A. Raif ÖZTÜRK
  • 05/02/2017 Son günceleme: 05/02/2017 13:51
  • 4.959

Cübbeli Ahmet hoca namıyla anılan Ahmet Mahmut Ünlü hoca efendinin, “satranç oynamak dinen haramdır” ifadesine, Diyanet işleri başkanlığından tam aksine cevap gelmişti. Bunun üzerine de Cübbeli Ahmet hoca efendi Diyanet’e verdiği, “Diyanet’in olaylardan etkilenerek yaptığı yorumlara bakmayın, kitaplarına, ilmihale bakın” şeklindeki cevap yeni bir tartışma başlatmıştı.

Bu tartışmalar üzerine araştırmalar yapan Dini Haberler ekibi, aşağıdaki “İslâm Ansiklopedisi”nde, bu konuyla ilgili şu cevabı yayınladı.

Diyanet İslam Ansiklopedisi’nde satranç oyunu ile ilgili, “Kumara bulaştırılmadığı, Allah’a, aileye ve topluma karşı görevler aksatılmadığı, daha önemli bir işin ihmaline yol açmadığı sürece, satranç oynanmasında dinen bir sakınca yoktur... Nitekim birçok İslâm âlimi satrancın zihni kuvvetlendirdiği, mizacı geliştirdiği, iş ve askerlik hayatında azimli ve mücadeleci olmayı öğrettiği, görüş ufkunu genişlettiği, kendine güveni arttırdığı, insanı sosyalleştirdiği, güçlü arkadaşlıklar kurulmasını sağladığı yönündeki faydalarını da hatırlatarak satranç oynamanın mubah olduğunu ifade etmiştir” denildiği ortaya çıktı.

Aslında bu konudaki nihai fetva çok net ve açıklayıcıdır, fakat diğer taraf bu ifadeden tatmin olmayacağı da bir vakıadır. Her iki tarafı da hatta herkesi tatmin edici bir cevabı, ben yıllar önce H.İhsan Kasım Salihî hocamızdan bizzat dinlemiştim. Arşivimden çıkararak arz ediyorum:

Yıllar önce bir gün H.İhsan Kasım Salihî hocamıza birkaç liseli genç geldi. Benim yanımda kendisine “Hocam, hakkında farklı fetvalar verilen satranç oynamak haram mıdır? Yoksa helal mi?” diye sordular.

Ben de gençliğimde satranç oynadığım için, hatta 1988 yılında 400 kişilik Teknik cam şirketimizde düzenlenen yarışmada satranç şampiyonu olduğum için, cevabı pürdikkat dinledim. İhsan Kasım hocam önce gençlere derslerini, sınavlarını ve en çok korktukları derslerini sordu. Sonra da:

-“Yarın veya bir-iki gün sonra, o çok önemli dersinizden sınavınız olsa, bugün veya yarın voleybol oynar mısınız?” Gençlerden cevap:

-“Hayır, hocam, kesinlikle oynamayız ve o dersimize çalışırız!”.dediler. Bu cevap üzerine İhsan Kasım hocamız:

-“Bakınız kendi sorunuza kendiniz cevap verdiniz. Şu anda siz de bizler de, hepimiz çok önemli bir sınavın içindeyiz. Bu sınavın neticesine yâebedî Cennetlik olacağız, ya da Cehennemlik. Hem de bu sınavın tekrarı da kesinlikle yok. Üstelik de birkaç gün içinde bu sınavın sona ermeyeceğine dair, hiçbir garantimiz de yok!”.derken, gençler araya girdi:

-“Tamam, hocam tamam, çok iyi anladık, Bundan sonra tüm meşguliyetlerimizi bu açıdan değerlendireceğiz. Allah cc sizden razı olsun…” dediler.

Ben debu konuyu işte o zaman çok iyi anlamıştım ve o günden bu yana, yukarıdaki İslâm Ansiklopedisinde ‘tarif edilen kriterlere’ göre hareket etmeye çalıştım. O kriterlere uygun bir zaman dilimi senede bir bile bulunamadığı için, satranç ve benzeri meşguliyetleri terk etme kararı aldım... Şükürler olsun.

Mülk Suresi, 2. Ayet: O Allah ki; “Hanginiz daha güzel işler yapacaksınız diye sizi sınamak için ölümü de, hayatı da yaratan O’dur. O’nun kudreti her şeye üstündür; O çok bağışlayıcıdır.”

Zâriyât S. 56. Ayet: “Ben cinleri ve insanları ancak Beni (Esma ve Sıfatlarımla) tanısınlar ve Bana kulluk etsinler diye yarattım.”…

İlâhî kelâmdan sonra, başka söze ne hacet?

Yazarın Yazıları