Sinan KAVRAKOĞLU
  • 01/01/1970 Son günceleme: 19/07/2013 00:11
  • 12.356

Son günlerde çok enteresan isimler bir araya gelmeye başladı.

Tam tesadüftür diyordum ki burnumuzun dibinde, Beykoz Konakları’nda benzer bir derin toplantı gerçekleşti.

İlk toplantıda bizim Morrison Süleyman buyurmuş; “CHP’nin İBB adayı Mustafa Sarıgülolacak” diye. Ya da Mustafa Sarıgül icazet almaya mı gitmiş ne. Orası biraz karışık. Ama yanlarında Koç Grubu’nun babası Rahmi Koç’ta varmış. Neresinden bakarsanız ilginç bir üçlü…

Tam yazımı yayına hazırladığım sırada bir de baktım ki Beykoz Konakları’nda yine derin bir toplantı. Bu sefer başrollerde Gezi Olayları’ndaki açık niyeti bir türlü görmek istemeyen medya baronu Aydın Doğan, Ahmet Necdet Sezer’in fırlattığı Anayasa Kitapçığınınaltında kalan dönemin Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan ve yine bir KoçMustafa Koç.

Düşünsenize dünya ekonomi tarihinin en derin krizinin başrollerinde olan dönemin Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan bugün tekrar siyaset mühendisliğine soyunmuş. Ne ironi!

Tesadüfün de bu kadarı; yanlarında yine Mustafa Sarıgül

Bu toplantılarda bence İBB mi, CHP’mi kararı alınmaya çalışılıyor. Her toplantıda farklı bir isim bence bunun işareti.

Ben size bir şey söyleyeyim mi?

Eğer Mesut Yılmaz da Beykoz Konakları’ndaki evinden kimseye çaktırmadan –belki bahçıvan kılığında- bu toplantıya katılmadıysa ben de hiçbir şey bilmiyorum.

Şaka bir yana!

Tam da Gezi Olaylarının ardından peş peşe bu toplantılar sizce de biraz garip değil mi?

Memleketi defalarca uçurumun eşiğine getirmiş eski bir siyasi, sermayenin en güçlü ismi, ipleri Almanya’nın elinde olan darbe girişimlerinin en önemli başrol oyuncusu medya baronu ve solun iflah olmaz umudu…  

Hakikaten ilginç! Fotoğrafın altına dilediğini yaz, kaldırır…

En çok dikkatimi çeken Sülü oldu.

Hani şu 6 kere gidip, kere gelen nam-ı diğer Çoban Sülü.

Hani şu ülkemizi 30 cente muhtaç eden, hiç alternatifi yokmuş gibi yıllarca ülkenin kaynaklarını sömürüp başta yakın çevresi olmak üzere, belli bir zümreye soğurtan Nurlu (!) Süleyman

Bir taraftan Gezi Kalkışması tam gaz giderken, her gün protestonun yeni bir şekli ortaya çıkıp malum medya vasıtasıyla yangın sürekli canlı tutulmaya çalışılırken, sermayenin en güçlü ismi, medyanın en güçlü ismi ve Türk Siyasi Tarihinde kapkara bir leke olarak duran eski bir siyasetçi, yeni manevralar için bir araya geliyor.

Amaç; bir dönem solun en büyük umudu olarak görülen Mustafa Sarıgül’ü kullanarakCumhuriyet Tarihinin Atatürk’ten sonraki en başarılı lideri olan Tayyip Erdoğan’ı devirmek.

Şimdi fotoğrafa bir daha bakalım: Rahmi Koç, Aydın Doğan, Süleyman Demirel, Hüsamettin Özkan ve Mustafa Sarıgül.

Bu beşli Tayyip Erdoğan’dan ne istiyor?

Bu beşliden Erdoğan’ı düşürmeye yetecek bir sinerji çıkar mı?

Halen Doğan Grubu üzerinden Türkiye’ye istediği rolü biçebileceğini zanneden Almanya’ya rağmen hiç sanmam.

Taksim Kalkışmasıyla –ki Koç Grubu’nun yanı sıra Demirel’in de bu kalkışmadaki rolü araştırılmalıdır. Aydın Doğan’ın rolü ise zaten son derece açık- amaçlanan kaos ortamı yaratılabilseydi faizler biraz daha erken ve daha yükseğe çekilirdi belki ama bu kadarla kalırdı.

Yani, aslında Taksim Kalkışması ve bu beşlinin görüşmeleriyle ilgili zamanlama asla tesadüf değil.

Tıpkı Taksim Kalkışması ile döviz, borsa ve faiz sarmalında yaşanan olağanüstü hareketliliğin tesadüf olmadığı gibi.

Güven ve istikrar ortamını hedef alan bu kalkışmalarla yara alındığı doğrudur ancak kirli planlar da tek tek deşifre olmuştur.

En azından şu iki tespitim yerine oturmuştur diye düşünüyorum,

Mustafa Sarıgül bir yanına sermayeyi ve medyayı, bir yanına da Türk siyaset tarihinin en başarısız aktörlerini alarak Anadolu halkının umudu olmaktan çıkmıştır. Bununla birlikte sol cephede Sarıgül ismiyle de değişen ve değişecek hiçbir şey olmadığı çok net anlaşılmıştır.

Diğer tespitim biraz ironik; bu ülke insanı Aydın Doğan’ın Başbakan Mesut Yılmaz’ı pijamayla karşıladığı günleri unutmadı.

Rahmi Koç, Aydın Doğan, Mustafa Sarıgül ilişkisinde tek fark Koç’un ağzındaki puro olur. Bir de Sarıgül’ün elindeki terlikler! Aydın Doğan yine pijamalarıyla Koç’un yanında o rezil tebessümü ile arz-ı endam etmekten hiç yüksünmeyecektir.

Tabi Şişli Belediye Başkanı olarak…

Vesselam.

Yazarın Yazıları