin seviyesini tartışmaya açarken, Beykoz Belediyesi’nin Beykozluları bilgilendirmek üzere yaptığı billboard çalışmalarını tahrip etmeleri ve sprey boyalarla “yalancı AKP” gibi çirkin ifadeler içeren yazılar yazması insanları canından bezdirdi.
CHP’nin bu tutumu, 12 Eylül Cunta Hükümeti dönemi ve öncesinde yaşanan slogan savaşlarını hatırlatırken, Beykozlular; özel mülkiyete ve kamu malına zarar verilmesine ve buna kayıtsız kalınmasına karşı, “terbiyesizlik” yorumunu yaparken, militarist particiliğin siyasete zarar verdiğini dile getiriyor.
Haber Merkezi
