Salih ŞİŞMAN
  • 22/05/2016 Son günceleme: 27/06/2016 18:54
  • 6.943

Teknolojinin ilerlemesi, diğer tüm alanlar ve disiplinlerde olduğu gibi propaganda araçlarının da değişmesine veya yenilenmesine yol açmıştır.

Siyasal propaganda açısından çok partili hayata geçişten itibaren ülkenin gelişimine göre önce gazete ve radyo, sonrada televizyon reklamları etkili bir araç olmuştur. Pazarlama tekniklerine ve gelişime bağlı olarak bu çalışmalar profesyonel olarak yapılmaya başlanmıştır. Yakın tarihimize kadar da bu çalışmalar aynen devam etmiştir.

İnternet kullanımının artmasıyla birlikte şu an sıkça kullandığımız sosyal medya alanları neredeyse gazete, radyo ve televizyon gibi kitle iletişim araçlarının yerini almıştır. Artık sosyal medya için yeni pazarlama teknikleri de oluşturulmuştur.

Haliyle son yıllarda siyasal propaganda açısından sosyal medya sıkça kullanılan bir mecra haline geldi. Artık siyasi partilerin ana ve alt birimlerinin sosyal medyada hesapları vardır ve bu hesaplar üzerinden politikalarını ve hakla ilişkilerini yönetmektedirler. Bununla birlikte hem yerelde hem de genelde siyasetle uğraşan kişilerde bu mecraları aktif olarak kullanmaya başlamışlardır.  

Diğer kitle iletişim araçlarında olduğu gibi sosyal medya üzerinden yapılan çalışmaların da başarıya ulaşabilmesi için belli bir disiplinle ve planlı bir yaklaşımla sürdürülmesi gerekmektedir.

Genel siyasi propaganda belli ilkeler ve politikalar üzerinden parti merkezleri tarafından bu konuda teknik destek alınarak profesyonel olarak yapılmakta. Fakat yerel bazda adayların yerel halka yönelik çalışmalarında bu profesyonellik tam anlamıyla bulunmamaktadır. Haliyle yerel bazda siyasetçilerin etkili olabilmesi için kendi bireysel çabalarıyla birlikte zaman mefhumunu da göze almaları gerekmektedir.

Bunun içinde siyasal pazarlamanın iyi yapılması gerekmektedir. Yanlış anlaşılmalara mahal vermemek için şunu da belirtmeden geçemeyeceğim. Buradaki siyasal pazarlamadan maksat normal ürün ve tüketici ilişkisine atıfta bulunmaktır. Yani oy kullanan vatandaşlar burada tüketici, siyasetçiler ise bir marka olmaktadırlar.

Bongrad, siyasal pazarlamayı; ‘Bir siyasi partinin veya adayın potansiyel seçmenlerine uygunluğunu sağlamak, siyasi partiyi veya adayı en yüksek sayıdaki seçmen kitlesinin ve bu kitledeki her bir seçmenin tanınmasını sağlamak, rakiplerle ve muhalefetle farkını oluşturmak ve minimum araçla bir seçimi kazanmak için gerekli oy sayısını elde etmek amacıyla kullanılan tekniklerin tümü’ olarak ifade etmektedir. (1)

Bu ilkeler siyasi propaganda amaçlı sosyal medya alanında kullanılmak istenirse planlı bir çalışma yapılmalıdır. Onun için örneklemelerimiz mantıklı olacaktır. Bu kapsamda sosyal medyanın genel siyasete etkisinden çok yerel siyasete katkısına örnek vereceğiz. Zaten sosyal medyanın genel ve uluslararası siyasete katkısı başlı başına bir çalışma konusudur. Onun için gözlemlediğimiz yerel siyasetçileri bilişim sayfamızın kaidelerinin dışına çıkmadan, herhangi bir kişi ismi ve parti ismi vermeden, sadece bilgi amaçlı akademik gözle inceleyelim.

Seçim süreçleriyle ilgili örnekler vermek gerekirse ve bunun içinde çok eskiye gitmeden 2014 yerel seçimleri ve sonrasına bakarsak, bazı belediye başkan aday adaylarının ve meclis üyesi adaylarının sosyal medyaya hiç önem vermediği, verenlerin ise aday adaylığı döneminden itibaren sosyal medya alanında yer aldıkları görülecektir.

Günümüzde belediye başkanlığına talip olan bir aday için sosyal medyaya kendini dahil etme tarihi aday adaylığını veya adaylığını ilan ettiği tarih değildir. Bu gerekirse yıllar sürebilecek uzun bir süreç olmalıdır. Uzun vadede kendini tanıtıcı, değer katıcı paylaşımlarla insanlara güven vermelidir.

Ama teoride olması gereken pratikte uygulanamamaktadır. Örnek olarak Facebook’ta geçen seçimlerden kalma bölgemizle alakalı onlarca sayfa vardır. Çoğunluğunun açılış tarihi seçimlerden 9-10 ay öncedir. Yaklaşık 2 ya da 3 ay paylaşım yapılmış bu kişisel sayfalar aday olunamayınca kaderine terk edilmiştir. Ayrıca sayfaların içeriği incelenirse kaliteli paylaşımların yapılmadığı ve takipçi sayılarının da çok düşük olduğu görülecektir.

Halbuki kazanma ihtimali düşük bazı adaylar seçime yönelik beğeni sayfalarını daha önceden kurup kaliteli paylaşımlarla takipçi sayılarını artırsalardı, bu sayfayı sık olmasa da devamlı güncelleselerdi ya da paylaşımlarını kendi kişisel sayfalarından yapsalardı en azından ilerisi için takipçilerini diri tutabilirlerdi.

Aynı sorunların tekrarı yine genel seçimler esnasında yaşanmış ve belediye seçimlerinden daha fazla emeğe ve propagandaya ihtiyaç olan bu seçimlerde de milletvekili adaylığı için aday siyasetçiler sosyal medyayı yerinde kullanamamışlardır.

Fazla uzatmadan şu an aktif siyaset içinde bulunan her görevdeki kişilerin sayfaları incelendiğinde sosyal medyayı daha çok kendi kişisel sayfalarında hem siyasi hem de özel paylaşımları için düzenli olarak kullandıkları görülmektedir.

Fakat burada dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Yukarıda da belirttiğimiz gibi paylaşımlar halka güven veren şekilde ve sıkmadan yapılmalıdır. Şu uyarıları dikkate almak faydalı olacaktır;

  • Hizmetlerin tanıtımında fazla abartıya kaçılmamalıdır. Bu takipçiler üzerinde menfi yönde etki edebilir.
  • Parti yöneticileri ve yerel yöneticiler vs. aşırı övülmemelidir. Bu karşı tarafa samimi gelmeyebilir. Siz icraatlarınızı, vaatlerinizi vs. uygun bir dille anlatın. Kararı karşı tarafa bırakın.
  • Karşıt görüş eleştirilirken kesinlikle reel hayatta söyleyemeyeceğiniz şeyleri sosyal medyada ulu orta yazmayın. Atalarımızın dediği gibi ‘Söz uçar yazı kalır’ mantığıyla sonradan pişman olup silseniz bile bir yerlerde karşınıza çıkar pişman olursunuz. Yerel siyaset bağlamında bakarsak eleştirdiğiniz kişiyle herhangi bir toplantı, davet vs. gibi yerlerde karşı karşıya gelme olasılığınız da çok yüksek.
  • Kim olursa olsun insanlara samimi olun. Vatandaş sizi sosyal medyadaki davranışlarınızdan dolayı samimi bulursa oy vermese de oy vereceklere engel çıkarmayacaktır. Sosyal medyanın avantajlarını küçük görmeyin.
  • Sadece Facebook ve Twitter’la sınırlı kalmayın. Swarm üzerinden yer bildirimleriniz de dikkat çekecektir. Linkedin üzerinden niteliklerinizi de ön plana çıkarın.
  • Yazılarınızdaki anlatım bozukluklarına ve imla hatalarına dikkat edin. Bu takipçilerinizin gözünde değer kaybetmenize yol açabilir. Gözlemlediğim birçok yerel siyasetçide bunu gördüm. Türkçeyi düzgün kullanmamak her zaman sıkıntı çıkarır.
  • Paylaşımlarınızı yaparken resim ve yazı uyumunuza dikkat edin. Yazılarda önemli gördüğünüz yerlerde vurgulara da dikkat edin. Fakat vurgu yapacağım diye yazıları büyük harflerle yazmayın.
  • Vatandaşlar tarafından gelebilecek uyarı ve isteklere açık olun ve mutlaka onlara dönüş yapın. Yapabiliyorsanız sorunun çözümü noktasında ısrarcı olun. Sorunu çözemeseniz de emeğiniz vatandaşlar tarafından görülecektir.
  • Sosyal medya üzerinden tarafınıza ya da siyasi görüşünüze yapılacak herhangi bir eleştiriye hemen şahin kesilmeyin. Eleştiri art niyetli değilse sizin cevabınıza göre ortak bir noktada buluşursunuz. Bütün iyi niyetinize rağmen özellikle art niyetli eleştiri yapanı da kendi haline bırakınız. Tekrarları halinde baş edemiyorsanız engelleyin. Ama ne olursa düşman kazanmamaya bakın.
  • Paylaşımlarınıza müspet yorum yapan vatandaşlara da cevap vererek olabildiğince onları onure edin. Bu çok önemlidir. Sosyal medya sizin tapulu malınız değil. Sosyal medyayı sadece reklamlarınız için tek taraflı kullanmayın. Karşı tarafta ilgisinin karşılığını görmek ister.
  • Teknik bilginiz yeterli değilse gerekirse teknik destek alın.
  • Bunun haricinde vatandaşlara etki etmenin en önemli yollarından biri paylaşımlarınızın içeriği, yeri ve zamanıdır. Bu başlı başına bir stratejidir. Şimdilik burada kesiyorum. Ama reklamınızı ve propagandanızı yaparken takipçilerinizin yapısını mutlaka dikkate alın.

Yazımın amacı sosyal medya üzerinde gördüğüm bu eksiklikleri elimden geldiğince akademik gözle bakarak belirtmekti. Nasip olursa bir daha ki yazımızda görüşmek dileğiyle… 

(1) Bostancı, M. (2015) Sosyal Medya ve Siyaset. Palet Yayınları (s.42)

Yazarın Yazıları