A. Raif ÖZTÜRK
  • 01/01/1970 Son günceleme: 10/03/2013 23:11
  • 10.080

E-maillere alıştığımız için, bu hafta bana PTT ile gelen bir mektubu, büyük bir merakla açtım. Mazideki o haberleşmeyi özlemiş gibiydim. ..Fakat o da ne?!...

Mektup bana hitaben değil de Viladimir Putin’e hitaben yazılmıştı.

“Acaba niçin bana da bir nüshası gönderilmiş?” Diye merak ederken, iliştirilmiş bir notu fark ettim. “Duyarlı köşe yazarlarının dikkatine!...” yazıyordu. Demek ki sadece bana değil, başka yazarlara da yollanmıştı. 

Başka kimler, bu yazıyı dikkate alarak okurlarıyla paylaşacak, bilemiyorum ama ben dikkatle okudum ve arşivlemeden önce, önemli bölümlerini sizlerle paylaşmayı faydalı görüyorum…

 

·         Mektuba; “Sayın Bay Viladimir Putin”…diyerek başlamış dertli vatandaşımız, Ümraniye’den H.Oruç Aslan beyefendi.

Malum hatır sormalardan sonra, dert edindiği konuya hemen girmiş:

“…Medyadan takip ettiğimize göre Rusya’da siz, Risale-i Nur dershanelerinden bazılarını kapatmışsınız!...

Bu dershanelerin sizin emrinizle kapatıldığına inanmıyorum.

Bunu sizin yapmanız mümkün değil. Çünkü bu bir Yahudi işidir.

Bu tür güzellikleri engellemede, her yerde onların parmağının olduğunu görmeye alıştık. Sizin ülkenizde yapmalarının sebebi ise sizin vatanınızın ve milletinizin hüsrâna uğramasını istemelerindendir. Çünkü, Kur’ân ve onun çağdaş bir tefsiri olan Risale-i Nur eserleri, Allahın c.c. inayeti altındadır. Onlara ilişenler, daima hüsrana uğraya gelmişleridir. Tarih, bunlara şahittir...

·         Nitekim sizin ülkenizde de bu eserlere el uzatmalar ve dershane kapatmalar başlayınca, size de SEMÂVÎ ÎKAZLAR gelmeye başladı. Aynı tarihte sizin semalarınızda METEOR taşları dolaşmaya başladı ve sizin ülkenize İKÂZ olarak düştü ve büyük bir alanı harabeye çevirdi. Eğer bu mesajı doğru okumazsanız, ebette BU BİR BAŞLANGIÇTIR…(İlgili haber: Rusya’nın zararı 33.5 milyon doları bulduve 1200 kişinin yaralanmasına sebep oldu.)  İşte açtığı krater fotoğrafı.

·         Sayın Putin, şimdi sizin yapacağınız tek şey var: 

52 Lisana çevrilmiş olan, Dünya ülkelerinin çoğunda ısrarla incelenen, okunan, mastır ve doktora konusu edilen, üniversitelerde ders kitabı olarak okutulan, hatta üniversitelerde adına kürsüler açılan bir eseri, bizzat kendiniz tetkik etmelisiniz.

Zerre kadar mahzur görürseniz (ki asla göremeyeceksiniz,) o zaman bir sözümüz yok. Fakat sizler de o dershanelere gittiğinizde, o sohbetleri dinlediğinizde, kesinlikle doğruyu tespit edip, o eserlerin sizin ülkenizde de devlet eliyle yayılmasına emirler vereceksiniz. Çünkü, sizin ülkenizde de zapt edilemeyen ahlâksızlıkların önünün alınması, işte o eserlerin yaygınlaşmasıyla mümkün olacaktır.

Sizin ülkenizde ayyuka çıkmış olan alkolizm, uyuşturucu müptelalıkları ve bunlara bağlı tüm kötülükler, ancak bu eserlerin etkin gücüyle önlenebilir. Gençliğiniz ancak bu eserlerle kurtulup, ülkenize faydalı insanlar haline getirilebilir.

Bu eserler hangi ülkede, üniversiteler düzeyinde incelendiyse, o ülkelerde bu eserlere DÖRT ELLE sarılmalar başlamıştır. Birkaç sene içinde de Risale-i Nur ekollerimize takdir ve teşekkürler gelmeye başlamaktadır.

Bu dershanelerin kapatılmasına engel olmayıp, siz de seyirci kalırsanız eğer, baltayı kendi ayağınıza vurmuş olursunuz.

Diğer ülkelerin ulaşmaya başladıkları huzur ve mutluluğa asla ulaşamazsınız.

Bu birkaç İlâhi îkazlarla da atlatamazsınız. Çok daha büyük felâketlere dûçâr olursuzun yoksa!...

Eğer ülkenizin huzur ve selâmetini istiyorsanız, Yahudilerin ve Türkiye’den oraya kaçan E.T.Ö. çete üyelerinin aldatmacalarına kulak asmayınız.

O eserleri siz bizzat inceleyiniz ve o dershanelere bizzat gidiniz.

Olağan üstü etkili, ahlâk güzelleştirici olduklarını gözlerinizle görünüz. Ve bu eserlerin ülkenizin her köşesine yayılmasını sağlayınız.

Sizler de bu bahtiyarlar ve mutlular kervanına katılınız.

Daha da önemlisi, siz böyle yapmakla “ÜLKESİNİ, KISA ZAMANDA ALKOLDEN, UYUŞTURUCUDAN ve bunlara bağlı birçok felâketlerden KURTARAN ADAM” olarak tarihe geçebilirsiniz… H.Oruç Aslan/Ümraniye-Türkiye”

·         Evet, işte böyleydi İstanbul-Ümraniye’den H.Oruç Aslan’ın, Rusya Başbakanı V. Putin’e yazdığı mektubun içeriği.

Öncelikle bu beyefendiyi; insanlık yararına bir şeyler yapabilme azmi, gayreti ve cesareti içinde olması nedeniyle kutluyorum.

Kim bilir, bazı kardeşlerimiz bu ilginç mektubun bazı yerlerinde, “Putin kîim, Türkiye’den bir vatandaş kim?” diye düşünerek belki de tebessüm bile ettiler.

Bu mektup Putin’e ulaşmıştır/ulaşmamıştır, Putin doğru değerlendirmiştir veya değerlendirememiştir, bize göre pek önemi yok. O ülkenin zararına veya kârınadır. Ancak, bu mektup olayındaki azim ve gayrette, bizlere birçok mesajlar var:

 

1.      Bizler bu konuda, acaba H.Oruç Aslan kadar duyarlı mıyız?...

2.      Kur’ânın çağdaş bir tefsiri olan Risale-i Nurların, başka ülkede bile olsa yasaklanmalarını, acaba H.Oruç Aslan kadar niçin dert edinemiyoruz?

3.      Acaba, bu azim ve gayretimiz, niçin ve kimler tarafından kısırlaştırılmış?

4.      Bizim ülkemizdeki Tek Parti döneminde, 163. Madde gibi özel bir kanun çıkartılarak, bu eserlerin yasaklanmalarıyla, o dershanelerin kapatılmalarıyla, okuyanların hapislere atılarak, 1650’den fazla kez mahkemeye sevk edilmeleriyle, bu bereketli çağlayan durdurulabildi mi?... (Şu anda Kur’ândan sonra, dünyada en çok okunan eserler bunlar olduğu bir gerçek.)

5.      Görülüyor ki; Allah c.c. dilediği şekilde NÛR’UNU tamamlıyor.

6.      Mühim olan, bu kervanın bahtiyarları arasında olabilmektir...

İşte bunları tekrar dile getirebilmek ve bir nebze ibret alarak, bir NEFİS MUHASEBESİ yapabilmek için, ben bu mektubu önemsedim ve sizlerle paylaştım.

Ellerine, kalemine ve özellikle de yüreğine sağlık H.Oruç Aslan bey…

Konumuza TAC:

"Müslüman'ın derdiyle dertlenmeyen, bizden değildir!" Hz. Muhammed. (s.a.v.)

 
Yazarın Yazıları