Sinan KAVRAKOĞLU
  • 01/01/1970 Son günceleme: 20/10/2013 00:11
  • 13.972

Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek'i konuk ettiğimiz Mavi Karadeniz TV'deki Başkanla Özel adlı programı haberleştirdik. 

Haber başlığı dikkatli gözlerden kaçmadı. 

"Beykoz Rahat Bir Nefes Aldı" idi haberin başlığı. 

Ana Muhalefet Partisi'nin 2-B ve mülkiyet sorunu üzerine bina ettiği 2014 yerel seçim stratejisinin sloganıydı bu sözler aslında; "Beykoz Rahat Bir Nefes Alacak"... 

Dost Beykoz ekibi olarak programda ve sonrasında Başkan Çelikbilek ile uzun uzun sohbet etme imkânımız oldu. Zaten bu sohbetler sonucunda arkadaşlarla yaptığımız değerlendirmelerden çıktı bu başlık. Zira hakikaten de Beykoz'un rahat bir nefes almasını gerektirecek çok önemli gelişmeler oldu. 

2-B'ye "Sürgün Yasası" diyen, çatılardan vatandaşları ayaklandırmaya çalışan ve Beykoz’un sorunlarını çözeceğini (!) iddia eden ana muhalefet partisi CHP için pek de iyi olmayan bu haberler kamuoyunda yavaş yavaş kabul görmeye ve destek bulmaya başladı.  

Şüphesiz TV'deki programın buna etkisi oldukça yüksek oldu. Öyle ki programın hemen ertesi günü CHP alelacele bir basın toplantısı düzenleyerek bu etkiyi olumsuza çevirmek için çok çabaladı. Öyle ki Dost Beykoz’a hakaret edecek kadar! 

Kısaca yüzlerine gözlerine bulaştırdılar. Öyle ki “bay danışman(!)” bütün gazetelere saçma sapan bir açıklama yollamak zorunda kaldı. O da yetmedi noterden Dost Beykoz’a bir tekzip talebi gönderdiler ki evlere şenlik! Bahse bile değmez. Geçelim!  

İl Yöneticisi Füsun Sökmez'in bu toplantıda sarf ettiği sözlere şapka çıkarılır. Zira tam daDost Beykoz'un kime "dost" olduğunu anlatıyordu bu sözler; "ben anlayamıyorum bu Dost Beykoz kime dost. Beykoz'a mı, Beykozluya mı?" diyordu Füsun Sökmez. Evet,Dost Beykoz, Beykoz'un ve Beykozlunun dostudur. Onun umutları ve beklentileri üzerinden hesap yapan, korku ve panik ortamı yaratıp bu ortamdan siyaset devşirmeye çalışanların dostu asla değildir! 

CHP'nin düzenlediği o basın toplantısında Dost Beykoz temsilcisine küfür eden CHP'li yöneticinin kim olduğunu da doğrusu çok merak ediyorum. Eski İlçe Başkanı Hızır Yılmaz'dan sonra bu küfür olayını pek yadırgamamış olsak da, isterdik ki en azından bu adamcıklar o küfürleri yüzümüze karşı edebilsin. Nerde o yürek! 

Mavi Karadeniz TV'de Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek’in açıklamalarından sonra bakış açılarının değişeceğini düşünmüştüm ama her zamanki gibi fazla iyimser davranmışım. 

Aynı bilgi kirliliği, aynı inanılmaz senaryolar devam ediyor.   

CHP'nin Beykoz'da siyaset üretebileceği ve yarışa ortak olabileceği tek zemin olan 2-B ve mülkiyet sorununun çözümünü bu kadar kolay kabullenmeyeceğini anlamalıydım. 

Ancak uyarmadan da geçemeyeceğim; 

CHP’nin siyaset üretebileceği zeminin ortadan kaybolmasıyla strateji değiştirdiğini görüyoruz. Özellikle sosyal medya üzerinden senaryolaştırdığı konular yandaş ulusal medyada veBeykoz’da sadece internet üzerinden yayın yapan çapsızların sayfalarında habercik olmaya başladı ve bu bir tesadüf değildir. 

Adapazarı’ndan Beykoz’a piknik için gelen ailenin güneşten korumak için başını örttüğü bebeğine “bebeğe türban giydirdiler” diyecek kadar adileşebilen bir siyaset ve onun medyasının seçimler yaklaştıkça daha ne kadar alçalabileceğini tahayyül etmek hiç de zor olmasa gerek. 

Zor olan, her türlü alçaklığa ve rezilliğe rağmen duruşunu ve vakarını kaybetmeden doğrulara sımsıkı yapışmaya devam etmektir. Biz bunlara kısaca “adam” diyoruz! 

Vesselam! 

Yazarın Yazıları