Çağlar CİLARA
  • 16/08/2016 Son günceleme: 17/08/2016 13:23
  • 9.263

FETÖ tehlikesi tamamen ortadan kalkmasa bile beli kırıldı diyebiliriz. O halde artık geçmişle yüzleşme vakti de geldi.

FETÖ, adım adım devleti ele geçirirken, bu haine kimlerin destek verdiğini, kimlerin işlenen suçları örtbas ettiğini arşivlerden çıkarılan haberlerle ortaya koyacağım. 

Bu köşede uzun süre, FETÖ’ye destek verenleri gazete haberlerinden hatırlatacağım.

Yapmak istediğim sadece hafızaları tazelemek. Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ ile ilgili özeleştiri yaptı. Rabbimizden af, milletimizden özür diledi. Cumhurbaşkanı bunu yaparken diğerlerinin hataları unutulacak mı? Hayır, hepsini tek tek hatırlayacağız. Artık bu saatten sonra FETÖ’yü Türkiye’ye bela edenleri tek tek ortaya çıkarmak gerekiyor. 

Kimin ne günahı varsa Allah katında karşılığını zaten bulacak ancak bu dünyada da en azından bir utanma duygusunu hissetmeleri gerekiyor.

FETÖ’ye daha FETÖ olmadan önce o dönemler Tuncay Özkan’ın Genel Başkan olduğu Yeni Parti'de Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yaparken sert eleştirilerde bulunduğumuzda bizlere, ‘sizi gidi laikler, inanç özgürlüğüne müdahale ediyorsunuz’ şeklinde tepkiler gelirdi.

FETÖ’ye yönelik yapılan en küçük eleştiri bile, sanki din düşmanlığı yapılıyormuş gibi algılanırdı. Şimdi ise, cemaatler hedef alınıyor yaygarası koparılarak ülkeyi kurtaracak olan laiklik ilkesini zedelemeye çalışıyorlar. Ancak çok dar bir çevre laikliğe karşı çıkıyor. Geçmişten hiç ders almayanlar aynı saçmalıklarla milleti uyutmaya devam ediyorlar.

Özetle şunu belirtmek isterim. FETÖ’ye karşı yapılan eleştirilere sert karşılık verenler, inanç özgürlüğüne müdahale diye algılayanlar biraz olsun utansın istiyorum.

Gelelim arşivimize ve geçmişle yüzleşme meselesine.

Yeni Şafak Gazetesi yazarı Yusuf Kaplan’dan başlamak istiyorum.

“Bülent Arınç’a Suikast” bahanesi ile Genelkurmay’daki kozmik odada haftalarca süren aramalar yapıldı. Devletin en gizli sırları, hain FETÖ’cülerin eline geçti. Devletin namusu elden gidiyor diyenlere ise köşe yazarları karşı çıktı, kozmik odada yapılan aramaları desteklediler. Onlardan biri Yusuf Kaplan’dı.

Tarih, 1 Ocak 2010. Yeni Şafak Gazetesi’nde yazan Yusuf Kaplan, Türkiye’nin namusunun elden gittiği kozmik odadaki aramaları ve sırların ele geçirilmesi, yani bu ihaneti, Türkiye’nin bağırsaklarının temizlenmesi olarak tarif etmişti. 

Kaplan yazısında kozmik odaya girilmesinin, 1908’den bu yana maruz kalınan derin kuşatmayı yarma olarak anlatmıştı.

Kaplan, FETÖ’cülerin bu büyük ihanetini, “Türkiye tatilden eve dönüyor, tarihin yapılmasında yeniden büyük roller oynamaya hazırlanıyor” diyerek masum göstermeye çalışmıştı.

Aynı yazıda Kaplan FETÖ lideri Gülen için, “Bu süreçte Türkiye'nin önünü açan bazı kurumlar ve 'aktör'ler var. Bunların başında Fethullah Hoca geliyor” ifadelerini kullanmıştı.

“Fethullah Hoca'ya şükran borçluyuz” diye devam eden yazı, Gülen’e hain diyenlerin aynaya bakması gerektiğini hatırlatan bir cümleyle sona ermişti.

Şimdilerde FETÖ'nün ılımlı İslam projesi ile İslam dinini yok etmeyi amaçladığını söyleyen Yusuf Kaplan 6 yıl önce, laiklerin, “Ilımlı İslam dinimizi ortadan kaldıracak” eleştirilerine tepki göstermiş ve şu cümleyi kurmuştu:

Fethullah Hoca, ‘ılımlı İslâm’ın, İslâm'ın Protestanlaştırılması, ehlileştirilmesi projesinin bayraktarlığını mı yapıyor? Eğer böyle bir şey söz konusu olsaydı, Türkiye'de 'Batılıların gönüllü acentaları laikçi şebeke', Fethullah Hoca'ya topyekûn saldırmak yerine, baş tacı yapardı Fethullah Hoca'yı…”

Bu sözleri yazan Yusuf Kaplan şimdilerde yine o gün yerden yere vurduğu laikleri hedef alıyor.

Kaplan, o gün yerden yere vurduğu laiklerin söylediklerine inansaydı bugün başımıza bu belalar gelmezdi. Laikler, din düşmanı oldukları için FETÖ'ye karşı çıkmadılar, bu ülkenin laiklik düzeni ile bu tür belalarla karşı karşıya kalmayacağını bildikleri için seslerini yükselttiler. 

Yusuf Kaplan’ın FETÖ lideri için yazdığı tonlarca yazı var, onun nasıl büyük bir âlim olduğunu anlattığı yazılarını zaman zaman hatırlatacağım. Hafızaları tazeleyeceğiz, herkes kendi payına düşen sorumluluğun farkına varacak.

Amacım, insanların hatalarını, kusurlarını ortaya dökmek değil. FETÖ'cü hainleri yıllarca öyle yada böyle destekleyenlerin biraz olsun utanmalarını istiyorum. 

Bu millete bu ihaneti yapanları yıllarca destekleyenler, FETÖ'ye karşı çıkan laik çevreleri yıllarca hain diye hedef gösterenler biraz olsun utanmalı.

Benim de bu süreçte gazeteci olarak milletime ve Allah'a karşı görevim bu. Geçmişle yüzleşme İslam'ın en temel şartlarından biridir. İnsanlar hatalarından arındıkça doğru yolu bulurlar. Hatalarımızdan arınacağız. Varsa benim bir yanlışım bende geçmişimle yüzleşirim.

Biz, bu ülkeyi FETÖ'den temizleyerek laik ve liberal bir düzen kurup, geleceğimize umutla bakmak istiyoruz.

Yazarın Yazıları