Müftü Demirtaş: ‘Bayrağımız, ümmetin bayrağıdır!’

  • 0
  • 23025
Müftü Demirtaş: ‘Bayrağımız, ümmetin bayrağıdır!’
Müftü Demirtaş: ‘Bayrağımız, ümmetin bayrağıdır!’
Müftü Demirtaş: ‘Bayrağımız, ümmetin bayrağıdır!’
Müftü Demirtaş: ‘Bayrağımız, ümmetin bayrağıdır!’
Müftü Demirtaş: ‘Bayrağımız, ümmetin bayrağıdır!’
Müftü Demirtaş: ‘Bayrağımız, ümmetin bayrağıdır!’
Müftü Demirtaş: ‘Bayrağımız, ümmetin bayrağıdır!’
Müftü Demirtaş: ‘Bayrağımız, ümmetin bayrağıdır!’
Müftü Demirtaş: ‘Bayrağımız, ümmetin bayrağıdır!’
Müftü Demirtaş: ‘Bayrağımız, ümmetin bayrağıdır!’
Müftü Demirtaş: ‘Bayrağımız, ümmetin bayrağıdır!’
Müftü Demirtaş: ‘Bayrağımız, ümmetin bayrağıdır!’
Müftü Demirtaş: ‘Bayrağımız, ümmetin bayrağıdır!’
Müftü Demirtaş: ‘Bayrağımız, ümmetin bayrağıdır!’
Müftü Demirtaş: ‘Bayrağımız, ümmetin bayrağıdır!’
Müftü Demirtaş: ‘Bayrağımız, ümmetin bayrağıdır!’

Beykoz Müftüsü Hüseyin Demirtaş, bir Büyükelçi ya da bir Devlet Bakanı gibi özenli ve dolu dolu konuştu:

Beykoz Müftüsü Hüseyin Demirtaş, bir Büyükelçi ya da bir Devlet Bakanı gibi özenli ve dolu dolu konuştu:

Beykoz Belediyesi'nin Çavuşbaşı Kurbankent'te düzenlediği programda söz alan Beykoz Müftüsü Hüseyin Demirtaş, tarihi bir konuşmanın altına imzasını attı. Son günlerde yaşanan terör sorununa ve sonrasında kamuoyunda başlayan tartışmalara atıfta bulunan Müftü Demirtaş, bir Büyükelçi ya da bir Devlet Bakanı gibi konuştu. Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK)'ya bağlı askerlerin ve İçişleri Bakanlığı'na bağlı polislerin, kişilerin değil Milletin adamı olduğunun altını çizen Beykoz Müftüsü Hüseyin Demirtaş, "Şimdi bu milletin mücadelesinde 124 askerimiz, polisimiz şehit düşmüş... Son dönemdeki mücadelede... Bin 300 civarında da zalimlerden, kalleşlerden ölenler olmuş. Dolayısıyla burada bu milletin mücadelesini, Ahmet'e Mehmet'e Saray'a şuraya buraya indirgiyor! Bu bir indirgemedir! Bu bir Yahudi taktiğidir! Niye sen Ahmet'e Mehmet'e bunu indirgiyorsun? Bu aslında milletin mücadelesi değil mi?" dedi.

Çavuşbaşı'nda bulunan Kurbankent'te Şehitler için bir program düzenleyen Beykoz Belediyesi, çok önemli bir işi gerçekleştirdi. Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek'in ev sahipliğinde gerçekleşen programa, Beykoz AK Parti İlçe Başkanlığı da 'yönetim kadrosuyla' birlikte katıldı. Beykoz Belediyesi'nin AK Partili Meclis Üyeleri'nin de hazır bulunduğu programda Kur'an-ı Kerîm ayetleri okundu, ilahiler seslendirildi. Programın sonunda ise tüm Beykozlu vatandaşlara, kavurma, pilav, ayran ve tulumba tatlısından oluşan menü ikram edildi.

Başkan Çelikbilek: “Bakanımız Sayın İdris Güllüce, arife günü buraya gelecek”

Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek'in 'protokol' konuşmaları kapsamında ilk olarak kürsüye geldiği programda, Çelikbilek, ilçe halkına bir müjde vererek sözlerine başladı. İstanbul'un en gözde kurban kesim yerlerinden olan Çavuşbaşı Kurbankent'in Kurban Bayramı'ndan 1 gün önce bir Bakanı ağırlayacağını haber veren Başkan Yücel Çelikbilek, TRT'nin de bu ziyareti haberleştireceğini söyledi. Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce'nin arife günü Canlı Yayın'da Çavuşbaşı Kurbankent'te olacağını anlatan Yücel Çelikbilek, konuşmasının devamında şehit polis ve askerler için Allah'tan rahmet diledi. Bu yıl Beykoz'da Çayır Festivali'nin iptal edildiğini ve geçmiş yıllarda olduğu gibi Kurbankent'te de 'eğlenceli' aktiviteler düzenleyemeyeceklerini hatırlatan Yücel Çelikbilek, yaşanan olaylara karşı 250 bin nüfuslu Beykoz Halkı'nın kayıtsız kalamayacağına işaret etti.

Kur'an-ı Kerim tilaveti ve ilahilerin ardından dua etmesi için kürsüye davet edilen Beykoz Müftüsü Hüseyin Demirtaş ise çok önemli bir konuşma gerçekleştirdi. Konuşmasına, bugünün önemine dikkat çekerek başlayan Müftü Demirtaş, 19 Eylül Gazi Günü dolayısıyla, tüm gazilere sevgi ve saygılarını gönderdi.

Beykoz Müftüsü Hüseyin Demirtaş, şunları söyledi:

Müftü Hüseyin Demirtaş: “Bu sadece terör mücadelesi değil; milletin mücadelesidir!”

"Değerli kardeşlerim, millet olarak bugün ayakta isek, bunu şehit ve gazilere borçluyuz.  Dolayısıyla bu değerlerimizi bizim anmamız gerekiyor; gerekli kıymeti ve özeni göstermemiz gerekiyor. Zaten bizim milletimiz gerçekten şehitoğludur, gazioğludur. Tarih bunun şahididir.

Bugün bizim 2 kesime karşı mücadelemiz var: Birincisi hainlere; ikincisi de bizim ebedi hasımlarımıza... İçimizde hainler var, işbirlikçiler var ve bunlara karşı bir mücadele var. Dışımızda da tarihi hasımlarımız var. Kandil'de bombalar altında ölenlere baktığımız zaman, İngiliz’i görüyoruz, Alman’ı görüyoruz; Fransız’ı görüyoruz; ölen insanlar içerisinde sünnetsizleri görüyoruz. Anlaşılıyor ki, bizim mücadelemiz, sadece bir terör mücadelesi değil! Çok büyük bir mücadele var; milletin mücadelesi var. "

Sosyal medya hesabından, camide vaaz verdiği sırada Türk Bayrağı'nın da kürsüden sarktığı bir fotoğrafı paylaştığını anlatan Beykoz Müftüsü Hüseyin Demirtaş, bu konuda eleştiriler aldığını kaydetti. Bir vatandaşın, "Hocam, siz din adamısınız... Din adamı, böyle bir ırkı temsil eden bir bayrağı caminin içerisine, mihraba bunu koyabilir mi?" diye sorduğunu belirten Beykoz Müftüsü Hüseyin Demirtaş, konuşmasının devamında şunları söyledi:

Müftü Demirtaş: “Bu devlet, ümmetin devletidir!”

"Bu arkadaşımıza dedim ki, 'Güzel kardeşim... Şu Türkiye Devleti, zannetmeyin ki, yalnızca bir ırkın devletidir! Bu devlet, bir ümmetin devletidir!' dedim.

Bakınız, Türk Bayrağı'nda görmüş olduğunuz hilâlin karşılığında haç vardır. Yani bir 'hilâl-haç' mücadelesi vardır. Hilâl-haç mücadelesinde ise bizim milletimiz, hilâlin yanında olduğunu ifade etmektedir. Peki, hilâl nedir? Hilâl, ayın evrelerinden birisidir. Arapça'da Ay'a 'kamer' denir; Dolunay olursa da 'bedir' denir. Şimdi aynı arkadaşımız diyor ki, 'Efendim, hilâlin bu dini temsil ettiğini nereden buluyorsunuz?'. Ona da yanıt olarak dedim ki, 'Güzel kardeşim... Hilâl kelimesinin içerisinde 'h' var, 'lam' var 'lam-elif' var; yeniden 'lam' var... Bu harflerle hilâl, Allah'ı temsil eder.’… Siz, hilâl kelimesinin harflerini toplayın; Allah lafzını temsil eder! Bu anlamda da bayrağımızdaki hilâl, 'Lâ ilâhe illallah' demektir!

İkincisi, bayrağımızdaki yıldız... Bu yıldız, 5 köşesiyle Muhammed'i temsil eder... Arapça Muhammed adını yazarken, orada 5 uzantı görürsünüz. Dolayısıyla bayrağımızda hem 'Lâ ilâhe illallah' vardır hem de 'Muhammedun Resûlullah' vardır ve bugün de bizim Mehmetçiğimiz, bu dava uğruna kanını ve canını vermektedir. Bayrağımızdaki kırmızı renk de budur... Bizim bu dava için canımızı, malımızı ve her şeyimizi feda edeceğimizin söylemini içeriyor."

Türkiye Cumhuriyeti'nin 'resmi' bayrağı olan Ay-Yıldızlı bayrağın önemini vurgulayan Beykoz Müftüsü Hüseyin Demirtaş, şehit haberleri sonrasında yaşanan süreçte kamuoyunda yaşanan tartışmaları da yorumladı. Özellikle, yapılan mücadelenin 'millet' için yapıldığını vurgulayan Müftü Demirtaş, bu sırada yapılan yanlışlıkları da eleştirdi.

Müftü Hüseyin Demirtaş, şöyle dedi:

Hüseyin Demirtaş: “Kasım ayında ben de oğlumu askere göndereceğim! Oğlum, Ahmet’in Mehmet’in değil; Milletin Askeri olmuş olacak!”

"İşte bu beni camiye al-yıldızlı bayrağı getirdiğim için eleştiren arkadaşa, bunu söyledim: 'Bu bayrak, ümmetin bayrağıdır, güzel kardeşim' dedim. Biz zaten tarih boyunca hep ümmeti temsil ettik; ümmetin değerlerini temsil ettik. Ümmetin mücadelesini yaptık. Biz, 5 kıtada ümmetin bayrağını dalgalandırdık. İşte bugün birileri; içimizdeki ve dışımızdaki hainler, bu milleti ve milletin değerlerini yok etmek adına büyük bir mücadele ortaya koyuyorlar. Ondan sonra da öyle bir saptırma yapıyorlar ki, 'indirgeme' taktiğini uyguluyorlar.

Hakikatleri anlamak hususunda şu 3 noktayı anlamamız gerekiyor: Birincisi indirgeme zulmü ve ikincisi de 'aşırı yüceltme' zulmü... Üçüncüsü ise tam anlamıyla ve olduğu gibi hakikatleri söyleme... Yani? Akıl ve sağduyuyla görmek... İndirgeme taktiği, Yahudilerin özelliğidir. Hıristiyanlar, yüceltme taktiğini kullanır. Müslümanlar ise olaylara sağduyuyla, akılla yaklaşır. 

Şimdi bu milletin mücadelesinde 124 askerimiz, polisimiz şehit düşmüş... Son dönemdeki mücadelede... Bin 300 civarında da zalimlerden, kalleşlerden ölenler olmuş. Dolayısıyla burada bu milletin mücadelesini, Ahmet'e Mehmet'e Saray'a şuraya buraya indirgiyor! Bu bir indirgemedir! Bu bir Yahudi taktiğidir! Niye sen Ahmet'e Mehmet'e bunu indirgiyorsun? Bu aslında milletin mücadelesi değil mi? Benim oğlumu da inşallah Kasım ayında göndereceğiz. O şimdi Ahmet'in Mehmet'in askeri mi oluyor? O, milletin askeri oluyor..."

Haber Merkezi

Dost Beykoz Gazetesi Eylül 2015... 149. Sayı
Önceki Dost Beykoz Gazetesi Eylül 2015... 149. Sayı
Ümraniye'de bir araca silahlı saldırı düzenlendi
Sonraki Ümraniye'de bir araca silahlı saldırı düzenlendi
Yorumlar (0 Yorum)

Bu içeriğe yorum yapılmadı, yorum yapmak ister misin?

Yorum Yaz