Kader GÜR
  • 09/03/2017 Son günceleme: 10/03/2017 21:56
  • 9.137

Türkiye yorgun... AK Parti yorgun... Tek umut Recep Tayyip Erdoğan...

16 Nisan'da yapılacak olan halk oylamasına sayılı günler kalmış olmasına rağmen henüz beklenen ivme yakalanabilmiş değil... Bu durum AK Parti kültürüne aykırı bir durumdur. Her ne kadar kampanya hareketli programlarla başlatılmış olsa da çok bir şeyi değiştiremedik…

Referandum sonucuna ilişkin bir endişem yok... Tabii ki, “EVET” çıkacak. Ama bunun oranı ne olacak? Benin gibi AK Partililerin gözünde yüzde 55'in altı başarı olarak görülmeyecektir...

Yapılan kamuoyu yoklamalarında, AK Parti'nin içinde referanduma ilişkin oldukça karamsar olan büyük bir kitlenin olduğu anlaşılıyor. Aslında anketlere gerek yok... İçinde olduğumuz 250 bin nüfuslu Beykoz'da da aynı durum söz konusu... Bunun değişme ihtimali olsa da, hatta değişse de AK Parti içindeki sorunların bittiği anlamına gelmeyecektir...

Bizim için esas olan Recep Tayyip Erdoğan ve söylediğimiz sözdür. Tayyip Erdoğan'a güven duyup da mevcut AK Parti yönetimine benim gibi muhalif olan insanların "EVET" oyu kullanacak olmalarının en önemli gerekçesi Tayyip Erdoğan'ın yeniden partinin başına gelecek olmasıdır...

AK Parti içinde kafası karışık olan kesimin rahatsızlıkları nelerdir? Bunları defalarca yazıp çizmemize rağmen tekrar tekrar yazma gereği hissediyoruz. Teşkilatların dar bir alana hapsedilmesi, 'küçük olsun benim olsun' anlayışıyla hareket edilmesi AK Parti içinde vücut bulabilecek bir strateji değildir... Eninde sonunda bu patlayacak ve bunun önünde kimse duramayacaktır… Beykoz’da AK Parti’yi yönetenler, sanki kendilerine muhalifmiş gibi davranıyorlar. Kim referandumla ilgili bir şey yapsa el altından var güçleriyle sabote etmeye, yapılan icraatı başarısız kılmaya çalışıyorlar… Kendileri dışında yapılan "Evet" programlarına gidenleri de fişliyorlar. “Beykoz EVET Platformu"ndan hiç hoşnut olmadılar…

AK Parti'nin iktidarını kendi çıkarları için sınırsız kullanırlarken, AK Parti’nin faydasına iş yapmaya çalışanlara karşı da AK Parti’den aldıkları gücü kullanıyorlar…

Arkalarında duran ağabeylerine güvenerek kendi siyasi geleceklerinin hesabını yapanlar, partinin kapılarını kendi sistemlerine dâhil edemediklerine kapatıyorlar...  Böyle bir atmosferde tabii ki istenilen ivmeyi yakalamak mümkün değil, tabii ki böyle bir atmosferde Yücel Çelikbilek'in hiseettiği sorumluluk devreye girer.

Yücel Çelikbilek canla, başla çalışıyor. Onu görenler, yemin ediyorum adamlığından utanıyorlar. Bende dahil… Belediye Başkanı tek başına ilçeden çok çalışıyor… Çünkü Beykoz halkı AK Parti kimliği altında bir tek onun sözünü dinliyor…

14 Ağustos 2001’de büyük heyecanla kurduğumuz partimiz gerçekten mevcut yönetimiyle her geçen gün ivme kaybediyor… Teoriyi bir kanara bırakmış, referandumu şova dönüştürmeye çalışıyoruz. Oysa bu seçimin şov kaldıracak bir seçim olmadığını hepimizi biliyoruz.

KRT TV’de 45 dakika referandumu ve değişen maddeleri anlattım ve vatandaşların kafasına takılan sorulara açıklık getirmeye çalıştım. 16 Nisan’da, EVET çıkması durumunda, egemenliğin kayıtsız şartsız milletin olacağını, siyaset tarihinde yaşadığı keşmekeşliğin sorumlularının hala tespit edilemediği Türkiye’nin artık bir sorumlusu olacağını dile getirdim. Vatandaş faturayı kime keseceğini bilecek. Milletimiz 16 Nisan'dan sonra yapılacak seçimlerde sevmediği milletvekiline oy vermek zorunda kalmayacak… AK Parti’nin lideri yeniden Recep Tayyip Erdoğan olacak… Milletvekilleri artık iş takibi yapamayacak. Çünkü bakanlar sadece Cumhurbaşkanı’na karşı sorumlu olacak…

Anayasa’nın değişecek olan maddelerinde vatandaşlarımızın “hayır demesini gerektirecek hiç bir şey yok…

Beykoz’da, 1 Kasım 2015 Milletvekili Genel Seçimleri’nde AK Parti’ye oy verip de, 16 Nisan 2017 Halk Oylaması’nda “hayır” vereceğini söyleyen kiminle konuşuyorsam, adam kayırmadan, çıkarcılıktan, ayak kaydırmadan, insan harcamadan, samimiyetsizlikten, mikro milliyetçilikten, dün küfür edenlerin bugün baş tacı edilmesinden, saltanattan, gizli kapaklı hesaplardan ve gösterişten dem vuruyor.

Yani ezilmişler; 'fırsat, bu fırsat' diyor ve öfkesini dile getiriyor… Bu sorunları düzeltmekte zannediyorum, kendi kaymak tabasından başka ilçeye kimseyi yaklaştırmayan AK Parti yöneticilerine düşüyor.

Benim değişen 18 madde ile hiçbir derdim yok… Bu milletin faydasına olacağına inanıyorum. Birde Recep Tayyip Erdoğan’ın partinin başına gelecek olmasından dolayı liyakatsizliğin ortadan kalkacağını düşünerek, “evet” diyorum…

Haydi benim aklım kesmiyor, duygusal bakıyorum... Ya Abdurrahman Dilipak....

Tıklayın Abdurrahman Dilipak'ın Dost Acı söyler yazısını okuyun...

Allah ülkemiz ve Beykoz’umuz için hayırlı etsin. 

 

Yazarın Yazıları