İş insanı, toplum gönüllüsü Ekrem Tuncer başkanlığında ki İHH Beykoz Yönetim Kurulu ve gönüllü kadroları aktif çalışmalarıyla Beykoz’da ki ihtiyaç sahibi her evin kapısını çalıyor.
Vakfın kapısını çalan her ihtiyaç sahibinin de ihtiyacını karşılıyor ve yaralara merhem oluyor.
İHH; sadece Ramazan ayı, dini bayramlar ve manevi günlerde değil, Beykoz ilçemiz dahası ilçemiz dışında da her zaman vatandaşlarımızın zaruri ihtiyaçlarını evlerinin kapısına kadar gidip karşılayan, yardımın doğru adrese ulaşması konusunda titizlik gösteren bir vakıftır. Şimdi İHH’nın Yardım faaliyetlerini detaylandırmayacağım, sadece farklılığını vurgulamakla yetinip Beykoz’umuzun gündeminde yer alan farklı bir farkındalık aktivitesini ele alacağım.
15 Eylül Dünya Çevre Temizlik Günü’nde İHH Arama Kurtarma ekibi, Beykoz İHH ile organize olarak; dünya temizlik günü dolayısıyla denizlerimizin temiz tutulmasına dikkati çekmek için Beykoz Boğazında deniz temizliği yaptı.
Çalışmayı organize eden ekibin başındaki Hayatı Aslan ile orada uzun bir sohbetim oldu. Kendisine “Kamuoyunda İHH denince mazlum coğrafyada ihtiyaç sahibi insanlara din, dil, ırk gözetmeden barınma, gıda ve sağlık yardımı yapan bir kurum olarak biliniyorsunuz. Oysa burada tam donanımlı su altı dalgıç ekibi ve arama kurtarma ekibiniz var, bu aktivite kamuoyunda yeterince bilinmiyor” dedim.
Sayın Hayati Aslan da bana cevaben, “İHH insani yardım vakfı olarak dünyanın birçok ülkesine mazlum coğrafyaya hizmet götürdüklerini genel olarak sağlık, gıda, barınma gibi önem taşıyan ihtiyaç maddelerini insani yardım olarak ulaştırdıklarını ama bunun dışında insanların doğal afetlerde, kaza, boğulma, dağda kaybolma gibi acil durumlarda da onlara derman olabilmek için arama kurtarma ekibini kurduklarını” ifade etti. Sonra detaylandırdı da. Çalışmaları ve kuruluş amacını yazmaya kalksam burada bana ayrılan köşeme sığmaz. Hayati Beyin dediği gibi bugün burada Dünya Temizlik Günü nedeniyle denizlerimizin kirliliğine dikkat çekmek için varız, denizleri temiz tutalım, denizler sadece bizim değil. Denizlerimizde başka canlılarda yaşıyor!
15 dalgıcın 30 dakikada çıkardıkları atık çuvalların içinde neler yoktu ki!
Öncelikle sahile demirlenmiş teknelerden atıldığı tahmin edilen porselen tabak çeşitleri, su bardakları raspa, fırça, cep telefonları, bolca bira ve muhtelif içki şişeleri, bisiklet Jantı vs vs.
Dünya Temizlik Günü vesilesiyle benden köşemden sesleniyorum; denizler sadece bizim değil, ne olur denizlerimizi temiz tutalım, çevreye karşı duyarlı olalım. Çevremizi de duyarlı olmaya davet edelim. Özellikle Beykoz sahillerinde ve tüm sahillerimizde demirleyen tekneler, Boğaz’da gezinti yapan yatlar, bu denizlerde, boğazda herkesten çok siz keyif çatıyorsunuz. Lütfen çöplerinizi, atıklarınızı denizlerimize atmayın! Aynı şekilde İstanbul’umuzun incisi boğazın kıyısında yalısı olan sakinler ve tüm denizle irtibatlı insanlara da seslenmek istiyorum; “lütfen denizlerimize sahip çıkalım”
