Mayaların fos çıkan 31 Aralık kehanetinin büyüsüne kapılan ve aylar öncesinden Şirince den yer ayırtan akıl fukaraları hatırlıyorsunuz değil mi?
Heh, işte; aynı gıda maddeleriyle beslenmiş yerli kahinlerimiz sihirli kürelerinden yaklaşan 7 Haziran seçim sonuçlarını da şimdiden görmüş, görmekle de kalmayıp alkış tutarak zaferlerini kutluyorlar.
Tek bir dolara muhtaç zamanların Türkiye’sinden bugünlere kadar bozulmadan uzanan o kutsi siyasi vaat olan “Konya’ya liman, Emekliye zam” artık noter onaylı. Seçim sonuçları üzerinden toplum önünde defalarca lades tuttukları halde halen pişkince siyasi vitrinde bulunmaya devam ettiklerinden, kendi kendileriyle çelişen sözleri zerre kadar itibar görmüyor. Bu yüzdendir ‘belge’leştirme ihtiyacı duymaları...
Süleyman Demirel’in seçim mitinglerine ait siyah beyaz görüntüleri bulup sadece üç dakika izleyin... Bugünün ana muhalefet partisinin seçim vaatlerinden zerre kadar farkı yok.
O günün Türkiye’sinde kazanılmış emekli maaşlarını ödeyemeyen kurumun genel müdürü, bugünün Türkiye’sinde tarihin en yüksek ücretini vaat ediyor. Kaynak veremiyor ama kangrene çevirdiği kurumundaki başarısızlığını referans gösteriyor. Anlamakta güçlük çekiyor insan. Hangi akıl Şişli modelinde Türkiye, SSK formatında bütçe yönetmeyi refere eden bir lidere altın tepside devlet anahtarı sunacak? Hoş mizah mı yapıyorlar, siyaset mi belli değil ama biz hayli eğleniyoruz kendisinin konuşmalarından. Eğleniyoruz ama toplumu ‘aptal’ addetmesi de eğlenirken hiddetlendiriyor!
‘Halkın birleştirici güçlerini sadece gezi ve Kobani olaylarında gösterdiklerindendir; hangi halkları birleştirdikleri ile ilgili endişelerimiz var. Aynı siyasi partinin televizyon reklamlarında ‘türban’lı bayanları üçüncü sınıf insan kitlesinde göstermeleri de ‘yüksek özgürlük’ teminatları ile ilgili endişelerimizi artırıyor. Hoş, eylem ve gösterilerde yüzlerini örten eylemcilerin örtünme hakkına sahip çıktıları için iç güvenlik yasasına karşı duruşları içimize su serpmiyor değil vesselam!
Yeni Türkiye’de “ecek, acak” lı boş vaatlere yer yok. Yarım asırdır verilen ‘söz’ler köz olduğundan, “Söz Senettir” pirim etmiyor. Bugüne kadar ne yaptıysan onu referans göstereceksin. Yaptıkların, yapacaklarının teminatı olacak. Birileri devletin en büyük kurumunu batırdı, kimileri kişisel egolarınız için kurulu hükümeti bozup kriz çıkardı. Onlarla Türkiye’yi markalaştıran, değerleri millileştiren AK Parti arasındaki çizgi 7 Haziran akşamında daha da keskinleşecek.
Bir önceki genel seçimlerde kendine oy veremeyen genel başkanın bu seçim için oy kullanabilmesi kesinleştiğinden yuvarlama hesaplarla oy oranlarını artırmış gösterseler de 8 Haziran sabahına bunlarla uyanmayacağız kısmetse. Kendileri de sonucu şimdiden kabullendiklerinden, AK Parti gibi 2023 / 2071 vizyonlarıyla değil, sadece dört yıllığına talipler. Valla fazladan bir dört yılımız olsa gerçekten verir miydik bilmiyorum... Hele hele seçime bir ay gibi bir süre kalmış olmasına rağmen bir diğer partinin seçim beyannamesi bile hazır değil. Bunların heva ve hevesi devlet yönetmek değil, batılı ağabeylerini çok rahatsız eden AK Partiyi bitirmek dostlar.
Bu seçim önemli ağabeyler... 8 Haziran sabahına dünya arenasında sesi daha gür çıkan, kendi kendine yeten Yeni Türkiye’ye uyanmak için hiçbir komşu ve dostunuzun ‘oy’una gelmesine izin vermeyin.
Biz izin vermeyeceğiz. Satır satır, sokak sokak yeni Türkiye’yi anlatmaya, herkesi bu kutlu topraklara sahip çıkmaya davet edeceğiz.
Malazgirt’ten, kutlu Fetih’ten, Çanakkale’den aldığımız emaneti gelecek nesillere daha korunaklı bırakmak için çalışacağız.
Soykırım saçmalığında Ermeni, İslamiyet düşmanlığında Fransız olup sizlerle ‘Millet’ olma sözü veren samimiyetsizleri yeni Türkiye’nin Türkiye’sinden ayıklayın...
