Doktorlar Beykoz'dan seslendi: "Organ naklinin yüzde 80'ini canlıdan yapıyoruz ancak kadavra organ bulamıyoruz!"
İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Organ ve Doku Nakli Marmara Bölge Koordinasyon Merkezi Koordinatörü Dr. Ali Demirel, Dost Beykoz'un sorusunu yanıtlarken, kamuoyunu aydınlatacak çok önemli bir bilgiyi paylaştı. Beykoz Devlet Hastanesi'nde gerçekleştirilen Organ Nakli Koordinatörleri toplantısında konuşan Dr. Ali Demirel, en iyi organ naklinin ve dünyada en fazla organ naklinin Türkiye'de gerçekleştiğine dikkat çekerek, "Biz Türkiye olarak nakil yapmayı biliyoruz, nakil sonrası tedavi yapmayı da biliyoruz ancak bir tek eksiğimiz var: Yeteri kadar kadavra organ bulamıyoruz" dedi.
Marmara Bölge Koordinasyon Merkezi'ne bağlı Organ Nakli Koordinatörleri aylık olağan çalışma toplantısı Beykoz Devlet Hastanesi'nde gerçekleştirildi. Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Beykoz Devlet Hastanesi Başhekimi Süleyman Erdoğdu, katıldığı bir toplantıda tanık olduklarını dile getirerek, organ nakline yönelik farkındalığın artırılması gerektiğini vurguladı. İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Organ ve Doku Nakli Marmara Bölge Koordinasyon Merkezi Koordinatörü Dr. Ali Demirel ise Dost Beykoz'un özel sorusunu yanıtlarken şunları söyledi:
Dr. Ali Demirel: “Türkiye’de 1 milyon nüfusa 50 canlı donör var”
"Evet, organ nakli konusunda gurur duyulabilecek bir noktadayız. Şu anda dünyanın en iyi organ nakli yapan ülkeleri arasındayız; hatta en fazla nakil yapan ülkeleri arasındayız. Bununla birlikte bu nakillerin yüzde seksenini canlıdan yapmaktayız. Örneğin İspanya'da 1 milyon nüfusa 35 kadavra-donör çıkarken, yine 1 milyon nüfusa yalnızca 4 canlı donör var. Bizde ise 1 milyon nüfusa 6 kadavra-donör varken, 1 milyon nüfusa 50 canlı donör var. Biz Türkiye olarak nakil yapmayı biliyoruz, nakil sonrası tedavi yapmayı da biliyoruz ancak bir tek eksiğimiz var: Yeteri kadar kadavra organ bulamıyoruz."
Beykoz Devlet Hastanesi Başhekimi Süleyman Erdoğdu ise organ bağışı konusunda ilçedeki hassasiyeti vurguladı. Daha önce Dost Beykoz'un da haberleştirdiği ve Beykoz Kaymakamlığı tarafından düzenlenen programda, bilindiği gibi ilçedeki muhtarlar ve Beykoz Devlet Hastanesi Başhekimi Süleyman Erdoğdu, Beykoz İlçe Müftüsü Hüseyin Demirtaş gibi isimler buluşmuştu. Aynı toplantıda Süleyman Erdoğdu, vatandaşların dini gerekçelerle organ bağışına sıcak bakmadığını belirtmiş ve bu konuda da harekete geçmek gerektiğini ifade etmişti. Aynı toplantıda ise Beykoz İlçe Müftüsü Hüseyin Demirtaş, organ nakli konusunda dinen bir sakınca bulunmadığını hatta insan hayatını kurtaran bu hareketin Allah katında 'sevap' olarak değerlendirileceğini ifade etmişti. İşte beykoz Devlet Hastanesi Başhekimi Süleyman Erdoğdu, söz konusu o toplantıyı ve bir başka yerde organ bağışında bulunan kişilerin sahneye çıkarak duygusal anlar yaşattığı bir toplantıdan söz ederek, şunları ifade etti:
Başhekim Süleyman Erdoğdu: “Organ bağışı sayesinde insanların yüzü gülecek…”
"Organ bağışındaki farkındalığı yaratmak amacıyla biz hastane olarak çok iyi çalışmalar yaptık. Sağolsun ilçemizin muhtarları da bu konuya el attılar. Hatta Kaymakamlık tarafından düzenlenen bir toplantıda, Belediye Başkanı ve Yardımcılarının da bulunduğu bir sırada, Türkiye'de organ bağışının az olduğunu vurgulayarak, muhtarlarımızdan bir yardım talebimiz olmuştu. Sağolsunlar, bizlere yardım sözü verdiler.
Halk arasında organ bağışı çok tasvip edilmediği için bu korkuyu ortadan kaldırmak amacıyla, dini açıdan bir sakınca olmadığını vurgulamak üzere Hıristiyan, Yahudi ve Müslüman din temsilcilerinin de bulunduğu bir toplantı yapılmıştı. O toplantıda hepsi de açık açık dediler ki, 'Bizim dinimize göre organ bağışında bir sakınca yoktur; tam tersine, bir insana hayat verdiğiniz için fazlasıyla sevabı da vardır' dediler. Bu ulusal basında da o günlerde yayımlanmıştı ancak bizim halkımız içinde hâlâ bir soru işareti var. Müftülükle konuşup, fetva alma derdindeler. Ama gerçek olan bir şey var: Kişi öldüğü zaman toprak altında çürüyecek. Bu kadar basit… Ama bağış yaparsa, o yaptığı bağış sayesinde insanların yüzü gülecek.
Yine bu toplantı sırasında organ nakli olan bir çocuk sahneye geldi ve ağlayarak şunu söyledi: 'Eğer bağış yapan o amca olmasaydı, ben şu anda toprağın altında olacaktım' dedi. 'Sağolsun, çocuğu trafik kazasında hayatını kaybeden o amca karaciğer nakline izin verdiği için ben şu anda yaşıyorum' demişti. O gün sahnede çok duygusal anlar yaşandı. Zannediyorum bizim bu anlatılanları yayarak, organ bağışına yönelik farkındalığı artırmamız gerekiyor."
Konuşmaların ardından ise toplantı, slayt gösterimi ile devam etti.
Marmara Bölge Koordinasyon Merkezi'ne bağlı Organ Nakli Koordinatörleri, her ay bir hastanede toplantı düzenliyor. Marmara Bölgesi'ndeki devlet ve özel hastanelerin sırayla gezildiği bu toplantılar sırasında ise hem yerel hem de ulusal basın aracılığıyla vatandaşlar, organ naklinin önemi konusunda bilgilendiriliyor.
Haber Merkezi
