Küçüksu Çayırı’nda reçel tadında şenlik

  • 0
  • 18847
Küçüksu Çayırı’nda reçel tadında şenlik
Küçüksu Çayırı’nda reçel tadında şenlik
Küçüksu Çayırı’nda reçel tadında şenlik
Küçüksu Çayırı’nda reçel tadında şenlik
Küçüksu Çayırı’nda reçel tadında şenlik
Küçüksu Çayırı’nda reçel tadında şenlik
Küçüksu Çayırı’nda reçel tadında şenlik
Küçüksu Çayırı’nda reçel tadında şenlik
Küçüksu Çayırı’nda reçel tadında şenlik
Küçüksu Çayırı’nda reçel tadında şenlik
Küçüksu Çayırı’nda reçel tadında şenlik
Küçüksu Çayırı’nda reçel tadında şenlik
Küçüksu Çayırı’nda reçel tadında şenlik
Küçüksu Çayırı’nda reçel tadında şenlik
Küçüksu Çayırı’nda reçel tadında şenlik

Tarihi Küçüksu Çayırı'nda, 23 Mayıs’da gerçekleşen pikniğin ardından bu kezde turşu ve reçel yarışması düzenlendi. Bölge halkı müzik dolu bir gün geçirmenin keyfini yaşadı.

Tarihi Küçüksu Çayırı ve Mesire Yeri'nin eski parlak günlerine dönebilmesi amacı ile gerçekleşen etkinlikler devam ediyor. Tarihi Küçüksu Çayırı'nda, 23 Mayıs’da gerçekleşen pikniğin ardından bu kezde turşu ve reçel yarışması düzenlendi. Bölge halkı müzik dolu bir gün geçirmenin keyfini yaşadı.

Anadoluhisarı Turizm Kalkındırma Derneğince düzenlenen etkinliğe Beykoz Belediyesi Gençlik Spor Kulübü Halk Oyunları ekibi de katılıp Denizli Yöresinden sergiledikleri oyunlar ile şenliğe ayrı bir güzellik kattı. Bir zamanlar ününü İstanbul’un en uzak köşelerinden bile duyup gelinen mısırlar, tarihi özelliğine uygun kazanlarda bir kez daha kaynarken tam anlamı ile nostalji yaşandı.

Bu Yaz ikincisi gerçekleşen etkinlikte daha önceden yapılan duyurular ile ev yapımı turşu ve reçellerini hazırlayan vatandaşlar en başarılı çalışmayı seçecek olan jüri üyelerini de bir hayli zorladı. Jüri Başkanlığını Nilgün Tatlı yaparken,  asistanlığını ise Oya Sarıtepe üstlendi.

Diğer jüri üyeleri ise konularında uzman isimlerden oluşmuştu. İstanbul My Cıty Hotel Mutfağından Eyüp Kemal Sevinç, Rafet İnce, Zafer Gürbüz, Türk-Osmanlı Yemeklerinde tanınmış bir isim olan Marry Işın,Lezzet İstanbul Dergisi Genel Yayın Yönetmeni İlker Karataş ise bir birinden lezzetli örnekleri tadarlarken zor anlar yaşadılar. Ev yapımı ürünler konusunda ilk üç sırayı belirlemek için gerçekleşen oylamanın ardından dereceye girenlere ödülleri verildi. Vişne, Turunç, İncir, İnnap, Erik,Beyaz Dut, Kivi, Patlıcan, Domates, Portakal, Kayısı, Karpuz ve Kuşburnu gibi çeşitli reçeller görüntüleri ile de bir hayli ilgi topladı.

Geleneksel Türk Turşu çeşitlerinden Patlıcan, Salatalık, Acı Biber, Karışık, Erik, Gelin, Eğrilce, Fasulye, Kiraz, Pancar, Biber Dolma, Ceviz gibi örnekler yansıtılırken jüride olumlu izlenimleri fazlası ile bıraktılar.

Tarihi Küçüksu Mesire yerine gelen vatandaşlar hamaklarını kurup, çayırın çimenlerine uzanıp dinlenirken, çocuklar ise özgürce koşturup durdular. Tarihi özelliğine uygun kazanlarda kaynatılan mısırlara ise bir hayli fazla ilgi vardı. Etkinliğin öğleden sonraki bölümünde Emre Karakaş-Kenan Damar ikilisinden oluşan Grup Trio ve Selahattin Keskin gelenlere müzik ziyafeti sundular. Sultanlar Grup Halil Özpoyraz’ın sponsorluğunda hazırlanan hediyeler yarışmacılara takdim edildi.

 

Beykoz Belediye Başkanı Yücel Çelikbilek etkinliğin bir bölümünü takip ederken şenliğe katılan vatandaşlarla sohbet etti. Özellikle çocuklar ile konuşan ve onlarla şakalaşan Çelikbilek gördüğü ortam nedeni ile neşelendi. Çelikbilek ile birlikte bazı meclis üyeleri ve CHP İlçe Başkanı ve İl Genel Meclisi Üyesi İsmet Konca’da katılımcılar arasındaydı.

Dost Beykoz etkinlik alanında Anadoluhisarı ve Küçüksu hakkındaki tartışmalar ilişkin bölge insanının görüşlerini aldı. Gerek Anadoluhisarı gerekse Küçüksu-Göksu bölgesinin Beykoz İlçesi sınırlarında olmasına karşın ilçe sakinlerince pek de tanınmadığından dert yanan bölge sakinleri, semtlerinin yeniden parlak günlere dönmesi için verilen çaba ve mücadelelere Beykozluların da katkı vermelerini istediler.

 

Asım Özdemir :

Bölgenin benim yaşantımda büyük bir yeri var.Çok eskilerden 1964’lerden itibaren günlerim burada geçti. Çok renkli anlarına şahit oldum. Anadoluhisarı ve Küçüksu Çayırının olmadığı bir Beykoz ve İstanbul düşünmek istemiyorum. Bir de buna Otağtepe’yi de ilave etmek gerekli. 1986 yılından beriAnadoluhisarı Derneğinde aktif çalışmalarım devam etmekte. Hatta Tarihi Çayır ve Mesire yeri ile ilgili dönemin Cumhurbaşkanı Kenan Evren’e gönderdiğim bir fakstan dolayı da Cumhuriyet Savcılığına ifade vermiş bir kişiyim. Çocukluğumuzda bisikletlere biner, salıncaklarda sallanır, kaynayan kazanlardan mısır almak için bir birimiz ile yarışırdık. İstanbul’un değişik yerlerinden vapurlarla gelenler tarafından çayırımız doldurulur, müthiş bir kalabalık yaşanırdı. Küçüksu İskelesi,Kasrı ve çeşmesinin benim hayatımda sayısız anıları vardır. Gün geldi dernek çatısı altında yeniden eski günlerine döndürebilmek amacı ile neler yapabiliriz deyip kolları sıvadık. Bugün de tarihi bir mekanda Türk Geleneksel mutfak kültürünün ürünleri ile ilgili bir yarışma yapılmakta. Son derece keyifli bir gün geçirdiğimiz söylemek isterim.

 

Oktay Yavaş :

Doğma büyüme Hisarlıyım, bu bölgenin insanıyım. Boğaziçi Köprüsü Şantiyesi olduğu 70’li yılların öncesinde ne kadar hareketli bir yaşam vardı. Burasının bir mesire yeri özelliği ile yeniden toplumsal hayatımıza kazandırılması ve özüne dönmesini istiyoruz. Beykoz’da tarihi Beykoz Çayırı dışında mesire yeri özelliği taşıyan bir başka çayırlık var mı? Bakın bir zamanlar Galatasaray’ı, Fenerbahçe’si bu çayırda idman yapmaya gelirdi, Türkiye’nin ilk altyapılı stadı burada yapıldı. Buradaki çay bahçelerinde yıllarca unutulmayacak sohbetler, düğünler törenler yapıldı. Benim sünnet törenim bile Asaf’ın Gazinosunda yapıldı. Bu tür etkinliklerle Tarihi Küçüksu Çayırına yeniden kavuşabiliriz. Köprü şantiyeleri, İSKİ Şantiyesi ve 3.Köprü için adı şantiye olarak adı geçen bir çayır, buranın sakinleri bunları istemiyor.

 

Mustafa Babuz :

Anadoluhisarı Turizm Kalkındırma Derneği olarak, Küçüksu Çayırı ve Mesire Yerinin tarihidokusuna uygun bir şekle girebilmesi için çalışmalar yürütmekteyiz.Orijinal öğelerinin korunması sureti ile halk için yaşamsal bir parça halinde olmasını istiyoruz. Buralarda insanların çok güzel anıları var, bisiklet sürmenin de keyfini sürdüler, salıncaklarda sallanmanın da,süt tadındaki mısırlarının lezzetini de burada tattılar. Yerel yönetimlerin de burasına gereken ilgiyi gösterip hak ettiği değeri vermelerini istiyoruz.

 

Gürsel Yeğenoğlu :

Doğma büyüme Hisarlıyım. Hisar gibi tarihi bir yerde, tarihi bir çayırı da barındıran bir yerde tanıtım eksikliği olduğu düşüncesindeyim. Bu konuda Turizm-Kalkındırma Derneğince büyük çabaların sarf edildiğini görmekteyiz. Tarihi derinliği Yıldırım Beyazıt zamanına kadar uzanan semtimiz,bu tarih itibarı ile yaşam alanı haline gelmişti. Sonradan İstanbul’un fethi ile neticelenecek çalışmalar kapsamında karşımızda Rumeli Hisarı yapıldı. Bizler çocukluğumuzda, gençliğimizde buralarda sabahtan akşama değin futbol oynardık, daha sonraları A.Hisarı kulübünde oynamak da nasip oldu. Pişkin Metin, namı diğer Kel Aydın gibi isimlerin öğrencileri idik. Küçüksu Çayırının bu tür etkinliklerle sosyal hayata daha fazla katılım sağlanan bir mekan olması arzusu bende her zaman oldu. Etkinliklere katkı sunan, ön ayak olanları kutluyorum.

 

Metin Yılmaz :

Bizim gibi doğma büyüme Hisarlı olanlar için Küçüksu Çayırının yeri her zaman bir başka olmuştur. Ancak ne yazıktır ki 1971’de 1.Boğaziçi Köprüsü için, 1986’da 2.Köprü için ve 2005’de İSKİ Şantiyesi olan tarihi Küçüksu Çayırının yeniden eski günlerine dönebilmesi için Dernek olarak yoğun bir çalışma faaliyeti içerisindeyiz. Hisar-Küçüksu sakinlerini çeşitli etkinlikler vesilesi ile bir araya getirip unutmamaları için çaba harcamaktayız. Bu seneki ikinci şenliğimizi icra etmekteyiz. Türk Kültürünün ayrılmaz parçalarından yemek kültürümüze ait değerleri Turşu ve Reçelleri yeniden hatırlatmak amacı ile değerli jüri üyelerinin katılımı ile bir şenlik düzenledik. Çayırımızı bu kez kaptırmak istemiyoruz. Bizler hemen karşımızda bulunan Rumeli Hisarına bakıp ışıl ışıl canlı halini yıllarca iç geçirerek izledik. Kalemiz dahi sonradan ışıklandırıldı. Biz elimizin altındaki değerleri maalesef bilemedik. Beykoz merkezine aramızda kilometreler varken, bizler Beykozluluğumuzdan hiçbir zaman vazgeçmedik. Yıllarca Beykozlular ve İstanbul’un değişik yerlerinden gelenler burada canlı renkli bir hayat yaşadı. Bu tür etkinliklerimizde tüm Beykozluları da aramızda görmek istiyoruz.

 

Ayşegül Ağırgün : 

8 Yaşında çocukluk dönemimde Hisar’a geldik, 49 yıllık bu yörenin insanıyız. Ne mutlu ki bizler buralarda çok güzel günler yaşadık, birçok anıları paylaştık. Yazlık sineması ile gazinosu ile hafta sonları İstanbul’dan gelen vapurlarla dolan insanları ile her zaman canlı bir Küçüksu yaşadık. Biz Toplar Önü Mevkiinde denize girmeyi öğrendik, Küçüksu’da devamını getirdik. Değerlerimiz bir bir elimizden gitti.  Buraları kalabalıklaşmadan önce değişik yörelerden insanlar gelmeden önce biz Bebek sahilinden yankılanan sesleri işitirdik. Vapurlar öylesine dolu dolu gelirdi ki geliş gidişlerinde yan yatardı, hatta denize düşenler olurdu. Tarihi Küçüksu Mesire yerinde bu etkinlikte bulunmaktan ve katkı sunmaktan son derece memnunum. Zaman çok değişti, bizler sandal küreklerini çekerek büyüdük, şimdilerde o sandalların yerini büyük gezi tekneleri aldı. Elimizde kalan son değerleri de Küçüksu Mesire yeri gibi değerleri de yaşatmak istiyoruz, bunu kaybetmek istemiyoruz.

Haber Merkezi

Kaymakdonduran’da 20 bin Giresunlu
Önceki Kaymakdonduran’da 20 bin Giresunlu
Kırmızı Beykoz
Sonraki Kırmızı Beykoz