Ömer KASAP
  • 05/06/2015 Son günceleme: 05/06/2015 10:23
  • 4.697

Seçime günler değil, saatler var.

Sıradan bir seçim de değil bu, Türkiye keskin bir viraja giriyor. Hal böyleyken de tüm ağırlığını denge unsuru olarak kullanan da var, devrilelim diye bastıran da.

 Yeni  Türkiye’nin doğum sancılarını herkes çekiyor ama, nur topu gibi bir Memleket hayali çeken de var, çocuk ölü doğsun diye bekleyen de.

Bu seçim;  tekrar tekrar kullandığımız ve hatta alıştığımız, kulağa hoş gelen ‘Yeni Türkiye’ söylemlerimizin  kırılma noktası..

Güzelim memleketi yönetmeye talip çok renkli adaylar var.

Klozet kapaklarına dişiyle ‘ayar’ expertizi yapabilen sarraf, nereye gideceğini bilmeyen  ancak kendisiyle yürümeye davet eden sportif, kendi ittifakını  kendisi kutsayan siyasilerimiz de var , halen barut kokan elleriyle memlekete ‘bahar’ getireceğini söyleyen çizgi film karakterleri de....

Siyasettir olur;  hiç bir hesaba dayanmayan vaatlerin yerine gelmesini beklemeyen bir toplumuz. İnanmasa da sakızdan çıkan, akıllı telefonlardan çekip gönderdiği fincana gelen faldan eksik kalmayan insanlarız.  Emekli maaşlarını ödeyemez,tüm sistemleri kördüğüm haline getirdiği SSK'daki başarısızlığı başarı referansı  göstererek emekliye en yüksek maaş vaadi veren parti emeklileri, asgari ücreti doktor maaşına denkleyen parti de işçileri favlamış. Bu ikisi koalisyon kurarsa hem çalışan hem de emekli trendtopic olacak.

 HDP Mardin mitinginde;   “Barajı aşarsak bahar, aşamazsak dağlar” dövizleri açarak, musluktan kan akıtan afişlerle  temsil ettiği ‘Kürt’ toplumunu alenen tehdit edebilecek cesarete sahip!. Kobani olayları ve Yasin Börü’nün cinayet zanlısı olan Demirtaş sadece zorbalıkta değil, dini ve milli duyguları tahrik etmekten çekinmeyen özgüvene de sahip.

Sosyal medya üzerinden  tahrik ve davetleriyle sokağa döktüğü ‘aldanmış’ların kendi yararlarına sunulan kamu mallarını yağmalamasını büyük bir coşkuyla izledi bu bebek yüzlü katil!

Bediüzzaman Said Nursi’nin sekarat halinde yanında bulunan yaşayan talebesi 94 yaşındaki  Abdullah Yeğin, hasta yatağından kalkarak zahmetli bir yolculukla İstanbul’a gelip  sizin için oy kullanacak! Hocası Said Nursi’nin emaneti Kürt toplumunun refahı, bütünlüğü ve selamati için Ak Partiye oy verecek.

Ey Kürt Kardeşim!

Senin yaşadığın coğrafyada Devlet toplu konutlar, yollar, aşına aş katacak sanayi yatırımları ve havalimanları yaparken, yönünü selametten  dağlara çevirmek isteyen sese aldanma!

Daha iyi kavrayabilmen için ilk kez senin dilinde tercüme edilen Kur’an hakkı için; televizyonunda, ders kitaplarında ve ilmi yayınlarda senin dilini kullanarak sana yakınlaşan Devletin hakkını teslim et, devletin senin ve ailen için yaptığı toplu konutlardan çıkarıp kavga ve kargaşaya çekmek isteyenlere teslim olma!

 Ey Kürt Kardeşim!

Güneşi dumanla, baharı barutla perdelemek isteyenlerin oyununa gelme! Senin olmayan çocukluğunu yaşasın kendi çocukların, koşup oynadıkları toprakların mayın tarlasına dönmesine izin verme. Okulları yağmalayan ve yakanların enkazına terk etme çocuklarının hayallerini!

Ey Kürt Kardeşim!

Meşakkatli Çanakkale zaferinden sonra geçen onca zaman sonra  ilk kez AK Parti hükümetiyle bir araya geldi omuzlarımız!

7 Haziran sabahında oy kullanmaya giderken;  nüfus cüzdanını ve ‘vicdan’ını yanına almayı unutma!. Elini vicdanına, senin olan ‘OY’u sandığa koy!

Seni dağlarda ve sokaklarda temsil etmek isteyenlere değil, Meclis'te temsil edecek AK Partiye vekalet ver....

Yazarın Yazıları
Dahası