Sinan KAVRAKOĞLU
  • 01/01/1970 Son günceleme: 27/12/2009 23:11
  • 25.051

Belediye Başkanımızın spekülasyona ve istismara açık konulardan uzak durduğunu ve Beykozspor 1908 AŞ’yi de aynı sebeplerle Beytaş’tan, dolayısıyla belediyeden ayırdığını biliyoruz. Sayın Başkan bu tutumuyla camianın yıllardır süregelen beklentisini gerçekleştirmiş oldu. Zira camianın futbol takımı ve yönetim kurulunun en parlak dönemlerinde bile “yönetim istifa” diye bağırdığı günler çok uzakta değil. Kaldı ki belediye ve şirketlerinin sahip olduğu imkânların, işsizlik ve yoksulluğun tavan yaptığı ilçemizde adeta bir kara deliği andıran futbola yönlendirilmesini doğru bulduğum söylenemez. Hele hele ülke siyaset, spor ve ekonomisinin yüzde 40’ını elinde tutanlar ilçemizde yaşarken…

Zeki Aksu’nun bu realiteye rağmen yeterli desteği alamamasının sebeplerini sıralarsak kendisini de bu sıralamaya dâhil etmemiz gerek. Ve tabi genel kurullarda kafasını kuma gömüp, diğer zamanlarda kulübü sırtından hançerleyenlerle birlikte.

Kendisini derken, elbette ki yönetim modelinden bahsediyorum. Yoksa insanların kişiliğiyle, namus, şeref ve haysiyetiyle hiçbir işimiz olamaz.

Beykoz 2008-2009 sezonunda tarihinin en parlak dönemlerinden birini yaşadı. O tarihlerde de bu günkü sıkıntılar yaşanıyordu. Tribünleri yönlendirenler, tribünler üzerinden siyasete oynayanlar, Belediye Başkanı ve görevlendirdiği bürokratları yerden yere vurup galiz küfür ve hakaretlerle bıktıranlar, kulübünün camlarını kıranlar, takımının yöneticisine saldıranlar… Bütün bu olumsuz davranışlar inanılmaz başarılar yakalayan o yönetime de yapılmıştı.

Çok net hatırlıyorum dönemin Belediye Başkanı Muharrem Ergül küfür ve protestoları işitmemek için çoğu maçlara gelmezdi. Ama sonuçta o takım, o kadro, o ekip bir sezonda iki kez şampiyon olarak tarihe geçti. Demek ki başarı için sabır olmazsa olmaz.

O tarihlerde camia “Belediye futboldan elini çeksin” diye protestoların seviyesini her geçen gün daha da aşağıya çekerken, bu gün futboldan elini çekmiş olan belediyeye “100 yıllık takıma neden sahip çıkmıyorsun!” diye sitem ediyor.

Bu gün yaşanan başarısızlığın tek sebebi maalesef Başkan Zeki Aksu ve yönetimi… Zira futbol gibi başlı başına sektör olmuş devasa yapılanmaların “tek adam” zihniyetiyle yönetilmesi ve bu modelle başarı sağlanması artık mümkün değil. Yani yönetim modeli çağ dışı!

Aksu Beykoz’a tarihi başarılar getiren teknik heyet ve yöneticilerle yollarını ayırmakta çok aceleci davranmış, onların tek kaygısının Beykoz olduğunu maalesef bir kenara bırakmıştır. Kısa zaman içinde küstürülen futbolcular ve takımın dağılması da bu aceleciliğin en ağır faturası olmuştur.

Değerli okurlarım, yönetim modelini tartışalım, kaynakların en rantabl şekilde kullanılamamasını tartışalım ama bazı ahlaksız yayınların iddia ettiği gibi bir yolsuzluk olduğunu ispatlanmadan dillendirmemiz sadece tarihimize zarar verir.Kaldı ki bunu araştıracak ve ortaya çıkaracak organlar da yasalar da mevcut.

Bu gün Google’a girip “Beykozspor” yazdığınızda “soygun, talan, hırsızlık” gibi hiç biri ispatlanmamış adi ve düzeysiz ifadelerle karşılaşıyorsanız, bu iftiralar Zeki Aksu’ya değil Kelle İbrahim’e yapılmış, o kemer de Zeki Aksu’nun değil Beykozspor 1908’in boynuna takılmış demektir. Maalesef bu yayınlar ve onların azmettiricileri 100 yıllık mazisi olan; BJK, Fenerbahçe ve Galatasaray’dan sonra 4. büyük olan takımımıza, camiamıza ve tarihimize fütursuzca hakaret ediyor. Bu işler bu kadar kolay ve ucuz değildir. Beykoz’da bile!..

Görüldüğü kadarıyla Beykozspor 1908 AŞ Zeki Aksu’ya ağır gelmiştir. Ve yine görülüyor ki bu iş, hiç istememesine rağmen Belediye Başkanımıza bakmaktadır. Ve bu işe el atmak için saatlerin bile çok büyük önemi olduğunu hatırlatmak istiyorum…

Vesselam.

Yazarın Yazıları