Kader GÜR
  • 28/04/2015 Son günceleme: 28/04/2015 13:54
  • 7.697

AK Parti olsun, CHP olsun, MHP olsun Beykoz'daki çalışmalarını takip ediyorum ama pek vatandaşı fotoğraflarda göremiyorum.

Yerel gazetelerden komşu Ümraniye'deki Üsküdar'daki Çekmeköy'deki çalışmalara bakıyorum ancak orada da yoğun kalabalıklar gözüme çarpmıyor. Sokaklarda bir heyecan belirtisi yok. Daha önce her seçimde yaşanan telaşa tanık olamıyorum. Sanki vatandaşlar kararını çoktan vermiş gibi... Bu tabloya bakarken de açıkçası bu seçimlerde çok büyük bir sürpriz yaşayacağımızı zannetmiyorum.

Eski seçimleri anımsıyorum: Mesela 1990'lı yılları... Demirel'li Özal'lı yıllarda meydanlarda büyük kalabalıklar olurdu. Bu kalabalık konusunda rekoru ise Recep Tayyip Erdoğan'ın Genel Başkanı olduğu AK Parti kırmıştı. Ancak Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanı olmasının ardından aynı ilginin devam edip etmeyeceği de hep merak edilmişti. Anket çalışmalarını takip ettiğimiz kadarıyla AK Parti çok büyük bir oy kaybı yaşamış gibi görünmüyor. Diğer partiler de MHP dışında çok büyük artışlar yaşamamış şeklinde anlatılıyor. O zaman bu halk nerededir? Neden sokaklarda meydanlarda değil de evlerinde vakit geçirmektedir?

Vatandaşların seçimle ilgili olarak bir şeyleri artık yoluna koyduğuna inanmaya başladım. Sanki vatandaşlar AK Parti'den ve istikrardan dolayı memnun ve kendilerine zarar verecek büyük ve köklü bir değişimi yapmaya pek hevesli değiller gibi... Tabi bu durum ise AK Parti'ye ve teşkilat içindeki kişilere de büyük sorumluluk yüklüyor. Herhangi bir gevşeme durumunda bu görünüm birden tersine de dönebilir. Allah muhafaza, eski kötü günleri yeniden görebiliriz. Bunun için bence 'liyakat' konusunda AK Parti teşkilatları ince eleyip sık dokumalılar. Vatandaş tarafından kendilerine gösterilen bu muhabbete layık olabilmek için daha fazla çalışmalı ve karar merciindeki insanlar daha dikkatli davranmalılar. Çünkü bu istikrardan mutlu olan halk, adaletsizliğin ve dahası şımarıklığın ipuçlarını gördüğünde tavrını birden bire değiştirebilir.

Haziran 2015 seçimlerine yönelik bu heyecansız ve boş sokakların nedeni olarak, Allah biliyor ya tek düşüncem istikrarın sağlanmış olmasıdır. Ancak burada AK Parti kadar muhalefet partilerine de ciddi görevler düştüğünü söylemek isterim. Bir kere bu yurt dışındaki meselelerle ilgili olarak Devlet-Hükümet ayrımını son derece iyi yapmamız gerekiyor. Muhalefet partileri, 'kaş' yapıyorum derken 'göz çıkartmaktan' vazgeçmeli! O göz bizim gözümüz: Hepimizin gözü... Böyle olmaz... Türkiye'de artık 2015 yılına gelinmişken, 1900'lü yıllarda kalmış ve eskimiş siyasetten birileri vazgeçmeli... Çağı yakalamanın ve topyekûn kalkınmanın zamanı gelmiştir. Açık söyleyeyim, AK Parti'nin karşısında onunla kıyasıya mücadele edebilecek, güçlü kadroların olduğu bir muhalefet partisi Türk siyasetine ciddi katkı sağlar. En azından AK Parti'nin siyasi ömrünün daha uzun ve kadroların daha ayakları yere basan insanlardan oluşmasına etki yapabilirdi.

Bence bunun eksikliği de derinden hissediliyor... SP-BBP ittifakı 7 Haziran'da ne yapacak, göreceğiz. Ancak bence ülkemiz 'fikir' üzerinden bir siyaset yapılmaya uygun değil ve sevsek de sevmesek de güçlü kişiler, hem görünümleri hem de hitabetleriyle siyasette etkin rol oynamaya devam ediyorlar. Türkiye'de 13 yıldır yaşanan bir Recep Tayyip Erdoğan gerçeği var. Önümüzdeki yıllarda ise Recep Tayyip Erdoğan sonrasının Türkiye'sini de düşünerek hareket etmekte yarar var. Güçlü bir muhalefetin inşası ise hepimiz için güzel sonuçlar doğuracak. Ancak muhalefetin eksikliğini de kendi içinden çıkarttığı farklı seslerle gidermeye çalışan AK Parti, gelecek yıllarda 7 Haziran'da olduğu gibi rahat olamayacak.

Doğrusu ve özetle, çekişmelerin olduğu ve sonuçların tahmin edildiği sırada büyük heyecanlar yaşandığı eski günleri özlemişim. Belki de siyasette bu kadar her şeyin rayına oturduğu ve istikrarın sürdüğü günlere alışmamış bir insanım. Ancak Türkiye'de artık siyaset heyecan vermiyor diyebilirim. Vatandaşlar artık işlerini yoluna koymanın rahatlığını ve bunun kendilerinde oluşturduğu rehaveti yaşıyor.

Ne diyelim? Hayırlısı...

Yazarın Yazıları