Amerikan halkının demokratik ve özgürlükçü yaşamına kucak açan Başkanlık Sistemi’nin başarılı olması...
Amerikan Anayasası’nda Kuvvetler Ayrılığı ilkesinin ilham kaynağı olarak benimsenmesi ve başköşede yer almış olmasından ileri gelmektedir. Ayrıca Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Başkanlık Sistemi’nde ülke yönetimine kongre adı verilen meclisin hâkim olduğu ve başkanın sadece bir memur gibi icraat ile sınırlı bulunduğu da bilinmektedir.
Türkiye’de ise, en başarılı sistem olarak kabul edilmiş olunsa da, adam kayırmalar, ahbap çavuş ilişkileri, kendisinden güçlü gördüğünün karşısında düğme ilikleme alışkanlıkları ve kuvvetler ayrılığı ilkesine inanmayan zihniyet iliklerimize kadar işlemişse de, ülkemizde keyfi yönetim kaçınılmazdır.
Başkanlık Sistemi, kayıtsız şartsız millete ait olan egemenlik ile çelişkilidir. Egemenliğini kaybeden uluslar, bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü de kaybeder. Hiç kimsenin çocukları ve ailesi ile birlikte geleceğinin güvencesi de kalmaz.
Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve koskoca Türk Milleti’nin kaderi, bir tek kişinin iki dudağı arasından çıkacak söze bağlı kalamaz. Aksi durum, Türkiye’nin ve Türk Milleti’nin sonu olur.
Sayın Milliyetçi Hareket Partisi’nin Milletvekilleri;
Sizler milliyetine ve mukaddesatına inanmış bir camianın kutsallığından geliyorsunuz. Ülkemiz bir komplo ile karşı karşıyadır. Başkanlık Sistemi’nin kabulü bir vebaldir. Milliyetine ve mukaddesatına bağlı hiç kimse bu vebalin altına girmez.
Vatan’ın mevzubahis olduğu şartlarda Milliyetçi Hareket Partili Milletvekilleri parti liderinin güdümünde olmayıp, milletinin emrindedir.
