Ömer KASAP
  • 01/01/1970 Son günceleme: 18/03/2014 23:11
  • 8.829

Gündemi takip eden, takip etmeyenler için de partisinin siyasi tarihine altın harflerle kazınmış ‘ayıp’larını hatırlama centilmenliği göstermeyen adayların,

telkinleriyle kafası iyice karışmış seçmenin Beykoz’da ne ‘kanaat’  edeceğini kestiremediğimden, 31 Mart sabahı ya geçmiş olsun, ya da hayırlı olsun diyeceğimiz güne kadar bu son yazım.

Önümüzdeki seçim, bir önceki yazımda da paylaştığım cümlenin birebir tekrarı olacak; mini refarandum niteliği taşıyor. Hal böyle olunca seçmen, beş yılda bir verdiği o değerli ‘Oy’u  yereldeki Belediye başkan adayının ‘karakter’, ‘kabiliyet’ ve ‘fayda’ özellilerine göre değil, genel gündemi yorumladığı şekilde kullanıyor olacak. Olacak ama bu doğru mu? Bence değil. Yerel seçimler ile genel seçimleri ayrıştırmak zorundayız. 

Yurdun diğer il ve ilçelerinde ki durumu bilmem ama, bu yerel seçim Beykoz için çok çok önemli.

Bugüne kadar en temel problemi ‘mülkiyet’ olan Beykoz, ‘barınma’  ve temizlik hizmetleri dışında yerel yönetimlerden herhangi bir beklentisi olmadığı için, yerel yönetimin sorumluluğunda olan diğer hizmet hakları ile ilgilenmedi.

İçindeki hatıralarla birlikte hak sahiplerine ‘iade edilen’ baba, ata toprakları ve üzerinde bulunan, Beykozlunun ‘barınma’ endişesiyle kendisini tükettiği  gibi zaman içerisinde deforme olan evler, ön görünüm ve sit alanı gibi yasal kısıtlamaların kaldırılarak yine devlet kontrolünde ‘yenilenmesi’ gerekiyor. Beykoz,  doğal güzelliğini pekiştirecek ‘görsel’ ihtiyaçlardan ziyade, 1999 Gölcük  depremiyle öğrendiğimiz ‘gerçek’lere göre ‘acil’ olarak yeniden inşa edilmesi gerekiyor. Nitekim Yücel Çelikbilek de bu yönde çalışmaları olduğu bilgisini vermişti. 

30 Mart tarihinde Beykoz için  ‘Evet’ diyeceğiniz kişiyle sadece Beykoz Belediyesi ofisine Başkan değil, Beykoz’un ‘mimari’ miladını yönetecek, Proje Liderini, şantiye şefini, tüm birikimlerini ‘tapu’ için harcayan ve ‘yenilenecek’ Beykoz için ek kaynağı olmayan Beykozlular için Toki ile sıkı pazarlık yapacak ‘satınalma’cıyı, Şehir Planlamacısını,   yeni ‘Beykoz’a turizm yaratacak ‘girişimci’yi, Beykoz’un markalarını her platformda tanıtabilecek ‘pazarlamacı’yı seçiyor olacaksınız.

Özetle  sadece Başkan değil,  Beykoz’u ivmeleyecek bir ‘lider’ seçiyor olacaksınız. 

Bu seçimin Beykoz için ehemniyetini tekrar hatırlatarak; 

Ne Yücel Çelikbilek’in AKP’sinin montaj yada gerçek kasetleri ve iddia edilen yolsuzluk dosyaları, ne Hızır Yılmaz’ın CHP’sinin cemaat, 2B  ve başörtüsü konusundaki dansözlüğü ve samimiyetsizliği,  ne de Alaattin Köseler’in MHP’sinin  Suriye’li mültecilerin misafirliği konusundaki vicdansızlığı size yön vermesin. 

Siz, Beykoz’un yukarıda saydığım ihtiyaçlarına cevap verecek Başkan’ını seçin. Genel yönetime vereceğiniz destek ya da tepki oyları için ‘genel seçimler’i bekleyin. Genel gündem için ‘Tepki’ değil,  yerel geleceğimiz için ‘etki’ oyu verin. Kötünün iyisini değil, en iyisini seçin.

Yazarın Yazıları
Dahası