Büşra ŞEN ÇOBAN
  • 18/09/2017 Son günceleme: 18/09/2017 15:41
  • 7.663

Themis heykelini bilir misiniz? Bir çok resmi kurumun ,adalet saraylarının önlerindeki gözü kapalı kadın heykeli. Yılanın üzerine basmış, elinde kılıç ve terazi olan gözleri bağlı Antik Yunan tanrıçası.

Başlı başına adaleti simgelerle anlatan bir heykel.

Kadının gözlerinin kapalı olması hukukta davacı ve davalıya önyargısız bakabilmek ve tarafsızca teraziyi ölçebilmek anlamına gelir. Kılıç; yasaların keskinliğidir. Heykelin kadın olması yasanın bağımsızlığını simgeler. Yılanların üzerine basıp çiğnemek de hukuksuzluklara karşı dik durabilmek manasındadır.

Antik yunanda sembollerini antropomorfik tanrılarla tanıdığımız “adalet” aslında bizim özümüzdedir. Yani aslımızda, şanımızda, Osmanlıda var. Adaletle yoğrulmuş bu topraklarda böyle bir zeminde biz adalet kavramına ne kadar sağdık olabiliyoruz? Adaletsizliklere ne kadar “DUR!” diyebiliyoruz.

“Haksızlıklar karşısında duran dilsiz şeytandır"ı ilke edinerek bakalım etrafımıza. Çok da uzağa gitmeye gerek yok şurada Kerkük'te olanlara bakalım.

I.Dünya savaşından sonra İngiliz sömürüsü olması istenip Irağa bağlanmış, Osmanlıdan sınır olarak ayrılmış ama kültürel ve gönül bağı olarak kopmamış Kerkük. Kerkük hep gariban kalmış Irak'ta. Kerkük'teki Türkmenlerden bahsediyorum;

İsmet paşa zamanında İngilizlerin saydığı nüfüs sayımlarında azmış gibi gösterilen Türk nufüsü  ile yadsınmak istendi Kerkük o zamandan beri.

Şimdi de Kerkük'teki Türkmen kardeşlerimiz tekrar yok edilmek isteniyor. Mesut Barzani ve Irak Bölgesel Kürt yönetimi tarafından 25 Eylül'de yapılacak olan referandum aslında Irak'taki  Osmanlı'yı yok etmek, bitirmek ve kardeşlerimize yıllardır uygulanan şiddet ve mobinglerin dayanılmaz hale gelmesi demektir.

Irak bölgesel kürt topluluğunun referandum bahanesi, DEAŞ  Irak'a girdiğinde Irak yönetiminin Irağı,Kerkük'ü koruyamamış  olmasıdır. Profesyonel bir bahane fakat IBK topluluğu DEAŞ'tan daha mı insaflı. Yıllardır Kerkük Türkmenlerine eziyet eden zihniyet şimdi  Kerkük'ü hem de Kerkük'te bitirmek istiyor.

Kerkük'teki kültürümüz yok sanıyor;

Osmanlı mirası tarihi Kerkük kalesine bile elde hiçbir belge ya da ansiklopedik bilgi olmadan Osmanlı yok sayılarak Irak Kürt topluluğunundur iddiasında bulunuluyor.

“Anavatanımız Türkiyedir , Kerkük'te Osmanlı topraklarıdır kaç asır, kaç göbektir buradayız" diyen Kerküklüler  Birleşmiş Milletler Beyannamesinde yer alan, 'savaş halinde olan bir ülkede durumdan istifade ederek bir etnik gurubun başka bir etnik grubunun topraklarını gasp etmek ve onların haklarını elden alması durumunda mağdur olan grup, başka bir ülkeden himaye talep etme hakkına sahiptir düsturundan hareketle Ankara'dan, Türkiye'den himaye bekliyorlar.

Yaptıkları basın açıklamasında Türkmeneli İnsan Hakları Derneği Genel Başkanı Savaş Avcı'nın Türkiye'den beklediği destek şu şekildedir:

Sınır kapısı Habur'un kapatılması.

Ankara'da bulunan Kürt parti temsilciliklerin kapatılması.

Erbil Türk konsolosunun geri çağrılması.

Erbil ve Süleymaniye'ye düzenlenen uçak seferlerinin durdurulması.

Bölgede bulunan Türk şirketlerinin geri çağrılması.

Kürt bölgelerinden çıkan petrol sevkiyatının durdurulması; referandumun Kerkük'te gerçekleştirilmesi, Türkmenlerin yok olması demektir.

 Çünkü bir milleti millet yapan en önemli şartlardan biri, vatandır. Vatan ise topraktır… Toprak giderse Türkmenler de yok olur. Biz Türkmenler olarak bu topraklara sahip olmanın  bedelini çok ağır  ödedik ve hala ödüyoruz. Şu bilinmelidir ki; şehitlerimizin kanıyla sulanan ecdat yadigarı bu vatan topraklarımızı kanımızın son damlasına kadar savunacağız." 

Türkiye'nin elinde  Musul ve Kerkük ile ilgili  uluslararası antlaşmalardan doğan hakları vardır. Bu haklar Milletler Cemiyeti'nin 29 Ekim 1924 tarihli kararı ve 5 Haziran 1926 Ankara Antlaşması'nın öngördüğü haklardır.

Osmanlı Mirası, Türkiye'nin Kerkük'teki toprağı 25 Eylül'de referandum ile belki yok olacak Kerkük'teki kardeşlerimiz “Kanımızın son damlasına kadar savaşırız” diyorlar. Türkiye yani bizler bir şekilde orada olmalıyız. Yazdıklarımızla, çizdiklerimizle, var gücümüzle ve de Kerkük'ün Osmanlı olduğunu, Türkiye olduğunu bize ispatlayan asıl kanıtımız TÜRKÜLERLE.

Yazarın Yazıları