CHP Muhtarların gölgesinde kaldı

  • 0
  • 19658
CHP Muhtarların gölgesinde kaldı
CHP Muhtarların gölgesinde kaldı
CHP Muhtarların gölgesinde kaldı
CHP Muhtarların gölgesinde kaldı
CHP Muhtarların gölgesinde kaldı
CHP Muhtarların gölgesinde kaldı
CHP Muhtarların gölgesinde kaldı
CHP Muhtarların gölgesinde kaldı
CHP Muhtarların gölgesinde kaldı
CHP Muhtarların gölgesinde kaldı
CHP Muhtarların gölgesinde kaldı

CHP Beykoz İlçe teşkilatı tarafından düzenlenen miting, Muhtarlar Derneği'nin gerçekleştirdiği mitingin gölgesinde kaldı.

Mitingde konuşan CHP’li Çebi sorunu çözeceklerini söyledi…

CHP Beykoz İlçe Teşkilatı tarafından düzenlenen ve 2B rayiç bedellerini protesto mitinginde konuşan CHP Grup Başkanvekili İstanbul Milletvekili Akif Hamza Çebi, rayiç bedellerinin açıklanmasının sorunları çözmediğini dile getirerek, "Buraya sorunu çözmek için geldik. Allah'ın izniyle bu sorunu çözene kadar meydanlarda olacağız. Bu sorun ya çözülecek ya da çözülecek" diye konuştu. Geçmişte CHP'nin Anayasa Mahkemesi'ne giderek yasayı iptal ettirmesine değinmekten kaçınan Akif Hamza Çebi, "Artık Anayasa Mahkemesi'ne gitmeyeceğiz! Biz çözümsüzlük yanlısı değiliz. Bu sorun artık çözülsün istiyoruz. Biz sorunu milletle çözeceğiz, mahkemelerle değil" demekle yetindi.

'Belediye araçlarıyla kalabalık transferi'

Beykoz Belediyesi önündeki alanda düzenlenen mitinge, CHP İstanbul Milletvekilleri Akif Hamza ÇebiKadir Gökmen ÖğütMahmut Tanal ve Celal Dinçer’in yanı sıra CHP Parti Meclisi Üyeleri Sevnur Yıldırım ve Ayşe İnci Beşpınar, CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, kapatılan belediyelerden Ordu Mesudiye Topçam Belediye Başkanı Erhan Köleoğlu ve CHP Beykoz Belediye Başkanı Aday Adayları Prof. Dr. Hüseyin ÖztürkDoç Dr. Nafiz Ünlü, Tapu ve Kadastro Mühendisi Aydın Düzgün katıldı.

Hafta sonu olmasına rağmen

Öte yandan CHP'nin İstanbul'un dört bir yanından parti araçlarıyla insan taşıdığı, CHP Pendik İlçe Teşkilatı'nın aracının dahi alanda olduğu gözlemlendi. Ataşehir Belediyesi'ne ait ve üzerinde 'Resmi Hizmete Mahsustur' yazısı olan minibüsün ise gözlerden uzakta bir yere çekilmesi dikkatlerden kaçmazken, hafta sonu olmasına rağmen Muhtarlar Derneği’nin hafta içi yapmış olduğu mitindeki kalabalık toplanamadı.

'Hızır yine hızını alamadı'

Mitingde açılış konuşması yapan CHP Beykoz İlçe Başkanı Hızır Yılmaz2B rayiç bedelleri konusunu bir kenara bırakarak, Türkiye'nin geneline yönelik politika yapmaya kalkıştı. Bu sırada ise gaf üstüne gaf yapan Hızır Yılmaz, önce ülkenin seçilmiş milletvekilleriniÇanakkale Savaşı'nda yurdumuza saldırıda bulunan düşman askerleriyle bir tuttu, sonra bu yetmez gibi 'Kürt Açılımı' konusundaki Devlet politikalarını karşısına almaya kalkıştı. Talihsiz bir şekilde Atatürk'ün tarihe geçen 'Geldikleri gibi giderler' sözünü Hükümeti oluşturan milletvekilleri için söyleyen CHP İlçe Başkanı Hızır Yılmaz, devamında ise Devlet politikası haline gelen çözüm sürecine eleştiri getirdiğini sanarak, dava konusu olabilecek sözler söyledi. Hızır Yılmaz şunları kaydetti:

"AK Parti'nin kabadayılığı sadece Beykoz Halkı'na mı geçiyor, niye İmralı'ya geçmiyor? Sayın Başbakan son günlerde iki kişiyi asla kırmıyor: Birisi Amerika'daki Obama diğeri de İmralı'daki Apo. Benim bir önerim var: Gidip Apo'ya söylensin bu dertler, Apo'da Tayyip Erdoğan'a söylesin, Erdoğan da uygulasın?"

Alanı dolduran kalabalığın bir kısmının ise Hızır Yılmaz'ın bu sözlerine destek verdiği ve alkış tuttuğu gözlemlendi.

'Esra Ceyhan programı gibi'

CHP Beykoz İlçe Başkanı Hızır Yılmaz'ın ardından kürsüye gelen vatandaşlar ise miting alanını Esra Ceyhan'ın programına çevirdi. Vatandaşlardan kimisi "Ben buraya CHP için değil, hakkımı aramak için geldim" derken, bir diğeri "AK Parti'ye oy verdiğim için önce Mustafa Kemal Atatürk'ten sonra da Beykoz Halkı'ndan özür diliyorum"şeklinde konuştu. Vatandaşın Atatürk'ten 'neden' özür dilediği ve 'neye dayanarak' bunu söylediği ise havada kaldı. Hatice Köse adındaki bir başka vatandaş ise "Benim 33 yaşında oğlum var bekâr kaldı. 40 yaşında kızım var bekâr kaldı. 800 Lira maaş alıyorlar. Çocuklarımız bekâr kaldı. Devlet bunu duysun. Ben hakkımı helâl etmiyorum" dedi.

Mikrofon verilen diğer bir vatandaş, "Biz çok mağduruz. Bizim tarım arazilerimiz elimizden gidiyor. Biz kesinlikle bu fiyatlara alamayız. 400 bin lira tutuyor, 50 bin lira tutuyor. Biz bu paraları veremeyiz. Devlet büyüklerinden yardım istiyoruz, kesinlikle yardım etsinler bize. Birbirimize destek olalım, bırakmayalım birbirimizi. Bu tür toplantıları her gün yapalım, bu fiyatlar insin. Biz çocuklarımızı okutacağız. Çocuklarımızı da okutamayız. Biz bu yerleri de zaten alamayız" dedi.

'Mustafa Kemal'den özür(!) dilemek...'

Bir başka vatandaş ise AK Parti'ye önceki seçimde oy verdiğini dile getirerek, "Ben şimdi burada önce Mustafa Kemal Atatürk'ten sonra da tüm Beykozlulardan AK Parti'ye oy verdiğim için özür diliyorum" diye konuştu. Vatandaş, itibar görmek istediklerini anlatarak, "Bizim itibar görebilmemiz için terörist mi olmamız lazım, Suriyeli mi olmamız lazım? Sevgili Beykozlular. A Partisi B Partisi diye bir şey yok. Biz Beykoz için buradayız. Evimiz için yuvamız için buradayız. Hepinizin desteğini bekliyoruz. Devletleri devlet yapan halktır" dedi.

Kürsüde söz alan bir başka vatandaş ise "Biz buraya parti için gelmedik. Hiç kimse bize ekmek vermiyor. 8 tane çocuk, 5 tane çocuk diyorlar ama aç karnımızı doyuramıyoruz. Bize 'nereye giderseniz gidin' diyorsunuz, nereye gideceğiz biz? Sayın Başbakan. Siz Beykoz'a niye göz diktiniz? Neden fakir fukarayı sürmeye çalışıyorsunuz? Ben buraya geleli 50 sene olmuş, ben 60 yaşında bir kadınım. Tırnaklarımla kazıya kazıya buralara geldim. Bir gecekondum var. Onu da alacaksan al elimden. Hakkımızı sonuna kadar arayacağız. Ankara'ysa Ankara'ya kadar gideceğiz. Biz buraya CHP için gelmedik. Seni biz Başbakan diye başımıza getirdik. Bize bu çileyi çektirmeye hakkınız yok” diyerek tepkisini dile getirdi.

Salıcı: "En iyi siz biliyorsunuz"(?)

CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı ise "Kendi sorununuzu en iyi siz biliyorsunuz”diyerek şunları ifade etti:

"Sizin sorununuzu su istimal eden bir Hükümetle karşı karşıyayız. Size ne demişlerdi? 'İlçeyi bize verin, Büyükşehiri bize verin, İktidarı bize verin, sizin sorununuzu çözelim dediler. Siz ilçeyi de verdiniz, Büyükşehiri de verdiniz, iktidarı da verdiniz. Sorun çözüldü mü? Hayır... Bu sorun, yalnızca Beykoz'un değil Sultanbeyli'nin de Çatalca'nın da İstanbul'un yarısının problemi. Ancak Hükümetin derdi senin sorununu çözmek değil. Onun derdi, senin cüdanını hafifletmek. Senin cüzdanın zaten hafif. Cüzdanında bir şey yoksa, cüzdanının kendisini alacak. Senden ille bir şey alacak. Onun derdi bu."

CHP'li Köleoğlu: "Başkanlık binası bizim sevgilimiz"

Kapatılan belediyelerden Ordu Mesudiye'ye bağlı Topçam Belediye Başkanı olan Erhan Köleoğlu ise konuşmasına bin kilometre öteden, Kastamonu'dan Trabzon'dan Ordu'dan selam getirdiğini belirterek başladı. Yan tarafta bulunan Beykoz Belediye binasını gösterenKöleoğlu"Burada bir sevgilimiz var, sağ tarafta görüyor musunuz?" deyince CHP Beykoz İlçe Başkanı Hızır Yılmaz da dahil, herkes şaşırarak Belediye binasına baktı. Köseoğlu’nun binayı mı yoksa belediye başkanlık makamını mı kastettiği anlaşılamadı. Erhan Köleoğlu, bu garip(?) işaretinden sonra konuşmasını şu şekilde sürdürdü: "Bu sevgili bizi bekliyor. Hazır mısınız onu almaya? Hazır mısınız?"

CHP'li Köleoğlu: "Allah'a emanet olun"

"Sizi çeken kameralara sakın aldanmayın, o satılmış basındır" diyen Erhan Köleoğlu, Başbakan Erdoğan'ın Akif Hamza Çebi'nin Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmalarını yayınlama konusunda baskı uyguladığını iddia etti. Yayınlanması halinde ise yine Başbakan Erdoğan'ın kulak çektiğini iddia eden Köleoğlu, meydanda toplanan kalabalığa Manavgat'a Antalya'ya gitmeleri için söz verdirdi. Erhan Köleoğlu konuşmasını "Allah'a emanet olun" diyerek bitirdi.

CHP Grup Başkanvekili ve İstanbul Milletvekili Akif Hamza Çebi ise "Buraya sorunu çözmek için geldik. Allah'ın izniyle bu sorunu çözene kadar meydanlarda olacağız"diye konuşurken, şunları dile getirdi:

Çebi: "Gökdelenlerle camilerin önünü kapattın"

"Bu sorun ya çözülecek, ya çözülecek! Türkiye'nin büyük sorunları var. Artık sorunlar çözülemez duruma gelmiştir. Bu meydan, sorunları duymayan Ankara'ya bunu hatırlatma meydanıdır. Haklı daima güçlüdür. Sayın Başbakan siz bu 2B yasasıyla siz milletin malını kimlere vermek istiyorsunuz? Hükümetlere, devlete düşen görev, adalet dağıtmaktır. Sayın Başbakan dün açıklama yapmış. Belediye Başkanlarına sesleniyor: 'Ey Belediye Başkanları, insanlara müteahhitlere hak ettiğinden fazlasını vermeyin' diyor. Bunu söyleyen Başbakan, Beykozlunun yerini vermiyor. Gökdelen yapmak isteyenlere imar izni veriyor.

Sayın Başbakana buradan sesleniyorum: Siz Beykozlunun Sultanbeylilinin Ümraniyeli vatandaşın 2B tapusunu onlardan esirgerken, hiçbir Belediye Başkanı'nın hiçbir Başbakanın yapmaya cesaret edemediği bir şeyi yaptınız. Süleymaniye Cami'nin Sultan Ahmet Cami'nin o güzel İstanbul silüetini düzenleyen minarelerinin arasına gökdelen dikmeye çekinmediniz. Bugün Ankara'da bir yağma iktidarı vardır. Bir çapul iktidarı vardır. Yağma ve çapul günlerini yaşıyoruz. Şimdi tabakta kalan son kırıntılar süpürülüyor. Ama bunun da sonu gelecek, kaçış günleri başlayacak. Şimdi kaçış günlerinin öncesindeyiz. Bunun ardından kaçış günleri gelecek, o günleri de göreceğiz"

Öte yandan CHP'nin önceki dönemde Anayasa Mahkemesi'ne giderek iptal ettirdiği yasayı, bugün için savunması ve yalnızca rakamlar konusunda Hükümetle itilafa düşmesi dikkatlerden kaçmadı.

Dost Beykoz'un araştırması sonucunda ise 2B sürecinde geçmişte şunların yaşandığı saptandı:

NOT: Kronolojik sıraya göre verilmiştir.

 

29 Haziran 2001: 2B ile ilgili yasa Hükümet tarafından hazırlanarak Meclis'ten geçirildi.

4 Ekim 2002: Resmi Gazete'de yayımlanan yazıyla yasanın yürürlülüğü durduruldu. Yasayla ilgili Ahmet Necdet Sezer bizzat dava açmıştı.

27 Temmuz 2003: Hükümet 2B ile ilgili yasayı Meclis'ten geçirdi ve Cumhurbaşkanı'nın onayına gönderdi.

15 Ağustos 2003: Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 2B ile ilgili yasayı ikinci kez veto etti. Veto gerekçesini uzun bir yazıyla anlatan Sezer'in en önemli vurgusu ise şu oldu: "Bir yerin bilim ve fen yönünden tam olarak orman niteliğini yitirmesi, toprak ve arazi yapısının bozulması ve o yerde bir daha orman yetiştirme olgusunun hiçbir biçimde kalmamış olmasını anlatmaktadır. Ülkemizde doğal yollardan bir yerin orman niteliğini yitirmesine rastlanmamıştır. Dolayısıyla, bir yerin orman niteliğini yitirmesi, insan eliyle ve kasıtlı olarak ormanların tahrip edilmesi ve bu alanların bu kişilerce işgali biçiminde gerçekleşmektedir"

16 Ağustos 2003: Kararın açıklanmasından 1 gün sonra AK Parti Genel Başkan YardımcısıBülent Gedikli, hükümetin yasanın çıkarılmasından vazgeçmesinin söz konusu olmadığını söyledi. Yasanın çıkarılmasının önemli bir problemi çözdüğünü belirten Gedikli, gerekçelerde de bir problemin yaşanmaması gerektiğini dile getirdi. Yasanın, 1981 yılına kadar orman vasfını kaybetmiş yerlerle ilgili düzenleme yaptığını, bu tarihten sonrakilerin kapsama alınmasının söz konusu olmadığını belirten Gedikli, "Üstelik 1981’e kadar orman alanı dışına çıkarılan yerler resmi kayıtlarda biliniyor. Bunların dışında hiçbir şekilde bu kanundan yararlanılamaz" diye konuştu.

15 Ocak 2009: Hükümet 2B Yasasını tekrar Meclis'ten geçirdi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül yasayı onayladı.

23 Temmuz 2011: CHP'nin Anayasa Mahkemesi'nde açtığı dava sonuçlandı ve yasa iptal edildi.

26 Nisan 2012: 2B ile ilgili yasa yine Meclis'ten geçirildi ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gültarafından yeniden onaylandı. CHP ise bu kez Anayasa Mahkemesi'ne gitmeyerek meydanlara indi.

Haber Merkezi

Başkan Sefer: Hepimiz 2B gemisindeyiz
Önceki Başkan Sefer: Hepimiz 2B gemisindeyiz
Ümraniye'de bir araca silahlı saldırı düzenlendi
Sonraki Ümraniye'de bir araca silahlı saldırı düzenlendi
Yorumlar (0 Yorum)

Bu içeriğe yorum yapılmadı, yorum yapmak ister misin?

Yorum Yaz