Metin AYDIN
  • 28/06/2022 Son günceleme: 28/06/2022 19:11
  • 2.905

Devlet kurumlarında, bu kurumlara bağlı şirketlerde ve belediyelerde, belediye kuruluşu olan şirketlerde israf önlenmedikçe devletin kalkınması hayaldir.

Öncelikle personel fazlalığı devletin en büyük kamburlarıdır. Bir işletmede personel fazlalığı yüzde otuzun üstüne çıkmamalıdır, yüzde otuzun üstündeki personel masrafı halkın üzerine binecek vergi demektir. Verilen maaşlar bu masraf listesinde inanın birinci sırada değildir.

Yüzde otuz personelin üzerindeki personel masrafı sanayii, tarım, hayvancılığın alt yapısına harcansa sanayii, tarım ve hayvancılık ülke ihtiyacını karşılar ve dünyaya ihracatta çok büyük bir Pazar payı yakalarız bu da Ülke ekonomisinin çok büyük bir sıçrama yapması demektir. Ve bu gelişmeden elde edilecek vergi akışı Ülkenin bütün kurumlarını en üst düzeyde verimli hale getirir.

Mesela belediyelere bir bakın. Her seçilen belediye başkanlığı döneminde en göz önündeki yaya kaldırımlar siyasi reklam için tekrar değiştirilir. Bu gibi masraflar mutlaka denetimden geçmelidir. Sanırsınız ki ilçe de yapılacak başka hizmet yokmuş gibi. Belediye yan kuruluşları haddinden fazla personel giderinin altında ezilir. Bunun tek nedeni partililere maaş verebilmektir. Personel fazlalığını en büyük nedeni yandaşa iş bulabilmektir. İhtiyaç olmamasına rağmen bir sürü lüzumsuz personel ihtiyacı yaratılmaktadır. Bu şekilde yaratılan personel alımında, sadece personelin partili olmasına bakılır. İnsanın aklına başka bir şey gelmiyor. Bunu düzenleyebilmek için Personel ihtiyaç planı reel olarak yapılmalı ve işe alımlarda personel uzmansa veya vasıfsızsa hangi bölüm için alınırsa o bölüm dışında çalıştırılmamalı. Yani insana iş yaratılmamalı, işe personel alınmalı. o vasfa haiz personel almaktan geçer.

İşin yapılabilme zamanı, eşittir personel günlük çalışma saati çarpı personel olarak düşünülmelidir. Yapılabilen tasarruf; Tüm, personel servis araçlarındaki personele ve kamu kuruluşlarındaki ihtiyaç fazlası personelin de ivedilikle çalışabilecekleri sanayii, tarım hayvancılık, turizmin alt yapılarına harcanmalı. İşçi istihdam edecek işletmeler devreye girmelidir. Belediyeler bölgelerinde bu tip çalışmaları ivedilikle yapmalıdırlar. Yani tabiri caiz ise seyirciye oynamayıp, ihtiyaca yönelik yatırım alt yapıları için çalışmalıdırlar.

 Dünyanın hiçbir yerinde ve ülkesinde devlet İşletmeleri için personelin oturacağı lojmanlar görmedim. Makamlarda ki neredeyse her müdür ve müsteşar için makam aracı da görmedim, böyle bir saltanat da hiçbir gelişmiş ülkede yoktur. Bunlar israfın tavan yaptığı yatırımlardır. Bu gibi israfın parası maaşların iyileştirilmesinde kullanılması bence çok daha hayırlıdır.

Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerin israf gibi bir lüksü yoktur. Lüks devlet için israftır. İnsan hayatını rahat ettirme ile karıştırılmamalıdır. Lükse yatırılacak sermaye pek ala ülke kalkınmasında kullanılsa çok daha faydalı olacağı kesindir.

Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde israf vatana ihanetle eşdeğer tutulmalıdır. Tasarruf edilecek para öncelikle eğitim, sağlık, barınma, toplu taşıma ‘deniz ve demiryolları’ (Üç tarafı denizle çevrili ülkemizde denizciliğimizin bu kadar geri olması akıl almaz) ve tarıma olmalıdır. Tasarruftan elde edilen gelirden pay, sanayiyi desteklemek için de gerekli olan alt yapı yatırımlarına olmalıdır. 

Yazarın Yazıları