A. Raif ÖZTÜRK
  • 01/01/1970 Son günceleme: 24/09/2013 00:11
  • 8.944

Pazar günü (22.09.2013) İstanbul Sinan Erdem Spor Kompleksindeki onbinlerce şuurlu insan selinin coşkusunu görünce, bu programa sempozyum demeye dilim varmıyor.

·        Bu coşku seli, olsa olsa uluslararası bir Bayram olabilir...

Her ülkeden, her renkten, her ırktan, her dilden yetişkin ve seçkin erkek ve bayan akademisyenler, binlerce kilometre uzaklardan gelerek âdetâ “Bizler de BEDİÜZZAMANI inceledik. O sadece size değil, tüm insanlığa kurtuluş reçeteleri. O zât, bizim de Bediüzzamanımızdır…” ..diye haykırıyorlardı…

  •  

Bu müthiş hazinenin, acaba niçin farkına varılmadı?

·        Yoksa farkına varıldı da, o ceberut dönemin idarecilerinin işlerine mi gelmedi?

Acaba, güzel ülkemizin Türk, Kürt, Lâz v.s. tüm güzel insanlarını dinsizleştirme plânlarını, birer birer ERİTTİĞİ için mi üstü örtülmeye çalışıldı?

·        Sadece üstü örtülmeye çalışılsa neyse, tek parti zihniyeti devletinin, milli (!) eğitimi (!) eliyle, emir alarak çalışan (!) medyasıyla, bu mübarek zât halka yanlış tanıtılmadı mı?

Sadece yanlış tanıtılsa neyse, polisiyle, jandarmasıyla, ordusuyla, yargısıyla ablukaya alınarak, 28 sene mahkemelerde, hapishanelerde ve sürgünlerde, bu zâta ve talebelerine, yüzlerce ezâ ve cefa çektirilmedi mi?

·        Sadece ezâ ve cefa olsa yinede neyse, tüm dünya ülkelerinin bugün üzerine titrediği bu mübarek zât 19 defa zehirlenmedi mi?

Evet, bugün halk da uyandı fakat ne yazık ki, büyük bir kısmı, yabancı bilim adamlarının olağanüstü ikâzlarıyla uyandı.

  •  

Bir önceki uluslar arası Bediüzzaman sempozyumundaki şu haykırışı hatırlayınız. Aradan bu kadar uzun zaman geçmesine rağmen, Filipin üniversitelerinin YÖK başkanı mesabesindeki Prof. Dr. Nora Şerif’in haykırışını, gerçekten unutamadım. Prof. Şerif konuşmasına, tane tane sözlerle ve yavaş başlamıştı, fakat sözlerinin sonlarına doğru hem kendisi coştu, hem de 10 000’den fazla konuğu şöyle coşturdu.

  •  

- Ateş böceği, kendisindeki o ışık enerjisinin farkında olmadan yaşarken, çevresindeki diğer canlıların, kendisine GIPTA ile bakmasına da çok hayret ediyormuş. Bu hayret, taa karınca ile bir gece göz göze gelinceye kadar sürmüş. Ateşböceği, kendisinde yanıp sönen o hârika ışığın farkına, karıncanın parlayan gözlerindeki yansımayı görünce varmış. Ve yüce yaratıcının kendisine bahşettiği o imtiyazı, işte o zaman anlamış…

Şimdi sizlere sesleniyorum, eyy güzel Türkiye’nin saygıdeğer insanları!...

Bizler; on binlerce kilometre uzaklardan, on binlerce dolar harcayarak, buralara niçin geldik zannediyorsunuz? Hemen itiraf edelim ki! İnsanlığa huzur ve mutluluk kaynağı olan Kur’ân’ı, asrımızın insanlığına, en mantıklı, en bilimsel, belgesel ve çağdaş bir biçimde anlatan RİSALE-İ NUR KÜLLİYATINI ve onun müellifi olan Bediüzzaman Hz’ni, çok daha yakından tanıyabilmek için geldik. Birkaç yıllık araştırmalarımız neticesinde, bana bağlı olan tüm üniversitelerde, ders kitabı olarak okutabilmek için akademik çalışmalarımız, bütün hızıyla devam ediyor.

  •  

Sizlere bakan şu gözlerimizdeki, şu parıltılara lütfen dikkatle bakınız.

O ateş böceğindeki ışık imtiyazı gibi, sizlere lütfedilen bu Risale-i NÛR’UN, yani bu ilâhî ışığın farkında olunuz. Ve lütfen bu NÛR’UN ve bu ışığınızın kıymetini biliniz. ..Ve o NÛRUNUZDAN, lütfen bizlere de veriniz…

 

İşte saygıdeğer dostlarım. O yıllarda 75 yabancı bilim adamı gelmişken, bugün elhamdülillâh 400 civarında yabancı bilim adamı, aynı heyecanla ülkemizdeler.

Şimdi lütfen, bir de kendimize bakalım.

Binlerce kilometre uzaklardan gelen o yüzlerce bilim adamlarının gayretlerinden ibret alarak, şu iki günlük tebliğ sunumlarına, dolu-dolu iştirak edemez miyiz?

23 ve 24 Eylül 2013 Pazartesi ve Salı günleri Yeşilköy’deki WOW Hotel konferans salonlarında, aynı heyecanla Bediüzzaman, Risale-i Nur ve NÜBÜVVET konulu sunumlarını izlemeye, var mısınız?...

Dün devletin ve valilerin emirleriyle, ölesiye mücadele ettikleri aynı zât, bugün devletin, bakanların, rektörlerin, belediye başkanlarının ve valilerin teşvikleriyle ve alkışlarıyla YÂD ediliyor.

Yüce Rabbimize milyarlarca kez Şükürler olsun…

Herhangi ırktan, hangi milletten ve hangi görüşte olursanız olunuz.

Sizleri, bu mutlular ve bahtiyarlar kervanına

ve bu hârika ŞÖLENE DAVET EDİYORUM…

Yazarın Yazıları