A. Raif ÖZTÜRK
  • 30/04/2017 Son günceleme: 30/04/2017 19:25
  • 4.907

Her zaman seçim tahminlerinde %99 isabet eden A&G arge şirketini bile, bu seçimdeki %61,5 tahminiyle ters köşeye yatıran bu sonuç, acaba niçin yaşandı?

Akl-ı selim herkes tarafından“90 Senede yapılamayan hizmetlerin çok fazlasını, 14 seneye sığdırabilen böyle bir iktidara bu kısıtlı oy,bir nankörlük değil midir?”..Diye hayıflanmaya başlanmıştı. Ben de bu nankörce sonucun sebebiniçok merak etmiştim. Bu konuda yaptığım ciddi araştırmalarımı, konu uzmanlarıyla yaptığım görüşmelerimi, ben tatmin oluncaya kadar devam ettirdim. Çok ilginç sebepler ayan beyan ortaya çıktığı için, basit örneklerle sizlerle paylaşmak istedim. Umarım objektif düşünen herkes, takdirle karşılayacaktır…

Evet, bu düşüşün gerçekten de çok önemli sebepleri varmış meğer. Şöyle ki:

  1. Yarım asır öncesine kadar FACİT markalı hesap makineleri çok revaçtaydı. Fabrikaların ve büyük şirketlerin muhasebe bölümlerinde, bu hesap makinelerinden yüzlerce, belki de binlerce kullanılıyordu.

Sadece dört işlem yapabilen bu hantal makineler, iki el ile kullanılıyor,sağ el ile hem yaylı rakam tuşlarına basıyorsunuz, hem da sağ taraftaki kolu, işlemin gerektirdiği kadar çeviriyorsunuz. Sol el ile ise kadrandaki haneleri, gerektiği kadar sağa-sola kaydırıyordunuz. Muhasebe elemanlarının tamamı bu makinelere o kadar çok alışmışlardı ki, âdeta bu makineleri kapalı gözle bile kullanırken, bilmeyenlere karşı hava bile atıyorlardı.

Nihayet teknoloji öyle gelişti ki, sadece 4 işlem değil,her türlü hesapları kolayca ve hızlıbiçimde yapabilen, bilgisayar sistemli, üstelik de tek elle kullanılan bu günkü hesap makineleri icat edildi. Şirketler hiçbir masraftan kaçınmadan, tüm muhasebe birimlerine bu makinelerden satın alarak, ilgililere teslim ettiler.

Ancak takdir görmesi gereken patronlar veya müdürler, “biz eski makinelerimizi isteriz” gibi tepkilerle, hatta boykotlarla karşılaştılar.

  • Yani; elemanlar, yeniliklerin güzelliklerinihenüz kavrayamadıkları için, alışageldikleri iptidailikleri ve o hantal makineleri geri istiyorlardı.

Bu konuda “matbaa makinaları çıktıktan sonra, elle yazıcıların işsiz kalma korkusuyla isyan etmeleri gibi” böyle çok örnekler gösterilebilir.

Yani;insanlar fıtraten, alışageldiklerini kolay kolay terk edemedikleri gibi, yenilikleri iyice anlayıncaya kadar da kabul edemiyorlar ve reddediyorlar.

Aynen bunun gibi; bir asra yakın bir zamandan beri onlarca, hatta yüzlerce tökezlemelere, darbelere, %100 enflasyonlara, krizlere ve iflâslara rağmen alışılagelen parlamenter sistem yerine, bilgisayar sistemleri gibi işleri ve kalkınmaları hızlandıracak, hatta hataları ve problemleri minimize edecek olan yeni sisteme,halkın bir kısmı tereddütle baktı. Her ne kadar izah edilmeye çalışıldıysa da, yukarıdaki örneklerdeki gibi,demene imkânı bile bulamadılar. Üstelik de muhalefetin kasıtlı bir şekilde yalan-yanlış örneklemeleriyle, yanıltmalarıyla, hatta iftiralarıyla, bu halkın %10-15’inin kafaları karıştırıldı.Bu bîiiir…

  1. Kolayca anlaşılabilmesi için, ilginç bir örnek daha arz edeyim:

Neredeyse herkesin elinde bir cep telefonu var. Kasıtlı olarak ünlü bir marka hakkında; “falan marka cep telefonlarına bir çip yerleştirilmiş, her konuşmanız kaydedilip, şantaj olarak kullanılacak, hapislerde çürüyebilirsiniz” diye yaygara çıkarılsa.O marka telefona olan rağbet, “neme lâzım” denilerek, en azından %25-30 azalacaktır, değil mi?

İşte aynen bunun gibi; ülkemizdeki parlamenter sistemdeki tüm tökezlemeleri ortadan kaldırıp, her yönden refah ve huzura vesile olacak yeni sistem için, akla hayale gelmeyen kasıtlı yaygaralar ayyuka çıkarıldı.

Meselâ “tek adam isterse; muhtarlıklar kaldırılacak, lokantalar kapanacak, isterse taksiler, minibüsler iptal edilebilecek, nereye gittiğini bilmediğiniz bir otobüse biner misiniz? Vb.” gibi her türlü zırvalamalar da yukarıdaki tereddütleri arttırdığı için, bazı vatandaşların kafalarını bulandırdı. “Yahu, kör-topal da olsa, yüzlerce aksaklıklara rağmen eski sistem devam etsin, tam emin olamadığım maceralara gerek yok” düşüncesiyle, (aynen o FACİT makineleri olayı gibi) bu halkın %10-15’i temkinli olmak düşüncesiyleHÂYIR oyu kullandı.

Oysa bu yaygaralar ve zırvalamalartamamen demagojik ve çocukça idi ki, aynen “bende de, sizde de veya her masum kişide var olan adam öldürme potansiyeli” gerekçe gösterilerek, bizi mahkûm etmek gibi zırvalamaktı. Hepimizde adam öldürme potansiyeli var olduğu halde, kim “hadi o potansiyeli kullanayım” diyebilir ki?...

Hangi bir başkan, o potansiyelini kendisine ve halkına zarar verecek biçimde kullanabilir?...

Peki, bütün bu yanılgılara rağmen, bundan sonra ne olacak?...

Bu sorunun cevabı artık çok açık, net ve çok kolaydır.

Bu önümüzdeki iki küsur sene içinde, 16 Nisanda yanıltılmış olan o %10-15 civarındaki masum halk, uygulanan bazı maddelerin uygulamasının avantajlarını gördükçe ve diğer maddelerin de daha iyi açıklanmasıyla ‘tereddüde hiç gerek olmadığını’iyice idrak edecek. Bir de arkasına bakıp; “yahu, ben din düşmanlarıyla, ülkemin İÇ ve DIŞ düşmanlarıyla, HDPKK, FETÖ vb. gibi terör örgütleriyle aynı oyu nasıl kullanmışım?”..diye, nefis muhasebesi yapacak. “Zalimlere ASLA meyletme, sempati bile duyma!”(Hûd/113.)âyetini hatırlayacak. Bu pişmanlıklarla, çok daha sağlıklı ve isabetli karar verme şuurunu kazanacaktır…

Üstelik de ülkemizin güzelliklerine ağız şapırdatan tüm şer güçlerin ve 1923’te Lozan’da 100 seneliğine GASP ettiklerini, 2023’te geri vermek istemeyen müttefik ülkelerin tamamının, hatta CHP ve HDPKK, hatta FETÖ ve diğer tüm TERÖR örgütlerinin, alenen ve ölesiye“HÂYIR”için seferber olmaları ve çıkan sonucu da tanımamaları;yeni sistemin ülkemiz için çok faydalı olacağını göstermiyor mu?Yani, onlar karşı çıkıyor ise, ülkemin menfaatinedir...

NETİCE: Her şeye rağmen KERVAN YÜRÜYECEKTİR. 2019 Seçimlerine kadar yeni sistemin avantajları da halkın çoğunluğu tarafından da idrak edilecek. 2019’da da %70’in üzerinde bir tercih ile ülkemiz için ‘çok dahaavantajlı olan BAŞKANLIK sistemi’başlayacaktır, İnşaallah…

Yazarın Yazıları