Büşra ŞEN ÇOBAN
  • 04/04/2017 Son günceleme: 04/04/2017 16:53
  • 8.327

Bizleri 16 Nisan’da çok önemli bir referandum bekliyor. Her seçim için söylenilen söz, ‘Bu seçim çok önemlidir’ ya hani.

Bu seçim diğerlerinden bir adım daha önemli. Devlet olarak zincirleri kırdığımız, hukuki bağlamda çıtayı zirveye taşıdığımız seçim bu seçim. “Aman kardeşim diktatörlük gelecek diye korkuyorum” diyen kardeşlere verdiğim cevap: önsezilerinizle, duygularınızla değil; maddelerle konuşalım. Hangi madde hukuki zemini zedeliyor, Hangi madde bir öncekine nazaran daha antidemokratik aç anayasa maddelerini birer birer tartışalım.

Bu köşe yazımda bütün maddeleri tek tek açıklayacak değilim işin üstatları zaten gereğiyle iyi bir şekilde gerekeni yapıyorlar. Anlamak isteyenin zihninde zerre toz bırakmıyorlar. Benim üzerinde duracağım madde; beni en çok heyecanlandırıyor olan maddedir. Milletvekilliği yaşının 18 e düşürülmesi maddesidir.

Milletvekilleri seçimlerinden sonra heyecan içindesonuçlarına göz attığım ilk veride; Meclis’teki en genç milletvekilleri ve başarılarıdır. Çünkü biliyorum ki genç her zaman daha yenilikçidir, açık görüşlüdür. Belki tecrübesi azdır ama cesareti ve heyecanı tecrübe ile yoğrulduğunda çok tatlı bir hal alacaktır.

Milletvekili yaşını 18 e düşürülmesi maddesi zannımca en çok eleştiri alan madde idi. Yoruma açıktı çünkü. Diğer maddeleri hakkıyla objektif okuyanların somut bazda eleştiri yapabileceğine inanmıyorum ama bu maddeye başkanlık sisteminin gelmesini isteyen ve bu konuda halka maddeleri anlatmak bağlamında birçok  “Başkanlık sistemine evet” toplantıları düzenleyen ağabeylerim bile bana ; “her şey güzel de 18 yaş maddesini diğer maddeler gibi algılayamıyorum.” diyebiliyorlar.

Başta genç kardeşlerim; bakın bir kendinize; sen değil, ben değil de kim yönetecek şu ülkeyi. Birçok vekille tanıştım ve de siyasi partilerin içinde en çok ilgimi çekenler; eğitimli, donanımlı, insanı anlayan ve temsil eden kişiler olmaları sebebiyle milletvekilleridir. Ama bir de bizlere bakıyorum da “onlar işini iyi yapıyor, hakkıyla yapıyor da biz de iyi yaparız belki daha iyi yaparız” diyebiliyorum.

 Açık görüşlü, yenilikçi, dinamik ve cesur olmak gibi artılarımız varken neden devlet yönetiminde söz sahibi olmak fikrini pek ciddiye almıyoruz.

Küçük çaplı bir araştırma yaptığımda tarihe yön verenlerin gençler olduğu ve de açık görüşlü, yenilikçi, dinamik ve cesur olmak gibi ortak paydalarda birleştiğini görüyorum. Şimdi birlikte inceleyelim;

Fatih Sultan Mehmet Han; 19 Yaşında İstanbul’u fethetmiştir. Genç Fatih; âlim, şair ve sanatkârları sık sık toplar ve onlarla sohbet etmekten çok hoşlanırdı.  İlginç ve farklı konular hakkında makaleler yazdırır ve bunları incelerdi. İdarecilikte yapacağı işlerle ilgili olarak istişareyi elden bırakmazdı.

Napolyon Bonapart; 21 yaşında tuğgeneraldi ve o yaşta Fransız ordusunun başında İtalya seferine çıktı.

Deli Petro; 17 yaşında yönetimi tek başına ele aldı. Gözü kara, cesur olması sebebiyle Deli Petro denildi.

 Ve genç Osman; 14 yaşında tahta oturdu birçok doğu ve batı dilleri biliyordu. Birçok seferde başarılı oldu, kaleler fethetti birçok yenilikçi fikri vardı yenilikçi ordu fikirleri vb birçok girişimi tecrübesiz olduğu için ne yazık ki kabul görmedi.

Tarih de bize birçok kapının anahtarını veriyor devlet de bize bu anahtarı veriyor. Peki, bizler neden kapıyı aralamayalım?

Medeniyetin gerçek sahibi gençler olacaktır. Tarih bunu göstermiştir. Sorunları çözülmüş bir gençlik, her zaman kendi çağında zirveyi en başarılı şekilde temsil edecektir. İyi yetişmiş, donanımlı, inanmış, girişimci ve bu meziyetlerini cesaretle birleştirebilmiş bir gençliğin önünde engel yoktur. 

18 yaş milletvekilliği maddesini içine tam anlamıyla sindiremeyenleri de anlıyorum.

Mesela; Devlet böyle politika izlerken bizler bazı ilçe başkanlarından, yöneticilerden gençlere bu anlamda teşvik göremiyoruz.

İlçe yönetim kurullarındaki genç sayıları arttırılmalı, yönetimdeki gençlerin projeleri desteklenmeli.

Hükümet politikalarını sözde değil özde destekleseler bizler daha az hasarlar görerek sürece destek olabiliriz. Cumhurbaşkanımız yaparken, birileri yıkıyorsa insanların akıllarındaki soru işaretleri artar.

AK Parti ana kademe ilçe yönetim kurulu üyeliği yapmış bir genç olarak bu olumsuzlukları yaşadım. Ana kademe ilçe yönetimindeki en genç üye olarak mobbinglere, projelerimin ciddiye alınmamasına ve heyecanımın hiçbir teşvik görmemesine rağmen dik bir duruş sergilemeye çalıştım.

Bu tarz olumsuzlukları birebir görmüş biri olarak yine de beni en çok heyecanlandıran madde 18 yaş milletvekilliği maddesidir. Çünkü biliyorum ki; Bu tarz durumlar biz gençlerinya yüzleşmesi gereken birer tecrübe ya da bir imtihan.

Çünkü biliyorum ki; Tecrübe kazanacağız, belki en iyisi olmayacağız ama zamanla çok iyi olacağız. Birçok proje üreteceğiz ve hayata geçireceğiz.

Eleştirilerimizi de yapacağız haklıysak sözümüzü de dinleteceğiz.

Vatanım için en iyisi olmaya çalışan bir genç olarak ben hakkın ve milletin rızası için vatanım hakkında söz söylemeye talibim değerli dostlar. Siz de var mısınız?

Yazarın Yazıları