Av. Ferda KAZANCIBAŞI
  • 11/10/2017 Son günceleme: 11/10/2017 17:36
  • 6.081

15 Temmuz Darbe Harekatı sanıklarının yargılandığı dava nedeniyle, Avrupa'nın en demokratik ülkelerine dahi parmak ısırtacak derecede demokratik kurallara uygun yargılama usulüne tanık olmaktayım.

Davanın ağırlık merkez Ankara Akıncılar Üssü 141 ve 143 filo kapsamındaki subaylardır. Tutuklular arasında FETÖ'cü oldukları kadar; vatanına, milletine, bayrağına, devletine yürekten bağlı vatan evladı Türk subaylarının da olduğu ve arada kaynadıkları görülmektedir. Ne zaman ki tortu dibine çöktüğünde sular berraklaşacak ve kimin ne olduğu o zaman netleşecektir. Şimdiki halde sular bulanıktır ve yargılamanın gelişi beklenmektedir.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 2017/43 esas sayılı ve 487 sanığın yer aldığı davaya gelince, hakim hükmün kesinleşmesine kadar sanıkların masumiyetini kabul etmekte ve savunma haklarına saygı göstermektedir.

Duruşmanın icra edildiği binadan içeriye 15 Temmuz mağdurları, müşteki ve savunma avukatları, ayrıca izinli olmak kaydı ile avukat yardımcıları ve gazeteciler kabul edilmektedir. Güvenlik geçişlerinde bilgisayarda kaydı olanların tanınır olmalarından sonra kimlik kontrolüne gerek görülmeden geçiş yaptırılmaktadır.

Duruşma akışı esnasında

Salonda savcının kürsüsü ilk defa hukuk ilkelerine uygun olarak Mahkeme Heyetine ait kürsüden ayrıdır. Mahkeme Heyetinin sağ tarafında müşteki avukatları ve şehit aileleri, sol tarafında savunma avukatları yer almaktadır. Duruşma öncesi 487 sanık kelepçeli olarak jandarmaların gözetiminde salondaki yerlerini alırlar ve kelepçeleri çözülür. Mübaşir o gün ifade sırası gelmiş sanık listesini avukatlara bildirir. Avukatlar buna göre hazırlıklarını yaparlar. Aynı zamanda mübaşir, avukatlar ile sanıklar arasındaki evrak alışveriş iletişimini sağlar. Duruşma salonunda içeriye dizüstü bilgisayar ile çekim yapmamak kaydı ile cep telefonlarına izin verilmektedir. Dev duruşma salonunda her avukatın önünde birer mikrofon bulunmaktadır. Avukat önündeki mikrofonun yeşil ışığını yakarak söz alma isteğini belirtir. Hakim yeşil rengi kırmızıya dönüştürerek söz veriri. Sanıklar iddianamedeki sıralamaya göre ifadeye alınmaktadır. Hakim sanıkların iki saati aşkın ifadelerine hiçbir surette müdahale etmeyerek savunma hakkına saygı göstermektedir. Sanık ifadenin son ermesinden sonra hakim sanığa dev ekrana yansıtılan görüntüler üzerinden sorular sorar. Hakimin detaylı sorgulamasından sonra çapraz sorgulara geçilir. İlk olarak müşteki avukatları sanığa sorular yöneltir. Son olarak söz isteyen sanıklara söz hakkı verilir. Jandarmalar seyyar mikrofonları sanıkların bulunduğu yere götürür. Hakim sanığın sözlerinin bitimine kadar dinleyerek savunma hakkına saygı göstermektedir. Son olarak tutuklu sanıkların avukatları savunmalarını yaparlar. Bu suretle ifadeye alınan sanığın savunma ve sorgulama süresi bir buçuk gün sürmekte, bunu takiben diğer sanığın sorgulanmasına geçilmektedir.

Duruşmalar sabah 09.30'da başlayıp aynı gün yemek arası hariç 18.00-19.00 sularına kadar sürmekte, herkes yorgun düşmektedir. Duruşma salonu bazen okul gibidir. Duruşma öncesinde mahkeme heyetinin salona gelmelerini bekleme boşluğunda iken tutuklu sanıklar gülümseyen yüzlerle kendi aralarında sohbetler etmekte, keza avukatlar da kendi aralarında müvekkillerinin hatırını sormakta, bilgi ve evrak alışverişi yapmaktadır. Bazen duruşma esnasında umulmadık durumlar karşısında salonda bir anlık kahkaha dalgalanmakta, bu duruma hakim dahi gülmektedir. Artık saat 18.00'e doğru yaklaşmaktadır. Herkes yorgundur bir an evvel hakimin duruşmayı yarına ertelemesi beklenmektedir. Ancak hakimin başka bir sanığın ifadesine geçileceğini bildirmesi üzerine salondaki avukatların, "Sayın Başkanım çok geç oldu, yarına devam edelim" itirazları karşısında, hakimin bu itirazları sanki bekliyormuş gibi duruşmayı yarına ertelediği kararı sevinçle ve bazen ufak yollu alkışla da karşılanmaktadır.

Sonuçta;

Türkiye Cumhuriyeti tarihinin Güneydoğu'da en büyük operasyonu ile PKK'nın belini kıran, Suriye ve Irak gibi sınır ötesi operasyonlarda bulunan subaylarımız, şimdiki durumda ülkeye ihanet eden hainlerle birlikte cezaevindeler. Aynı zamanda vatan evladı Türk Subaylarının maruz kaldıkları işkencelerin tüyler ürpertici durumları, virgülüne kadar mahkeme zabıtlarında yer almaktadır.

Yargılamaya gelince, sapla samanını birbirinden ayırmak kolay değil. Ankara 4. Ağır Ceza Mahkeme Heyeti'nin adil bir yargılama usulünü uygulamasının yanı başında, 15 Temmuz olayının haini ile masumunu ayırt etme gibi olağanüstü gayret içinde olduklarına inanıyor ve ülkemiz adına onur duyulacak bu gerçeği halkımıza duyurmayı vicdani görev sayıyorum.

Yazarın Yazıları