Ömer MİHLAÇ
  • 23/11/2017 Son günceleme: 23/11/2017 14:44
  • 6.165

4857 İş kanununun 25. madde uyarınca,  işçi tarafından uzun süreli alınan kurul raporlarının hizmet akdinin feshinde işçinin çalışma süresine göre farklı hüküm doğuracağı sonucuna ulaşılacaktır.

Örnek 1; ABC ltd şirketinde şoför çalışan Ahmet Bey’in iş yerindeki kıdemi 15 aydır hafta sonu halı saha maçında kolu kırılan Ahmet Bey hastaneden 90 günlük çalışamaz raporu almıştır. ABC ltd. şirketi bu raporun uzunluğu nedeni ile işlerinin aksayacağını ifade etmektedir. İş sözleşmesi feshi yapılmadan yapılması gereken hesaplama;

Ahmet bey’in 15 aylık kıdemi mevcuttur. Buna göre ihbar önel süresi çalışma süresi 6 ay ile 1,5 yıl (18 ay)arasında olduğu için 4 haftadır. 4 hafta*7 = 28 güne tekabül eder.

4857, 25 -1- madde ihbar önel süresinin 6 hafta (6*7 gün=42gün) aşılması gereğini ifade etmektedir. Bu durumda Ahmet Bey 28 gün+42 gün=70 gün maksimum rapor alsa idi. Yasa gereği işveren fesih hakkını kullanamaz idi.

Ancak Ahmet Bey bu süreden daha uzun olan 90 günlük rapor aldığı için işveren dilerse kıdem tazminatını ve diğer alacaklarını da ödemek kaydı ile işçinin hizmet akdini 4857 sayılı yasanın 25. maddesinin (1)’e bendine göre sona erdirebilir.

Örnek 2 ;Ahmet bey aynı şirkette 4 yıllık kıdeme sahip iken 90 günlük rapora neden olan bu kazayı geçirmiş olsa idi durum ne olurdu?

3 yılda daha fazla kıdem olması halinde ihbar süresi 8 haftaya çıkacaktır. (8*7=56 gün) Ayrıca ya da 6 haftayı aşan sürede bahsettiğinde (6*7=42 gün) 42 günlük ek süre alınacaktır. Yani 56+42=98 günlük maksimum süreye ulaşılacağından alınmış olan 90 günlük rapor işverene hizmet akdini feshetme olanağı sunmayacaktır.

Buna rağmen işveren hizmet akdini feshederse işçi iş güvencesi kapsamında ise 30 gün içinde ise iade davası açabilecektir. İş güvencesi söz konusu değil ise haksız fesih nedeniyle tazminat talebi söz konusu olabilecektir.

Bir başka durum ise söz konusu işçinin aldığı raporların parçalı olması durumudur;

Örnek 3;Personelimiz Engin Bey 10 ay kıdemi olan bir çalışandır. Rahatsız olduğunu ifade ederek viziteye çıkan Engin Bey son 3 ay içerisinde kısa aralıklarla önce 30 günlük rapor almış sonra 10 gün çalışmış, sonra bir 20 günlük rapor daha almış sonra 5 gün çalışmış ve son olarak 25 günlük rapor daha almıştır. Dolayısı ile son 3 ay içinde toplamda 75 günlük raporluluk söz konusu olmuştur. Bu durumda işveren dilerse hizmet akdini sona erdirebilir mi?

Bu durumun cevabı yasada belirtilmemiştir. Dolayısıyla Yargıtay kararları bu konuda bize yol gösterir. Yargıtay’ın bu konuda vermiş olduğu kararlara bakıldığında iş kanununun 17.maddeye bağlı olarak 25. maddede belirtilen süre hesabında, alınan her raporda ayrı ayrı çalışmama süresi tespiti yaptığını görüyoruz. Yargıtay 9. Hukuk dairesi 2007 yılında verdiği bir kararında “ihbar öneline ilaveten 6 haftalık bekleme süresinin dolup dolmadığı anılan maddeler kapsamında araştırılmalı,aralıksız istirahat süresi, belirtilen bekleme süresi kadar devam ediyor ise, iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/1 (b) maddesi kapsamında feshedildiği kabul edilmeli, aksi halde ise sık sık aralıklı rapor alıp almadığı üzerinde durularak iş sözleşmesinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı araştırılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir. (Yargıtay 9. HD., 05.03.2007 ) şeklinde hüküm kurmuştur. Dolayısı ile rapor dönemleri arasında 1 günlük çalışmalar bile ilgili maddeyi tekrar gündeme getirecek ve işveren toplamda çalışılmayan gün sayısının aşılmasına rağmen hizmet akdini geçerli sebep ile fesih edemeyecektir.

Yargıtay belirtilen sürelerin aşıldığı raporlar nedeni ile işverenin fesih hakkını kullanması durumunda kararlarında kıdem tazminatının ödenmesi gerektiği ancak ihbar ödemesi yapılmayacağına birçok kararında yer vermiştir.

Yazarın Yazıları